Bu yazıya başlamadan önce size terminolojiyi doğru kullanmaktan bahsetmek istiyorum. Eğitimli cici hanımlar olarak nedense ‘’meme’’ demekten çekinir, bunun yerine ‘’göğüs’’ demeyi tercih ederiz.  Oysa klinik ve fiziksel olarak baktığımızda ‘’göğüs’’ üst solunum yollarını da içine alan ciğerlerimiz, soluk borusu, kalbimiz, kısacası bedenimizin üst kısmına verilen genel isimdir. Göğüs hastalıları denmesinin sebebi de budur. Bir genelleme başlığıdır aslında.

Kadın bedenini fiziksel olarak ilk bakışta belirleyen en önemli yer memelerimizdir. Göğüs kafesimizin tam ortasında, dışa doğru çıkık yapısı ile adeta birer anten görevi görür. Buradan alır ve iletir. Diğer tüm önemli/hayati özelliklerinden önce, çağlar boyunca kadın bedeninin güzellik merkezlerinden biri olarak tanımlanmıştır. Bunun yanı sıra kadim toplumlardan bugüne kadar kadın memesi bereketin ve bolluğun sembolüdür. Yaşamın orada sağlıkla ve bollukla akmakta olduğunu ifade eder..

(Anadolu da bolluk ve bereket tanrısı )

Enerjetik olarak ise meme kadın bedeninin pozitif uçları dır. Her şekilde, tüm şartlarda mutlaka ve mutlaka pozitif, veren, ileten, besleyen, dönüştüren yapısı ile ana merkezimizdir. Bilinç altı düzeyinde ise bu anten görevi gören dışa çıkık yapısı ile her şeyi zihnimizden çok daha önce algılamamızı/sezmemizi sağlar.. Tabii bu durum ancak kendimizle yakın ve iletişim halinde isek mümkün olur.. Aksi halde günlük yaşamımızda da birçok kez deneyimlemekte olduğumuz gibi, sezgilerimiz zihnimiz tarafından manupüle edilerek kararlarımızı ve tepkilerimizi belirler.. Başka bir ifade ile kendi merkezimizden uzağa düşmüş oluruz.

Biraz da memenin fiziksel yapısından bahsedecek olursak;

neredeyse tamamı yağ dokusundan oluşur. Bunun yanı sıra süt bezleri, lenf dokularını içerir ve kan sirkülasyonunun en yoğun olduğu merkezlerden birisidir.. Birikmiş toksinlerin yağ dokusunda kolaylıkla hapsolması, neredeyse tamamı yağ dokusu olan meme yapımız için güzel bir haber değilmiş gibi gözükse de, iyi haber; kadın bedenindeki lenf bezlerinin büyük bir kısmının bu bölge ve yakınında olan koltuk altında toplanmış olmasıdır. Bu da lenf bezleri yolu ile (özellikle terleyerek) bu toksinlerden kolayca kurtulabildiğimiz anlamına geliyor.. Burada tabii ki günlük rutinimize alacağımız ufak egzersiz programının önemi tekrar ortaya çıkıyor. Her gün kol altını ve meme altını hafifçe nemlendirecek kadar bir egzersiz yapmak buradaki düzenli toksin atımı için yeterlidir

Meme yapımız ile hem fiziksel, hem de enerjetik olarak iletişimde olmamız, tüm sistemimizin (beden, ruh, zihin)  sağlıklı olduğunu ve bütün ile armoni içerisinde uyumlandığımızı gösterir.

Her bir bireyin ve bedenin benzersiz olduğu gibi meme yapımız da benzersiz ve kusursuzdur. Her beden için en ideal olan şekilde var olmaktadır. Bizlere bugün dayatıldığı gibi ideal/ olması gereken bir formu yoktur ve olmamalıdır. Bu dayatılmış olan düşünce biçimi, kendimizi kabul etmemek kendi biricikliğimizi reddetmek demektir. Ve bu ruh halinde öz güvenimizin sağlıkla gelişmesi / var olması mümkün değildir. Sadece bize özel tasarlanmış, eşsiz olan bu bedeni kabul edip takdir etmek şifanın ve sağlığın en önemli adımı dır…

Kadın bedeni daima şifa vermeye açıktır.  Ancak ilk şifa kendimize vereceğimiz şifadır. Bu da ancak kendimizle yakın olmakla, kendimizi olduğu gibi kabul etmekle ve iç sesimizi net duyabilmekle mümkün olur.

Tüm bu bilgilerden sonra kısa egzersizlerle siz de bunu deneyimleyebilirsiniz.. Kısa ve pratik birkaç örnek vermek gerekirse…

Uykusuzluk probleminiz varsa;

Kronik uykusuzluk varsa yada gece uykunuz bölündüyse; ellerinizi yumuşakça memelerin üzerine koyup içinizden size iyi gelen anıları, bir şarkıyı, bir rengi, bir duayı geçirerek sisteminizin tekrar dingin ve güvende olmasını sağlayabilirsiniz.

Fibrokistik meme yapınız varsa;

Hergün memenize uygulayacağınız basit meme masajı egzersizleri ile bu yapının tekrar sağlıklı ve doğal haline dönmesini sağlayabilir ve ayrıca dengesini kaybetmiş olan hormonal yapınızın tekrar düzene girmesine ve bu düzensizlikten kaynaklanan semptomların hafiflemesini hatta kaybolmasını sağlayabilirsiniz.

Endişe sorunu yaşıyorsanız;

Yine ellerinizi memenize koyup pozitif düşünceler le zihninizi eğiterek bedeninizin ve tüm sisteminizin güvende olduğu mesajını gönderebilir bedenin burada rahatlayabileceği mesajını kendinize iletebilrisiniz.

Kendinize güzel bakın, güzel kalın…