Hindistan cevizi yağının neden bu kadar faydası olduğunu biliyor musunuz? Bunun sebebi monolaurin adlı temel bileşen. Bu aynı zamanda anne sütünün bebeklere çok fazla bağışıklığı destekleyen fayda sağlamasının da sebebi.

Monolaurin antiviral mi? Evet. Bu nedenle uçuk, zona hastalığı, soğuk algınlığı ve grip gibi virüs kaynaklı sağlık problemlerinin önlenmesi ve tedavisi için kullanılıyor. Genel olarak mükemmel bir bağışıklık sistemi güçlendiricisi olarak biliniyor ve zaten düzenli olarak tükettiğiniz bazı gıdalarda bulunuyor olabilir.

Monolaurin Nedir?

Monolaurin, laurik asitten üretilen organik bir bileşen ve kimyasa formülü C15H30O4. Diğer isimleri arasında gliserol monolaurat, gliseril laurat veya 1-lauroyl-gliserol bulunuyor.

Doğada, laurik asit monolaurinin öncülüdür ve bu madde laurik asitin kendisinden çok daha güçlü bir mikrop karşıtı maddedir. Vücut laurik asit tükettiği zaman, sindirim yolundaki bazı enzimler monolaurin adı verilen bu faydalı monogliseriti oluştururlar.

Monolaurin hindistan cevizi yağının yanında anne sütünde de bulunuyor. 2016 yılındaki bir bilimsel makale bu konuya değiniyor:
“Hindistan cevizi yağının %90’ı doymuş yağlardan ve %9’u ise doymamış yağlardan oluşur. Ancak doymuş yağlar hayvanlarda bulunan doymuş yağlardan farklılık gösterirler. Hindistan cevizi yağının içinde bulunan yağların yarısından fazlası laurik asit gibi orta zincirli yağ asitleridir. Hindistan cevizi yağı en zengin doğal laurik asit kaynağı. Laurik asit ve onun dönüşmüş hali monolaurin, hindistan cevizinden alınan yağların %50’sinden fazlasını oluşturur.

Monolaurinin 6 Faydası ve Kullanımı

Soğuk Algınlığı ve Grip

A Review of Monolaurin and Lauric Acid: Natural Virucidal and Bactericidal Agents adlı bilimsel makaleye göre, monolaurinin virüsleri öldürme yeteneği 1966 yılından beri biliniyor. Genel olarak güçlü bir mikrop karşıtı. Yani mikroorganizmaları öldürebiliyor veya gelişimlerini durdurabiliyor.

2011’de Evidence-based Complementary and Alternative Medicine dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre, monolaurinin domuz gribi için alternatif ve tamamlayıcı bir tedavi imkanı sunabileceği belirtiliyor. Genel olarak grip gibi virüslerin tedavisi zordur çünkü çok hızlı şekilde mutasyon geçirip yayılırlar. Bu araştırmada, monolaurinin neden bu kadar çok virüs kaynaklı hastalığa karşı etkili olduğuna değiniliyor. Esasen virüslerin çevresini saran bir yağ kütlesi oluşturuyor ve daha sonra virüslerin dış kabuklarını eritiyor ve sonucunda virüsü öldürerek çoğalmasına engel oluyor.

Grip ve soğuk algınlığına karşı genelde hindistan cevizi yağının önerilmesinin sebebi içindeki laurik asit ve monolaurin. Soğuk algınlığına virüsler sebep oluyorlar ve bu nedenle antiviral özellikler hastalığın önlenmesi ve tedavisinde rol oynayabilirler. Hastalıklardan dolayı boğazınız ağrıdığı zaman yapay olarak tatlandırılmış, şekerli ve renkli pastilleri bir kenara koyabilir, günde üç defa bir çay kaşığı kadar hindistan cevizi yağı içerek boğaz ağrısı veya öksürük gibi belirtilerden kurtulabilir, iyileşmeyi hızlandırabilirsiniz.

Monolaurinin uçuk, HIV, kızamık, sitomegalovirüs, visna virüsü ve vesiküler stomatit virüslerini de bir dereceye kadar deaktif hale getirdiği söyleniyor.

Uçuk

Yukarıda bahsettiğimiz virüs öldüren özellikleri nedeniyle monolaurin herpes simpleks adı verilen virüs türünden kaynaklanan uçuklara da çare olabiliyor.

Monolaurin ile kolayca tedavi imkanı için hindistan cevizi yağını ilgili bölgeye uygulayabilirsiniz. Uçuk çıktığı zaman, hindistan cevizi yağını günde bir kaç defa ilgili bölgeye sürerek ağrıları azaltabilir ve iyileşmeyi hızlandırabilirsiniz. Hindistan cevizi yağı sadece virüsü öldürmeyecektir, aynı zamanda nemlenme sağlayarak daha iyi iyileşmeyi sağlayacaktır. Yani yara izi ve uçuk olan bölgede renk kaybı gibi problemlerin gelişme ihtimali daha düşük.

Genital bölgedeki uçuk için Weston A. Price Foundation, monolaurin takviyeleri alınmasını öneriyor. Lauricidin gibi bir doz standart takviyenin, günde pek çok yemek kaşığı hindistan cevizi yağı tüketmeye eşdeğer olduğu belirtiliyor ve elde edilen sonuçlar uçuğun yanında kandida enfeksiyonlarıyla savaşta da etkili sonuçlar alınmasını sağladığını gösteriyorlar.

Kurum şöyle bir açıklama yapıyor: “Bu güvenli bir özüt ve uzun vadede alınabilir. Uçuğu bastırmak için kullanılan doz genelde yarım veya 1 ölçek, günde bir veya üç defa. Çiğnenmemeli ama yutulmalı, her zaman gıdalarla birlikte alınmalı. Tolerans arttıkça doz yavaşça artmalı ve verimliliğine bakılmalı.

Kandida

2016 yılında yayınlanan bir çalışmada, monolaurinin kandida türü mantar karşıtı özellikleri değerlendiriliyor. Kandida belirtilerine sahip olan insanların sindirim yollarında, ağızlarında, genital ve üriner sistemlerinde ve ciltlerinde bu mantarın aşırı çoğalımı olabilir. Deney tüplerinde yapılan çalışmalarda monolaurinin bu mantar türünün gelişimine engel olabildiği görülüyor.

Antibiyotik Direnci

Antibiyotik direnci küresel bazda ciddi bir sağlık tehdidi yaratmaya devam ediyor ve bu nedenle antibiyotiklere karşı doğal alternatiflere daha fazla ihtiyacımız var. Monolaurin ve laurik asitin patojenik bakterileri deaktive edebildikleri görülüyor ve bu esnada faydalı probiyotikleri etkilemiyorlar.

Journal of Drugs in Dermatology dergisinde yayınlanan bir test tüpü çalışmasında, monolaurinin diğer altı yaygın antibiyotik ile karşılaştırması yapılmış ve cilt enfeksiyonlarına sebep olan bir kaç organizma üzerinde denenmişler. Genel olarak monolaurin Gram-pozitif ve Gram-negatif bakterilere karşı geniş bir etki göstermiş. Ayrıca bakteriler ona karşı direnç de geliştirmemişler.

Kronik Yorgunluk

Kronik yorgunluk sendromu, temel belirtisi altı aydan fazla süren aşırı yorgunluk olan kronik bir hastalık. Tedavi olmaksızın kronik yorgunluk hafızayı kötüleştirebilir, konsantrasyonu ve enerjiyi düşürür. Bazı uzmanlar belli virüslerin bu sendromu tetikleyebildiğine inanıyorlar. Bunlar arasında Epstein-Barr virüsü, uçuk virüsü 6 ve fare lösemisi virüsleri bulunuyor. Pek çok virüs türüne karşı etkili olduğu için monolaurin kronik yorgunluk vakalarının bazılarına karşı etkili olabilir.

Staph Bakterisi

Monolaurin antibakteriyel mi? Evet. Antiviral olmanın yanında aynı zamanda antibakteriyel. Staphylococcus aureus adlı enfeksiyon kaynağı bakterileri öldürebilme yeteneği var. Deney tüpünde ve hücre içinde yapılan pek çok çalışmaya göre, monolaurin staph enfeksiyonlarına karşı hem önleyici hem de tedavi edici özellikler gösteriyor. En saf formunda olsa bile, hindistan cevizi yağındaki miktar ise maalesef bakteri ile savaşta yeterli değil.

Bakteri karşıtı özellikleri nedeniyle gıda endüstrisinde bazen monolaurin bir koruyucu olarak kullanılıyor. Araştırmalar onun diğer bakteri türlerine karşı da etkili olabildiğini belirtiyorlar.

Monolaurin İçeren Gıda Kaynakları

Hindistan cevizi ürünleri gibi belli gıdaları tüketerek monolaurinin faydalarından bir kısmını elde edebilirsiniz.
Monolaurin laurik asitten üretilen bir organik bileşen ve şunlarda bulunuyor:

• Anne sütü
• Hindistan cevizi yağı, anne sütünden sonra en iyi ikinci kaynak
• Hindistan cevizi sütü
• Hindistan cevizi kreması
• Hindistan cevizinin etli kısmı
• İnek ve keçi sütü (ikisinde de az miktarda var ancak keçi sütünde biraz daha fazla laurik asit var)

Monolaurin Takviyeleri ve Dozu

Monolaurin takviyeleri neden kullanılıyorlar? Değerlendirmeleri okursanız insanların onu genital uçuk gibi pek çok sağlık problemi için kullandıklarını görebilirsiniz. Monolaurin kilo vermeye yardımcı oluyor mu? Çalışmalar uzun süreli kullanımının kilo vermeye yardımcı olabileceğini gösteriyorlar. Ancak günümüze değin monolaurin alımının kilo verme ile ilgisini gösteren klinik bir çalışma yok.

Lauricidin takviyesinde hindistan cevizinde bulunan laurik asit ve bitkisel gliserol birlikte bulunarak saflaştırılmış ester monolaurini oluşturuyorlar. Ayrıca monolaurini virüs karşıtı takviyelerdeki içeriklerden birisi olarak da görebilirsiniz.

Şu anda bu takviye için belirlenmiş olan bir önerilen standart doz yok. Her zaman aldığınız ürünün paketinde yazan doz önerilerini takip etmelisiniz. Genel olarak başta küçük dozlar ile başlanması ve daha sonra zamanla arttırılması öneriliyor.

Kendiniz için doğru doz konusunda fikriniz yoksa doktorunuza da sorabilirsiniz.

Uyarılar

Monolaurin almak güvenli mi? Gıdalarda bulunan miktarlarda alındığı zaman güvenli. Ancak monolaurin takviyeleri alırken veya onu içeren diğer ürünleri tüketirken hindistan cevizi alerjiniz olmadığından emin olmalısınız. Araştırmacılar onun tıbbi kullanım alanları ve güvenliği konusunda incelemelere devam ediyorlar ancak şu ana kadar yaygın bir monolaurin yan etkisi keşfedilmiş değil. Bazı kullanıcılar Herxheimer reaksiyonu olarak da bilinen kısa vadeli yan etkileri yaşayabilirler. Bu yan etki, bakteri ve mantarların hızlıca ölümleri sonucunda salgılanan toksinlerden kaynaklanıyorlar ve şöyle olabiliyorlar: baş ağrısı, bulantı, kas ağrıları, sivilce ve cilt problemleri. İlk olarak küçük dozlarla başlayarak ve yavaşça dozu arttırarak bu belirtilerden kaçınabilirsiniz. Eğer hamileyseniz, emziriyorsanız, bir hastalığınız varsa veya ilaç alıyorsanız bu bileşeni içeren takviyeleri tüketmeden önce doktorunuza danışmalısınız.