Mandela etkisi dönem dönem popülerlik kazanan konulardan bir tanesi ancak genellikle üzerinde fazla durulmadan geçiştiriliyor. Halbuki hem ülkemizde hem de dünya çapında oldukça yaygın bir şekilde görülen bu fenomen, hayatlarımız üzerinde ciddi bir etkiye sahip.

Elbette ilk olarak mandela etkisinin ne olduğuna bir değinmemiz gerekiyor.

Mandela etkisi, bir ülkede veya dünyanın bütününde, bir olayın gerçekleşmediği halde gerçekleşmiş gibi neredeyse herkes tarafından kabul edilmesi olarak tanımlanıyor. Yani içerisinde bulunulan topluluk, olmamış bir olayı olmuş gibi kabul ediyor ve hatta olduğuna dair şahitliğini de belirtmekten geri kalmıyor.

Bunun en güzel örneğini Hugo programında edilen küfür olayında görmek mümkün. Ülkemizdeki binlerce insan programda gerçekten küfür edildiğini ve bunu hatırladığını, buna şahit olduğunu söylüyor ancak programın sunucusu ise böyle bir olayın hiç bir zaman gerçekleşmediğini belirtirken böyle bir video kaydını bulup getirene otomobil alacağını bile belirtiyor. Yani aslında olmamış bir olayın olduğunu düşünenlerin kendilerine güvenleri o kadar yüksek ki, toplum bu olayın olmamış olabileceğini düşünmüyor bile.

Neden Mandela Etkisi?

Nelson Mandela dünyadaki en değerli siyasetçilerden ve aktivistlerden birisiydi ve 2013 yılında hayata gözlerini yumdu. Ancak işin ilginç yanı, 2013 yılında öldüğü zaman buna milyonlarca kişinin şaşırmasıydı. Zira insanlar onun 80’li yıllarda hapishanede ölmüş olduğunu düşünüyor, hatta bunu kesin bir bilgi olarak belirtiyorlardı.

Dolayısıyla Mandela’nın 2013’te öldüğünün açıklanması herkeste bir şok etkisi yarattı. Milyonlarca insan onun çoktan öldüğünü düşünüyordu ve şimdi bir anda hayatta olduğu ortaya çıkmıştı. Bu ilginç fenomene bu nedenle mandela etkisi adı verildi ve şu anda dünya çapında herkesin kesin gibi inandığı asılsız olaylarda bu tanımlama kullanılıyor.

Peki Nasıl İnanıyorlar?

Mandela etkisinin ortaya çıkışında pek çok faktör var. Bazen medyada karşımıza çıkan çeşitli içeriklerin bizi yanlış yönlendirmesi böyle bir olayın varlığına bizi ikna ederken, bazen de şehir efsaneleri kulaktan kulağa yayılarak mandela etkisini oluşturabiliyor. Hatta sosyal medyanın günümüzde herkese yayılmış olması, bu tip asılsız bilgilerin birer gerçek gibi kabul edilmelerini daha da kolaylaştırmış durumda.

Mandela etkisi altında kalan bireylere gerçekler açıklansa bile bunu kabul etmekte çok zorlanıyorlar veya tamamen reddediyorlar. Zira kişinin bildiğine emin olduğu bir hususun tam tersine inandırılması hayli zor.

Nasıl Açıklamalar Getiriliyor?

Bilimadamları bu durumun psikolojik bir vaka olduğundan eminler ve bu nedenle aslında insan psikolojisine çok uzak olmayanlar, toplumda kabul gören fikirlerin aksinin belirtilmesinin genelde pek de hoş karşılanmadığını biliyorlar. Dolayısıyla herkes tarafından kabul görmüş bir fikir, başkaları tarafından da doğru olarak kabul ediliyor.

Ancak bazı bireyler bunun böyle olmadığını, işin içinde bir zaman makinesi veya uzaylıların parmağı olduğuna inanıyorlar. Zira gelecekten gelen bireylerin geçmişe giderek herkesin bildiği olayları değiştirdiğine ve bunun da fikirleri yanlışladığına dair yaygın bir kanı mevcut.