Bahar aylarıyla güneşi görür olduk ,hoş bu yıl bahar geldi mi gelmedi mi kış bitmiyor mu derken Nisan bitiyor. Bahar ayları cıvıl cıvıl aslında fakat eğer mevsimsel alerjilerden muzdaripseniz cıvıl cıvıl havalarda kendinizi elinizde peçete hapşururken ,gözleriniz kızarmış ,burun akıntılarıyla ,öksürerek  halsiz yorgun olarak bulabilirsiniz. Mevsimsel alerjiler maalesef kişinin yaşam kalitesini etkiliyor.

Bahar alerjileri doğanın uyanmasıyla bitkilerin neslini devam ettirebilmek için ortaya savurduğu polenlere , bazı küflere maruziyeti sonucunda bağışıklık sistemimiz eğer aşırı reaksiyon gösterirse mevsimsel alerji dediğimiz tabloyla karşılaşırız.

Alerjiler aslında immün sistemin yanıtıdır. Normalde vücudumuza giren virüs,bakteri ,mikroplarala karşı bizim savunma sistemimizdir.Genetik yatkınlık ya da çevresel etmenler sonucunda kişide immmün sistemin abartılı yanıt vermesiyle alerji görülür.kişide kaşıntı ,kızarıklık ,burun akıntısı, burun tıkanması gibi etkiler görülür.

Mevsimsel alerjilerin genetik bir hikayesi olabilir fakat son zamanlarda hava kirliğinin artması ve  değişen yaşam koşullarıyla birlikte  alerjik bireyler bu durumdan kötü etkileniyor. Çevresel koşullardan kontrol edebildiğimiz bir alan var ki o da beslenme . Beslenmenizde iyileştirmeler yaparak bu süreci daha rahat atlatmak mümkün olabilir.

İlk olarak alerjimizi tetikleyen neyse onu yaşamımızdan çıkarmak  en doğru ilk adım olacaktır. Eğer tetikleyici bilmiyorsanız hemen ikinci adım olarak zararlı besinleri çıkaralım. Zararlı besinler çok da bilmediğiniz bir şey değil. Tüm işlenmiş besinler, şeker,trans yağlar , hamur işerini, laktozdan dolayı süt ürünlerini çıkarmak da gerekmektedir.

Probiyotik destek kullanabilirsiniz. Artık bağırsaklarımızın ikinci beyin kabul edildiği aşikar. Bağırsaklarımızdaki mikrofloranın sağlıklı olması optimum değerlerde olması gerekir. Fakat mevzu maalesef probiyotik suplementi kullanmakla bitmiyor. Öncelikle prebiyotiklerden yüksek beslenmek gerekiyor. Prebiyotikler : bağırsak florasında sevdiğimiz canımız probiyotik bakterilerin yiyecekleri. Olabildiğince lifli beslenmek sebze tüketmek, fermente besinler tüketmek gerekiyor. Ve tabii bağırsak florasında istemediğimiz bakterilerin gelişimini önlemek için işlenmiş besinlerden ,şekerden uzak durmak gerektiğini de unutmayalım.

Omega 3’den zengin beslenin ya da omega 3 suplement kullanabilirsiniz.omega 3 yağ asitleri vücuttaki enflamasyonun rahatlamasına  yardımcı olur . Beslenmenizde mutlaka ceviz ,keten tohumu ve balık tüketimine yer verin. Omega 3 yağ asitelerini arttırırken mutlaka mısır,soya ,kanola,pamuk yağlarından uzak durun hatta mümkünse omega 3/omega 6  değerini yükseltebilmek için ayçiçeği yağını dahi beslenmenizden çıkarabilirsiniz. Kıymetli içerikleri olan zeytin ,zeytinyağı, avokado ve Hindistan cevizi yağlarını kullanabilirsiniz.

Anti enflatuar beslenme demişken en önemli konulardan biri tabii rengarenk ve çeşitli beslenmektir . kendinize gökkuşağı renkli, ulaşabildiğiniz temiz içerikli besinlerden tabaklar hazırlayın.

Stresli bir ortamınız varsa kendinize rahat nefes alacak ortamlar oluşturmaya çalışın. Artık her bir hastalığın sebeplerine baktığımızda stres faktörünün bulunmadığı hiçbir yer yok. Çünkü bizler birer robot değiliz , bozulunca tamir edilebilecek oluşumlar değiliz.  Stres  daima hayatımızın içinde ,tamamen çıkartamayız ama mutlaka yönetmeyi öğrenmemiz gerekiyor. Stresli olduğunuz dönemlerde yaşadıklarınızı bir düşünün mutlaka vücudunu z normalden farklı bir tepki veriyordur. Alerjik dönemlerde de stresiniz sizi daha aşağıya çeker bu sebeple mutlaka stres yönetimini öğrenin.

Son olarak Quercetin immün sistemin abartılı reaksiyonlarında kişilere yardımcı bir biyoflavanoiddir. Sebze ve meyverderden quercetin ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz. Elma , brokoli ,lahana, turunçgiller, orman meyveleri, yeşil yapraklı sebzeler , yeşilçay ,adaçayı, mor soğan , zeytinyağı , kakao , kuşkonmaz , kapari , domates  quercetinden zengin besinlerdir.

Beslenmedeki değişiklikler etkili olsa da aslolan yaşam tarzı değişikliğidir. Olabildiğince sağlıklı yaşamın içerisinde olmak hem alerjik reaksiyonlarınız için hem de gelecekteki hasta olma risklerini bertaraf edebilmek için çok kıymetli.

Sağlıkla kalın.