Doğal ve kaliteli beslenmeye önem veriyoruz. İşte bu yüzden doğanın bize sunduğu doğal çözümlerden faydalanmak için tüm imkanları kullanıyoruz. Bu bağlamda şimdiki konumuz meyan kökü! Gıdalara, içeceklere eklenerek tüketmeye alışkın olduğumuz meyan kökü sağlığımıza pek çok fayda getirmektedir. Baklagillerden olan meyan kökü, genellikle ırmak kenarlarında, sulak ve nemli yerlerde yabani olarak yetişen çok yıllık bir bitkidir. Meyan kökünün içinde bulunan “glisirizin” adlı bileşik, şekerden 50 kat daha tatlıdır. Anavatanı Güney Avrupa ve Asya’nın bazı bölgeleri olan meyan kökü; İran, Afganistan, Çin, Pakistan, Irak, Özbekistan, Türkmenistan ve Türkiye’de yetiştiriliyor. İçeriğinde yağ, karbonhidrat, protein, şeker, lif, sodyum, demir, kalsiyum ve  biyoaktif bitki bileşenleri olan meyan kökü, baklagiller türünde bir bitkidir. Bitkinin köklerinden ekstre elde edilir ve bitkinin özünden şekerlere, gıdalara ve içeceklere aroma katılır.
Hem Doğu hem de Batı beslenme kültüründe önemli bir yer tutan meyan kökü, alternatif tıp alanında çok önemli bir değere sahiptir. Ancak uyarmakta fayda var ki, günümüzde piyasada satılan meyan kökü şekerleri ve tatlıları aslında çok düşük miktarda meyan kökü içeriyor, bunun yerine anason tohumu yağı gibi katkı maddeleri kullanılıyor. Yaklaşık 5 bin yıllık bir geçmişe sahip olan bu faydalı bitki kökünü günlük beslenmemize eklemek doğru olacaktır.

Meyan kökü, solunum yollarını rahatlatır!

Solunum yolları rahatsızlıkları için kullanılan antibiyotik ve ağrı kesicilerin uzun süreli kullanımda iç organlarımıza ciddi zararları bulunabilmektedir. Bu bakımdan diğer tüm rahatsızlıklarda olduğu gibi solunum yolları hastalıklarında da doğal olana yönelmek, varsa bitkisel çözümler bulmakta fayda var. İşte bu bağlamda meyan kökü; soğuk algınlığı, boğaz ağrısı ve bronşit gibi solunum yolları hastalıkları için bitkisel bir çözüm olarak tüketilmektedir. Özellikle de meyan kökünün balgam söktürücü niteliği sayesinde, solunum yolunda bulunan mukus ya da balgamın gevşemesi ve vücuttan atılması da kolaylaşır. Bu bağlamda meyan kökünün; saman nezlesi, bronşiyal astım ve alerjik rinit gibi alerjik durumlar, soğuk algınlığına bağlı ateş ve baş ağrısını da hafiflettiğini söylemek mümkün.

Meyan kökü, mide ülserinin tedavisinde kullanılır!

Meyan kökünün mide, bağırsak gibi sindirim organlarının sağlığını desteklediği bilinmektedir. Bu bakımdan özellikle de mide ülserlerinin iyileşmesini hızlandırmak için doğal bir çözüm olarak meyan tüketilebilir. Yüzyıllardır kırsal kesimlerde peptik ülser için, meyan kökünün şifalı etkisinden faydalanılmaktadır. Meyan kökünün tek başına tüketiminin genel anlamda mide ve bağırsak sağlığına olumlu etki ettiği net kanıtlanabilmiştir. Ancak mide ülseri sorununda ise tek başına değil de, antiasitle birlikte alındığında tedavi edici etkisi olduğu biliniyor. Bu konudaki araştırma ve tartışmalar halen devam etmektedir.

Bilinen bir gerçek var ki; meyan kökü mukus salgılayan hücrelerin aktivitelerini arttırarak mideyi astar gibi kaplayan tabakayı korumaktadır. Bu tabaka da midenin gastrik asitten korunmasını sağlayarak ülserin daha çabuk iyileşmesini sağlar. Hatta meyan özünde bulunan flavonoidler mide ülserlerinden sorumlu olan, “Helicobacter pylori” bakterisinin büyümesini engelleyici özelliğe sahiptir.

Meyan kökü, virütik enfeksiyonları önler!

Meyan kökünün vücuttaki interferonları aktive ederek bağışıklık sistemini güçlendirici özelliği vardır. İçeriğindeki kimyasallar, viral enfeksiyonlara yakalanmayı engelleyen çok kuvvetli antiviral ajanlardır. Bu bakımdan meyan kökü bağışıklık sistemini güçlendirerek enfeksiyonlara, virüslere, özellikle de herpes simpleks virüsüne karşı koruma sağlar. Bu sayede özellikle uçukların önlenmesi, hatta bazı durumlarda hepatit B ve C gibi viral hepatitlerin tedavi edilmesi mümkün olabilir.

Meyan kökü, menopoz dönemini kolaylaştırır!

Meyan kökü; flavonoidler veya fitoöstrojen içermektedir. Hafif de olsa östrojenik etkisi olan bu fitoöstrojenler, kadınların menopoz öncesinde ve menopoz döneminde yaşadığı rahatsızlıkları önleyebilir. Menopoz döneminde sinir, sindirim ve dolaşım sistemlerinin fonksiyonlarını düzenleyen meyan kökü sayesinde daha konforlu bir menopoz dönemi yaşamak mümkün olur.

Meyan kökü, kalp dostudur!

Kalp sağlığı için vücutta düzenli bir safra akışının olması çok önemlidir. Zira safra asitleri vücuttaki fazla kolesterolü yok eder. Kolesterol yükselmeyince de kalbin daha sağlıklı çalışması mümkün olur. Bu bağlamda meyan kökü de vücuttaki safra akışını artırarak kolesterol düzeylerini kontrol etmeye yardımcı olur. Özellikle kalp sağlığını tehdit eden, kalp ve damar hastalıklarına sebep olan kötü kolesterol değerinin yükselmemesi için safra akışına ihtiyacımız var. Bu bakımdan meyan kökü tüketimi öneriliyor.

Meyan kökü, kortizol hormonu salgısını, adrenalin bezlerinin işlevlerini artırır!

Böbreküstü bezlerinin sağlıklı bir şekilde çalışması; kortizol hormonunun düzenli olarak salgılanması ve vücutta her daim var olmasını sağlar. Buradan hareketle de aslında psikolojik, duygusal ve fiziksel bazı rahatsızlıklar önlenebilir. Bu bağlamda meyan kökünde bulunan glisirizik asit bileşiği de, böbreküstü bezlerinin fonksiyonlarını geliştirmektedir. Bu glisirizik asit, vücutta kortizol hormonunun parçalanma hızını yavaşlatır ve bu sayede kortizol hormonu vücutta daha uzun bir süre kalır. Anti-inflamatuar özelliklere sahip olan kortizolün istenen düzeyde salgılanması; depresyon, kronik yorgunluk ve anksiyeteyi önlerken, kortizol eksikliği bu rahatsızlıklara yol açar. Tüm bunlardan yola çıkarak meyan kökünün depresyonu, asabiyeti ve siniri önlediği ve hafiflettiği yorumu yapılabilmektedir. .

Meyan kökü, cildi besler, yumuşatır!

Meyan kökünün anti- inflamatuar özelliklere sahip oluşu onun pek çok cilt hastalığını da önleyebilmesi anlamını taşıyor. Özellikle iltihaplı cilt hastalıklarına doğal tedavi için meyan kökü önerilir. Bununla birlikte meyan kökünün içeriğinde bulunan vitamin, mineral ve diğer faydalı elementler de cilt üzerinde yatıştırıcı ve yumuşatıcı bir etki yaratır. Genel olarak bakıldığında ise meyan kökünün cildin beslenmesine faydalı olduğu söylenebilir. Bunlara ek olarak da meyan kökü; egzama ya da atopik dermatit, dermatit, sedef, kaşıntılı ve kuru cilt gibi deri sorunları için tedavi edici bir etkiye sahiptir.

Meyan kökünün kullanıldığı diğer rahatsızlıklar ise;

  • Kanda anormal derecede yüksek bir potasyum düzeyi (Hiperkalemi),
  • Hormon dengesizlikleri,
  • Düşük kan şekeri (Hipoglisemi),
  • Ses kısıklıkları, öksürük,
  • Kronik yorgunluk sorunu,
  • Baş ağrısı,
  • Tüberküloz,
  • Karaciğer sirozu ve diğer karaciğer rahatsızlıkları,
  • Dalak ile ilgili rahatsızlıklar,
  • Kolon ve meme kanseri gibi bazı kanser türleri,
  • Şişkinlik, kabızlık ve hazımsızlık gibi sindirim sistemi sorunları,
  • Crohn hastalığı,
  • İltihaplı bağırsak sendromu,
  • Gut hastalığı,
  • İştahsızlık,
  • Artrit (eklemlerde meydana gelen iltihaptan kaynaklı hastalık),
  • 12 parmak bağırsağı ülseri,
  • Mantar enfeksiyonları,
  • Gingivitis (dişeti iltihabı),
  • Çıban ve enfeksiyonel yaralar,
  • Vücutta toksin, ödem birikmesi,
  • İdrara çıkamama sorunu,
  • Mesane taşları,
  • Ağız içi yaraları,
  • Adet dönemi ve menopoz dönemi sorunları,
  • Polikistik over sendromu,
  • Zona,
  • Depresyon şeklinde sıralanabilir.

Meyan kökü nasıl saklanır?

Meyan kökü, ılıman iklimin hakim olduğu kırsal kesimlerde yabani olarak yetişmektedir. Bunun yanında meyan kökü yetiştiriciliği yapan firmalar, kişiler de bulunmaktadır. Yetişen bu meyan kökleri, genellikle sonbaharda, ekim ayı civarında, topraktan sökülür ve ardından yıkanır. Sonrasında kabuğu soyularak ya da soyulmadan yaklaşık 30 santimetre boyunda kesilir ve kurutulur. Kuruyan meyan kökü; güneşten ve nemden uzak kalacak bir ortamda cam bir kavanozda ya da bez bir torbada saklanabilir.

Meyan kökü nasıl kullanılır?

Meyan kökü tatlılarda, içeceklerde, şekerlemelerde tatlandırıcı olarak kullanılmaktadır. Bununla birlikte meyan şerbeti ve meyan kökü çayı da yapılır.
Toz halinde bulunan meyan kökünü günde 3 kez 1 çay kaşığı kadar yutmak balgam söktürücü şeklinde etki gösterir.
Gastrit ve ülser rahatsızlıkları için her gün 1 tatlı kaşığı meyan kökü çiğnenmesi önerilir. Bunun yanında 1 litre suyun içine 1 tatlı kaşığı meyan kökü ve 1 tatlı kaşığı keten tohumu katıp kaynatılarak suyun içilmesinin de tedaviye yardımcı olduğu söylenmekte. Bu sudan günde en fazla 2 bardak içilmesi, geri kalanın cam bir kavanozda buzdolabında saklanması önerilir.
Öksürüğün tedavisi için de aynı sudan içilmesi faydalı olur.

Meyan kökü çayı nasıl hazırlanır?

Diğer bitkisel çayların hazırlanışında kaynamış suyun içine bitki atılır ve ocak kapatılıp demlenmesi beklenir. Ancak meyan kökü çayını hazırlarken 3 bardak soğuk suyun içine 3 tatlı kaşığı kadar meyan kökü katıp bu su 15 -20 dakika kısık ateşte kaynatılır. Ardından ateşten alınıp 10 dakika da demlenmesi beklenir ve ılık olarak tüketilebilir.
Bu şekilde hazırlanan meyan kökü çayı yemeklerden önce ya da sonra tüketilebilir, aç ya da tok olmanın bir önemi yoktur. Ancak günde 2 bardaktan fazla meyan kökü çayı tüketilmesi önerilmez.

Meyan kökü tüketecek olanlara öneriler

Tüm diğer bitkisel önerilerimde olduğu gibi meyan kökünün de fazla tüketilmesinin bazı sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtmek lazım. Bu faydalı bitki kökünün aşırı tüketimi sıklıkla; yüksek kan basıncı, ödem veya sıvı tutulması, ishal ve diğer mide, bağırsak problemleri, hipokalemi (kanda düşük potasyum seviyesi) gibi sağlık sorunlarına sebep oluyor. Bunlara ek olarak aşırı meyan kökü tüketimi durumunda karaciğer ve kalp-damar sisteminde bazı sorunların ortaya çıkabileceği de düşünülmektedir.

Her hangi bir rahatsızlıktan dolayı tedavi gören, ilaç kullanan kişilerin meyan kökü tüketiminden önce doktora danışmaları önerilir.

Bazı rahatsızlıkları olanlara meyan kökü tüketimi önerilmez. Bunlar; şeker hastalığı, anemi, ödem, hipertansiyon, kalp hastalığı, glokom, böbrek ve karaciğer rahatsızlıklarıdır.

Hamilelik dönemi ve emzirme dönemlerinde meyan kökü tüketiminin etkilerine dair henüz yeterli çalışma bulunmamaktadır. Bu bakımdan hamilelik ve emzirme dönemlerinde meyan kökü tüketimi önerilmez.

Çocukların meyan kökü tüketmesi önerilmez.
Meyan kökü bazı bünyelerde alerjik reaksiyonlara sebep olabilmektedir. Bu bakımdan öncelikle çok az bir miktar tüketip etkilerinin gözlenmesi ve bir sorun olmazsa tüketilmesi daha uygundur.

Meyan kökü tüketiminin ardından baş ağrısı hissedilirse tüketilmemelidir.
Meyan kökü bazı ilaçlarla olumsuz bir etkileşime girebilir. Bu ilaçların kullanıldığı dönemde meyan kökü tüketilmemelidir. Bunlar; kortikosteroidler, etakrinik asit, yüksek tansiyon ilaçları, antidepresanlar, digoksin, oral kontraseptifler, warfarin, furosemid ve diüretikler olarak sıralanabilir.