Cildimiz, bizim güzelliğimizin en temel aktörü. Ne pahalı kıyafetler, ne dünya markalarının kozmetik ürünleri, sağlıklı, genç ve dinç bir cilt hepsinden daha önemli. Cildimiz sağlıklı ve güzelse, kesinlikle biz de güzel ve sağlıklı görünürüz. Madem öyle cilt bakımına önem vermemiz gerekiyor. Ancak “hangi cilde nasıl bakım yapalım”, “cilt bakımı dıştan kozmetik ürünlerle mi”, “doğal ürünlerle mi”, yoksa “sağlıklı beslenme yoluyla içten mi” ayarlanacak diye çoğunuzun kafasında deli sorular. İşte “Ayşe Tolga İyi Yaşam” da burada devreye giriyor, sağlık, gençlik ve güzellik sırlarıma her gün yenisini ekleyerek sizlerle paylaşıyorum. Bu günkü konumuz kuru ciltler. Peki, cilt neden kurur, kuru ciltlere nasıl bakım yapılmalı, kuru ciltler ne yemeli, ne yememeli?

Cilt kuruluğu nedir?

Cilt kuruluğunun tıbbi literatürdeki ismi Kserozistir. Kserozis, toplumda genç, yaşlı pek çok kişinin karşılaştığı ve ilerleyen aşamalarda bazı cilt hastalıklarına ve özellikle de cildin hızlı yaşlanmasına sebep olabilecek bir sorundur. Elimiz, yüzümüz, bacaklarımız kuruduğunda, derimiz pul pul döküldüğünde hemen bir nemlendirici sürüp soruna geçici bir çözüm buluyoruz. Oysaki bu kesinlikle yeterli değil, sorunu kökten, içten çözmek, bunun için de cildin nende kuruduğunu bilmek gerekiyor. Cilt kuruluğuna sebep olan etkenleri bildiğimizde bu sorundan sonsuza dek kurtulmak mümkün.

Cilt neden kurur?

Aslına bakarsak bizim bir nemlendirici kremle geçiştirdiğimiz, ötelediğimiz cilt kuruluğu sorunu pek çok etkenin bir araya gelmesiyle oluşuyor. Cildin kurumasının temel sebepleri, cildin doğal nem dengesi için gerekli olan A, B, C ve E vitaminlerinin yeterince alınamıyor olmasıdır.

Günlük rutin beslenmenizde bu vitaminleri yeterli ve dengeli bir şekilde aldığınızda cilt kuruluğunun önüne geçebileceksiniz. Çünkü bu vitaminler cildin elastikiyetini korumasına, kolajen dengenin sağlanmasına ve cildi kurutan doğal faktörlerin olumsuz etkilerinin nötralize edilmesine yardımcı oluyor. Bununla birlikte yaşın ilerlemesi, uzun süreli olarak güneşe direkt maruz kalma, cilt hastalıkları, her hangi bir hastalığın tedavisi için kullandığımız ilaçlar da cilt kuruluğunu tetikliyor. Bunlara ek olarak çalışma ve sosyal yaşam koşullarımız, hormonsal dengesizlikler, ancak en çok da az su içiyor olmamız cildimizin kurumasına, pul pul dökülmesine yol açıyor. Evet, yanlış okumadınız cilt kuruluğunun en önemli sebeplerinden birisi yetersiz su tüketimidir. Tüm sağlıklı beslenme programlarımda, “İyi Yaşam” için sizlere sunduğum tüm önerilerde size günde en az 2 litre su içmenizi tavsiye ediyorum. Hatta hava sıcaksa, etkinlik düzeyiniz yüksekse bu miktarı artırın.

Cilt kuruluğunu önlemek için küçük ipuçları

  • Günde 2,5 litre su içmeyi alışkanlık haline getirin. Sabah uyanır uyanmaz bir büyük bardak limonlu ılık su için.
  • Kesinlikle sıcak su ile değil, ılık su ile duş alın, yüzünüzü, ellerinizi ılık su ile yıkayın.
  • Çok sık duş almayın, sürekli su ile haşır neşir olmamaya özen gösterin.
  • Duş alırken sabun, şampuan gibi temizleme ürünlerini çok yoğun kullanmayın. Temizlik ürünleri ne kadar doğala özdeş olarak hazırlanmış olsalar da fazla kullanıldığında cildi kurutur.
  • Uzun süreli olarak duşta kalmamaya özen gösterin, uzun süreli olarak duşta kalmak ciltte su kaybı oluşur.
  • Nemlendirici içerikli, doğal yağlı sabunlar kullanın.
  • El, yüz ve dış etkenlere direkt olarak maruz kalan alanları mutlaka nemlendiriciler ve güneş kremleriyle koruyun.
  • Cildinizi tahriş etmeyecek pamuklu ve ipekli yumuşak kıyafetler tercih edin. Hava almayan naylon giysiler cildi kurutuyor.
  • Kimyasal içerikli kozmetik ürünler kesinlikle cildin doğal dokusunu, nem dengesini bozuyor. Aslında tüm kozmetik ürünler de bir miktar kimyasal içeriyor. Bu bakımdan kozmetik ürünleri mümkün olduğunca az kullanmaya çalışın.
  • Her sabah ve akşam yüzünüzü doğal içerikli ürünlerle temizleyin.
  • Tüm gün klimalı ortamda çalışmak, bulunmak cildi kurutuyor. Ya klimayı daha az kullanın ya da bir nem cihazı edinin.

Kuru ciltlere beslenme önerileri

Sağlıklı beslenme demek, doğal, mümkün olduğunca doğal beslenmek demektir. İşte doğal beslenen kişiler de cilt yağlanması, kuruması, kaşıntı, kızarıklık, lekelenme ve burada sayamadığım her türlü cilt sorununu önleyebilir. Çünkü cilt sorunları cildin doğasının bozulmasından kaynaklanıyor ve doğal besinler cildin doğasına hizmet ediyor. Bu bakımdan sebze ve meyveler tüketin, mümkünse az haşlayarak ya da tamamen çiğ olarak tüketin. Haftada birer, ikişer gün kırmızı ve beyaz et yemeye özen gösterin. Kavrulmamış kuruyemişler, yeşil yapraklı sebzeler cildinizin doğal nem dengesini korumaya yardım edecektir.

A vitamini içeren besinleri beslenme sepetinizden eksik etmeyin!

Sağlıklı bir cildin olmazsa olmazlarından birisi A vitaminidir. Ancak bu vitamini kesinlikle doğal yollarla almalısınız. Çünkü doğada yeterince A vitamini içeren besin bulunuyor. Bunlar patates, kayısı, mango, karaciğer ve havuç olarak sıralanabilir. Elbette bu besinleri yine doğala en yakın şekilde tüketirseniz en yükse verimi alabileceksiniz. Örneğin;

  • Patatesi kızartma ya da haşlayıp bolca tuzlama şeklinde değil. Haşlanmış ve tuzsuz ya da az tuzlu olarak tüketin. Sebze yemeklerinize de bir küçük patates ekleyebilirsiniz.
  • Kayısıyı yazın taze olarak kışın da kuru şekilde her mevsim tüketebilirsiniz. Özellikle kahvaltılarda 2-3 kayısı ya da salatalarınızda çok lezzetli bir katkı olacaktır.
  • Mango her ne kadar tropik bir meyve olsa da, günümüzde büyük marketlerde, semt pazarlarında kolaylıkla edinebilirsiniz. Haftada 1-2 tane mango yiyebilirsiniz.
  • Ciğer, A vitamini bakımından çok zengin ve faydalı bir besindir. Haftada bir öğün ciğer yemenizi öneriyorum.
  • Yaz, kış semt pazarlarında, marketlerde taze taze bulabildiğimiz havuç candır. Metabolizmamızın tam fonksiyonla çalışması, sindirim ve boşaltın sistemlerimizin desteklenmesi, göz sağlığı ve özellikle de cilt sağlığımız için havuç çok önemlidir. Özellikle de kuru bir cilde sahipseniz her gün bir havuç yiyin derim.

B vitamini cilde nem katar!

Yeşil yapraklı sebzeler, brokoli, karnabahar ve biber tam bir B vitamini deposudur. Bu sebzeleri taze olarak çiğ ya da az haşlanmış şekilde tüketerek cildinizi besleyin.

C vitamini, cilt dostudur!

Portakal, mandalina, greyfurt suyu için. Ancak hazır olarak satılan meyve sularından uzak durun, meyvelerinizi evde kendiniz sıkın, posası ile birlikte tüketin. Suyunu alıp posayı çöpe atmak yok.

E vitamini, cildinizi besler!

Kötü yaşam koşulları, kirli hava ya da sağlıksız beslenmenin ciltte oluşturduğu tahribatı en aza indirmek ve cildi onarmanın en pratik ve doğal yolu E vitamini bakımından zengin besinler tüketmektir. Bitkisel yağlar, ıspanak, fındık, kuşkonmaz, balık tüketin cildiniz yumuşasın, beslensin, nemlensin.

Kuru ciltlerin uzak durması gereken besinler

Aslında sadece kuru cilt değil, tüm cilt sorunlarını önlemek için sağlıklı beslenmek esastır. Bu bakımdan;

  • Yağda kavrulmuş, kızartılmış besinlerden uzak durun.
  • Aşırı tuzlu, yağlı, şekerli besinler tüketmeyin.
  • Paketlenmiş hazır gıdalar yemeyin.
  • Fast food tarzı beslenmeyi hayatınızdan çıkarın.
  • Siyah çay ve kahve tüketimini azaltın.
  • Asitli, gazlı, şekerli içeceklerden uzak durun.
  • Şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlıları tercih edin.
  • Hamur işi besinleri haftada 1-2 kereden fazla tüketmeyin.
  • Alkol ve sigara başta cilt olmak üzere tüm vücut sağlığınızın düşmanıdır. Uzak duralım lütfen!