Zambak ailesinden bir bahar bitkisi olan kuşkonmaz, özellikle ege ve Akdeniz bölgelerinde sıklıkla tüketiliyor. Kalori ve karbonhidrat bakımından zayıf olan kuşkonmaz, protein açısından zengin alkali bir besindir. Bu bakımdan aslında sağlıklı beslenmek isteyen herkesin haftada 1-2 kez kuşkonmaz tüketmesi gerekir. Kuşkonmaz; potasyum, lif, demir, niasin, fosfor, folat, folik asit, magnezyum ve antioksidan içeriği bakımından metabolizmayı güçlendirici ve çoğu kanser türünden koruyucu özellik gösteriyor. İçeriğinde bulunan A, B1, B2, B6, C, K vitamin kompleksleri vücudun direncini, gücünü artırmaya yardımcıdır.

Kuşkonmazın besin değerleri:

Ortalama bir porsiyon, yaklaşık 100 gram kuşkonmazda;

4.11 gram karbonhidrat,

2.4 gram protein,

1.4 gram lif,

122 mcg folik asit,

0.22 gram yağ,

14 miligram sodyum,

224 miligram potasyum,

23 miligram kalsiyum,

10.6 miligram A vitamini,

7.7 miligram C vitamini,

0.91 miligram demir bulunmaktadır.

Kuşkonmazın faydaları

  1. Kuşkonmaz, kemikleri korur, güçlendirir!

Kuşkonmazın K vitamini açısından çok zengin olduğu ve sağlıklı kemikler için de K vitamininin bir gereklilik olduğuna şüphe yok. Günlük bir porsiyon, yaklaşık 100 gram kuşkonmaz tüketerek kemiklerinizi güçlendirmek için gerekli olan günlük sağlıklı besin ihtiyacınızın büyük bir bölümünü karşılamış olursunuz. Kuşkonmazın içeriğinde bulunan K vitamini ile osteoporoz riskini, kemik erimesi semptomlarını, osteoartrit gibi kemik hastalıklarını azaltabilirsiniz.

  1. Kuşkonmaz, vücudu kanserden korur!

Kuşkonmaz gibi yeşil sebzelerin içerdiği antioksidanlar ve folik asit kanserden korunmak adına çok faydalıdır. Bu bağlamda folat içeren besinler tüketildiğinde folik asit üretimi de kolaylaşır. Doğal folat içeren kuşkonmazın kanserden korunmak için tüketilmesi faydalı olacaktır.

  1. Kuşkonmaz, gebelik döneminde tüketilmeli!

Hamilelik dönemi içindeki kadınların folat alımı zorunludur. Doktorların çoğu dışarıdan folik asit alımını tavsiye etse de, doğal olarak alınan folat; fetüsün, embriyonun sinir hücrelerinin oluşumu için çok gerekli ve önemlidir. Bununla birlikte hamileliğinde yeterli derecede folat almak, erken doğum riskini de en aza indirir.

  1. Kuşkonmaz, güçlü bir antioksidandır!

Glutatyon, tüm antioksidanların en önemli ortaya çıkarıcısı olarak bilinir ve vücuttaki toksinlerin, serbest radikallerin vücut dışına atılmasında çok etkilidir. İşte tam da bu bağlamda kuşkonmazın da yüksek oranda glutatyon içerdiğinin altını çizmekte fayda var. Ayrıca kuşkonmazın içeriğinde bulunan beta karoten, selenyum, mineral ve vitaminlerin de antioksidan fonksiyonlarını göz ardı etmemek gerekiyor.

  1. Kuşkonmaz, vücuttaki iltihaplanmalarla savaşır!

Kuşkonmazın içeriğinde bulunan; asparanin A, sarsasapogenin, protodioscin ve diosgenin iltihap karşıtı maddelerdir. Tip 2 Diyabet ve kalp hastalıklarına da yol açabilen kronik iltihaplanma eğilimleri düzenli olarak kuşkonmaz tüketimiyle önlenebilir.

  1. Kuşkonmaz, diyabeti önleyebilir!

B1, B2, B6 vitaminleri, folik asit, niasin ve lif bakımından zengin olan kuşkonmaz, “sağlıklı şeker ve nişasta” alımı için önemli bir besindir. Bu bağlamda siz kuşkonmazı öğünlerinizin bir parçası yaparak kan şekerinizin gereğinden yüksek değerlere çıkmasını önleyebilir ve dolayısıyla da Tip 2 Diyabet riskini azaltabilirsiniz. Aslında hem Tip 1, hem de Tip 2 Diyabetin olumsuz etkilerini azaltmak için de kuşkonmaz tüketimi önerilir.

  1. Kuşkonmaz, kalp dostudur!

B vitamini kompleksi açısından zengin olan kuşkonmaz, vücudun homosistein ve amino asit düzenlemelerine de yardımcı olur. Bununla birlikte çözünür lif oranı da yüksek olan kuşkonmaz, kalp hastalıklarını önler, kalp hastalıklarına yakalanma riskini azaltır.

  1. Kuşkonmaz, sindirim sisteminin fonksiyonlarını destekler!

Lif bakımından zengin olan tüm besinler gibi kuşkonmaz da, sindirim sisteminin daha güçlü çalışmasını sağlar. Doğal bir müsli etkisine sahip olan kuşkonmaz, kabızlığı gidermede ve midenin, bağırsakların daha iyi çalışmasında etkilidir. Bu bakımdan bağırsak iltihabı, kan şekerinin fazla düşmesi ya da yükselmesi, iyi kolesterolün düşmesi gibi daha pek çok sorun düzenli olarak kuşkonmaz tüketerek önlenebilmektedir. Bu bağlamda kuşkonmaz bağırsaklardaki iyi bakterilerin sayısını artırır, kötü bakterilerin ise yok edilmesine yardımcı olur.

  1. Kuşkonmaz, enfeksiyon oluşumunu önler, engeller!

Kuşkonmazın sap bölümünde karoten, zeaksantin, manganez ve lutein tarzı antioksidanlar bulunuyor. İşte bu maddeler de vücuttaki serbest radikallerle savaşıyor. Serbest radikallerin yok olması da pek çok viral enfeksiyon ve ciddi hastalıkların önlenmesi anlamına geliyor. Düzenli olarak kuşkonmaz tüketerek vücudunuzun zararlı maddelerle savaşımını ve gücünü artırmanız mümkün.

  1. Kuşkonmaz, ruh sağlığını korur!

Kuşkonmaz, folat bakımından zengin bir besindir. Bu sayede de kişinin ruhsal ve fiziksel olarak daha dinç ve sağlıklı olmasını sağlar. Folat eksikliği, vücutta aşırı derecede homosistein üretimine sebep olur. Bu durumda da beyne giden kan ve diğer faydalı maddeler bloke edilir, engellenir. Dolayısıyla kişi kendisini hem ruhsal hem de fiziksel anlamda yorgun, bitkin ve depresif hisseder. Folat eksikliği olan kişilerin uykuları düzensizdir, stres eğilimleri fazladır ve iştahları azdır. Bu sebeple ruhsal ve fiziksel “iyilik” için yeterli folat almalı, düzenli olarak kuşkonmaz tüketmeliyiz.

  1. Kuşkonmaz, zihinsel fonksiyonları destekler!

İlerleyen yaş ve sağlıksız yaşam koşulları beyin fonksiyonlarını olumsuz etkiler. Ancak düzenli olarak tüketilen kuşkonmaz, beynin işlevlerini gerileten, azaltan negatif etkilerle savaşır. Özellikle B12 ve folat açısından zengin olan kuşkonmaz, zihinsel esneklik, dikkati yoğunlaştırabilme ve hafızayı işlevli tutabilmekte etkili bir besindir. Kuşkonmaza ek olarak diğer yeşil yapraklı sebzelerin de zihinsel fonksiyonları koruduğu, geliştirdiği biliniyor.

  1. Kuşkonmaz, idrar söktürücüdür ve kilo vermeye yardımcı olur!

Sağlıksız beslenme kişinin vücudunda su ve tuz birikimine sebep olur. Ancak amino asit deposu oluşu dolayısıyla kuşkonmaz, vücuttaki fazla suyun ve tuzun idrar yoluyla atılmasını sağlar. Bu sayede ödemden kaynaklı tansiyon, kolesterol, kalp rahatsızlıklarının da önüne geçilmiş olur. Aynı paralelde lif ve protein bakımından zengin olan kuşkonmazın kişide doygunluk hissini arıtması ve vücuttaki fazla suyu, tuzu da atmaya yardımcı olması dolayısıyla kuşkonmazın kilo vermeye yardımcı olduğu söylenebilir.

  1. Kuşkonmaz, PMS’yi (adet öncesi semptomları) önler!

Adet dönemine kadarki dönemde genellikle vücutta üre birikimi olur ve bundan kaynaklı şişlikler kadınları rahatsız eder. Kuşkonmaz, bu üreyi azalttığı için adet öncesi dönemde sıklıkla karşılaşılan rahatsızlıkları da bir bakıma önler. Bununla birlikte magnezyum yönünden de zengin olduğu için adet döneminin depresif, yorgun, halsiz özellikleri en aza iner.

  1. Kuşkonmaz, böbrek taşı sorunlarında tedavi edici roldedir!

Vücutta üre birikimi böbrek taşı oluşumunun en önemli sebeplerinden birisidir. Düzenli olarak kuşkonmaz tüketilmesi durumunda idrar yoluyla ürenin atıldığı düşünüldüğünde kuşkonmazın böbrek taşı oluşumunu da önlediğini söyleyebiliriz. Buna ek olarak hali hazırda böbrek taşı olan kişilerde de kuşkonmaz tüketimi böbrek taşlarının kırılmasında etkili olur.

  1. Kuşkonmaz, bağışıklık sistemini güçlendirir!

Kuşkonmazın içeriğinde bulunan başta C vitamini olmak üzere tüm faydalı vitamin ve mineraller vücudumuzun doğal gücünü korumaya, artırmaya yardım eder. metabolizmayı güçlendirerek enfeksiyonel hastalıklar oluşumu önlenir, bağışıklık sistemi hastalıklarla savaşmak için yeterli enerji ve kuvvete sahip olur.

Kuşkonmaz tüketecek olanlara öneriler

  • Soğan, pırasa ve sarımsak türü bitkilere alerjisi ya da aşırı duyarlılığı olanların kuşkonmaza da alerjik reaksiyon gösterdikleri biliniyor.
  • Kuşkonmaz için minimum ya da maksimum tüketim oranları hakkında çok belirgin sınırlar çizilmemiştir.
  • Haftada 1-2 kez bir porsiyon kuşkonmaz tüketiminin size sayısız fayda sağlayabileceğini söyleyebilirim.