Özel görünümü ve kendine has aroması ve çok iyi besin profili ile liçi, ejder meyvesi, mangosten ve hint hurması gibi diğer tropik meyvelerin arasından gerçek bir süperstar gibi sıyrılabiliyor. Sadece antioksidanlar ve mikrobesinler ile dolu değil, aynı zamanda sağlık söz konusu olduğunda güçlü temel bileşenlerle mucizeler yaratabiliyor.

Peki liçi tam olarak nedir ve onu neden bulup beslenmeye eklemek gerekli? Daha yakından bakalım.

Liçi Nedir?

Liçi, liçe gibi isimler ile adlandırılan tropik ağaç, sapindus adlı bitki ailesine dahil. Rambutan, ackee, longan ve guarana gibi diğer bitkiler ile akraba. Liçi ağacı 1.5-2.5 metre uzunluğa kadar yetişebiliyor ve dışı pembe, içi beyaz ve siyah çekirdekli, küçük, etli bir meyve üretiyor.

Meyve Çin’e özgü olsa da, günümüzde her yerde taze ve konserve halinde bulunabiliyor. Ana yemeklerden tatlılara, içeceklere ve aperatiflere kadar her yerde kullanılabiliyor.

Güçlü olması ve ayırt edici parfüm benzeri aromasına ek olarak bu tropik meyve antioksidanlar, vitaminler ve mineraller bakımından da zengin olduğu için sağlıklı bir diyete iyi bir ekleme olabiliyor.

Liçi Besin Değerleri

Liçi çok besleyici, her porsiyonunda iyi miktarda lif ve C vitamini ile diğer mikrobesinler bulunuyor. Bunlar arasında özellikle bakır, B6 vitamini ve potasyum dikkat çekici.

190 gram çiğ liçide aşağı yukarı şunlar mevcut:

  • 125 kalori
  • 4 gram karbonhidrat
  • 6 gram protein
  • 8 gram yağ
  • 5 gram lif
  • 136 mg C vitamini (günlük ihtiyacın yüzde 226’sı)
  • 3 miligram bakır (günlük ihtiyacın yüzde 14’ü)
  • 2 miligram B6 vitamini (günlük ihtiyacın yüzde 10’u)
  • 325 miligram potasyum (günlük ihtiyacın yüzde 9’u)
  • 1 miligram riboflavin (günlük ihtiyacın yüzde 7’si)
  • 6 mikrogram folat (günlük ihtiyacın yüzde 7’si)
  • 1 miligram niasin (günlük ihtiyacın yüzde 6’sı)
  • 9 miligram fosfor (günlük ihtiyacın yüzde 6’sı)
  • 19 miligram magnezyum (günlük ihtiyacın yüzde 5’i )
  • 1 miligram manganez (günlük ihtiyacın yüzde 5’i)

Yukarıdaki besinlere ek olarak liçide az miktarda demir, selenyum, çinko ve kalsiyum da bulunuyor.

Liçinin 7 Faydası

Bağışıklık İşlevlerini Güçlendirir

Liçi C vitamini ile dolu ve bu önemli suda çözünen vitamin, serbest radikaller ile savaşta bir antioksidan olarak görev gördüğü gibi bağışıklık sistemini de optimize ediyor. Bu nedenle beslenmeden yeterince C vitamini almak, enfeksiyonları savuşturmak ve hastalık zamanlarında sağlığı iyileştirmek için çok önemli.

C vitamini bağışıklık sistemini koruyarak, alerjik reaksiyonların şiddetini azaltarak ve hastalık ile enfeksiyonlarla savaşarak çalışır. İlginç şekilde, 2006 yılında Annals of Nutrition&Metabolism’de yayınlanan bir çalışmaya göre, günlük önerilen C vitamini dozunu almanın soğuk algınlığı gibi bazı solunum yolu hastalıklarının belirtilerini azaltabildiği ve hastalığın süresini kısaltabildiği tespit edilmiş.

Antioksidan Doludur

Liçi çok iyi bir antioksidan, flavonoid ve anthosiyanin kaynağı ve bunlar arasında galik asit, krizantemin, antirrhinin ve oenin bulunuyor. Ayrıca askorbik asit bakımından da zengin ve böylece tek bir porsiyonu ile bütün gün ihtiyaç duyduğunuz C vitamini miktarının %226’sını karşılayabiliyor.

Antioksidanlar serbest radikaller ile savaşa yardımcı olan önemli bileşenler ve hücrelerin oksidatif hasar almasına engel oluyorlar. Buna ek olarak araştırmalar antioksidanların uzun vadeli sağlığı da desteklediklerini ve kanser, diyabet, kalp hastalıkları gibi kronik rahatsızlıkları önlemeye yardımcı olduklarını gösteriyorlar.

İnflamasyonları Azaltır

Akut inflamasyon, vücudun kendini yabancı işgalcilerden korumak, hastalık ve enfeksiyon riskini azaltmak için kullandığı bağışıklık sisteminin temel bir parçası. Ancak uzun vadede yüksek miktarda inflamasyona sahip olmak, romatoid artrit, inflamatuvar bağırsak hastalığı ve sızdıran bağırsak sendromu gibi ciddi rahatsızlıklar ve otoimmün bozukluklar dahil olmak üzere kronik hastalıklara katkıda bulunuyor.

Çalışmalar liçinin inflamasyonu kontrol altına almaya yardımcı olabildiğini ve genel sağlığı desteklediğini gösteriyorlar. PloS One adlı dergide yayınlanan bir deney tüpü çalışmasına göre, liçi meyvesinin flavonol zengini ekstraktı, inflamatuvar işlemler ile ilgili belli genlerin yorumlanmasını engellemekte başarılı olmuş. Bu meyve antioksidanlar bakımından da çok zengin ve böylece inflamasyonları azaltabiliyor ve bedende serbest radikallerin birikimini engelliyor.

Kan Şekeri Kontrolü Sağlar

Araştırmalar liçiyi beslenme düzenine eklemenin uzun vadede kan şekeri kontrolünü destekleyebildiğini ve normal kan şekeri düzeyini korumaya yardımcı olduğunu gösteriyorlar. Çünkü bir porsiyonunda 2.5 gram gibi iyi bir lif miktarına sahip. Lifler şekerin emilimini azaltarak kan şekeri düzeylerini dengeliyorlar ve böylece hücrelere uzun sürede enerji verilmesini sağlıyorlar.

Tayvan’daki Ulusal Cheng Kung Üniversitesi’nde hayvanlar üzerinde yapılan bir çalışmada, liçi ekstraktının farelerde insülin direncini azaltmaya yardımcı olduğu görülmüş ve böylece sağlıklı kan şekeri düzeyleri korunabilmiş. İnsülin direnci, vücudun insülini kullanma kabiliyetini azaltıyor ve bu hormon kandaki şekerin dokulara taşınmasını sağlıyor. Bu ise zaman içerisinde artan kan şekerine sebep oluyor. İnsülin direnci ile savaş için lif tüketimi vücudun insülini daha verimli kullanmasını sağlıyor ve kan şekeri düzeyleri kontrol altına alınabiliyor.

Beyin Fonksiyonlarını Güçlendirir

Mevcut araştırmalar genelde hayvanlarla kısıtlı olsa da, bazı kanıtlar liçinin beyin fonksiyonlarını iyileştirebildiğini ve hücreleri hasardan koruduğunu gösteriyorlar. Örneğin, Çin’de yapılan bir hayvan modelinde, meyvenin çekirdeklerindeki belli bileşenlerin Alzheimer hastalığına sahip farelerde nöron hasarına engel olduğunu ve bilişsel fonksiyonları iyileştirebildiğini görülüyor. Benzer şekilde başka bir çalışmada ise liçi çekirdekleri bilişsel fonksiyonlarında sorunlar olan farelerde nörokoruyucu etkiler göstermiş.

Virüs Karşıtı Özelliklere Sahiptir

Antioksidan ve anti-inflamatuvar özelliklerinin yanında bu tropik meyve güçlü antiviral özellikler de gösteriyor. Hatta Molecular Vision’da yayınlanan bir deney tüpü çalışmasında, liçi çiçeği ekstraktının kornea hücrelerinde bulunan uçuk virüsünün gelişim ve yayılımına engel olduğu görülmüş.

Kanser Hücreleri ile Savaşabilir

Bazı deney tüpü çalışmalarında liçinin kanserin önlenmesi konusunda faydaları olabileceği görülmüş. Nutrients’te yayınlanan 2017 tarihli bir çalışmada, liçi meyvesinin kabuğu, etli kısmı ve çekirdekleri, tümör oluşumunu engelleyen ve kanser hücresi gelişimini engelleyen güçlü bileşenlere sahiplermiş.

Ancak bu çalışmaların deney tüplerinde bulunan izole kanser hücreleri üzerinde yüksek konsantrasyonlu liçi bileşenleri ile yapıldıklarını unutmamak gerek. Meyvenin sağlıklı bir beslenme programı içerisinde insanlardaki tüketimi ile kanser gelişimi üzerinde nasıl etkilere sahip olacağının değerlendirilmesi gerekli.

Uyarılar

Çalışmalarda olgunlaşmamış liçi meyvesini çok miktarda ve aç karnına tüketmenin çocuklarda hipoglisemik ensefalopatiye sebep olabileceği görülmüş. Bunun sebebi yüksek ihtimalle meyvenin çekirdeklerinde bulunan metilen sistopropil asetik asitin varlığı. Bu nedenle çocukların liçi tüketiminin ölçülü olması öneriliyor ve tüketimin kan şekerinde aşırı düşüşe engel olmak için yemeklerden sonra yapılması tavsiye ediliyor.

Liçinin aynı zamanda bol şekerli bir meyve olduğu ve porsiyon başına ciddi bir kalori sunduğu da unutulmamalı. Ayrıca şurup içerisinde konserve edildiği zaman şeker miktarı daha da artabilir ve bu nedenle kilo alımı ve kan şekerinde yükselem gibi etkileri kontrol altında tutmak için tüketiminde ölçülü olmalısınız.

Nadiren de olsa liçiye alerji de mevcut olabiliyor, bilhassa lateks alerjisi mevcutsa. Bu da kızarma, kaşınma, sivilce ve şişkinlik gibi gıda alerjisi belirtilerine sebep olabiliyor. Eğer liçi tükettikten sonra bunun gibi belirtiler yaşıyorsanız tüketimini bırakın ve doktorunuzla görüşün.