İnsanoğlu ne tuhaf alışkanlıklara, batıl inançlara, hobilere, fobilere sahip, bazen duyduklarımıza, okuduklarımıza inanmakta zorlanıyoruz. Örneğin fobiler ilginçliklerin başını çekiyor bence. Aslında hiçbir fobisi olmayan bir kişi yoktur. Ancak karanlık, yükseklik, asansör ya da böcek gibi fobiler bizim için sıradanken, bazı fobiler gerçekten duyanı hayretler içinde bırakıyor. Her birimiz yaşam içinde pek çok şeyden korkuyor, kaygılanıyoruz. Fakat bu korkularımız bir saplantı haline dönüştüğünde, deyim yerindeyse bu konuya kafayı taktığımızda fobiler ortaya çıkıyor. İşte bu fobiler çoğu kez yaşamı kabusa çevirebiliyor ya da en azından özgürlükleri kısıtlayabiliyor. Çok sık rastlayamayacağınız, hatta “yok artık” diyeceğiniz en ilginç 20 fobiyi sizler için sıraladım.

1-Kinofobi (köpek korkusu)

Hayvanlar genel olarak doğanın dengesinin bir parçası olsalar da köpeklerin yaşamımızdaki önemi bir başkadır. En sadık dost, en iyi arkadaş ve doğada yalnız kaldığımızda bizi koruyacak bir güç olduğunu düşündüğümüz köpeklerden korkanların sayısı hiç de az değil. Zira köpek gördüğünde, köpeğin daha adını duyduğunda ya da resmini gördüğünde dehşet bir korkuya kapılan, bunu bir saplantı halinde yaşayan pek çok insan var.

2-Ofidofobi (yılan korkusu)

“En çok hangi hayvandan korkansın?” diye bir soru sorulduğunda çoğu insan hemen “yılan” yanıtını verir. Oysaki bu insanların çoğu hayatları boyunca hiç yılan görmemişlerdir. Bir de yaşamın her hangi bir döneminde yılan görüp talihsiz bir anı yaşayanlar için yılan artık bir saplantı halini alır.

3-Payrofobi (ateş korkusu)

Ateş, insanlığın var oluşundan bu yana yaşamı kolaylaştıran bir buluş olmuştur. Bu bakımdan çok önemlidir ve önemli olduğu kadar da aslında tehlikelidir. Daha çocukken ateşe elini dokundurma, her hangi bir şekilde ateşe maruz kalma durumlarında ya da ebeveynlerin çocuğun ateşe yaklaşmaması için abartılı uyarı biçimleri kişide bir ömür sürecek ateş korkusuna sebep olabiliyor.

4-Zoofobi (hayvan korkusu)

Evcil olarak beslesek de beslemesek de pek çoğumuz hayvanları severiz hatta bazı hayvanları yaşamımızdaki insanlarda bile daha çok benimseriz. Ancak herkes bizim kadar şanslı değil. Zira sadece kedi, köpek yılan, böcek değil tüm hayvanlardan korkan, hayvan gördüğünde aşırı kaygıya kapılan çok sayıda insan bulunmakta.

5-Antrofobi (insan korkusu)

Hayvanlarla ilgili fobilerden bahsettik ve bu fobilere rağmen hayata devam edebilmek mümkün olabiliyor. Peki ya, insanlardan korkuyor olsaydınız neler olurdu, yaşamınız bundan nasıl etkilenirdi? Bize düşünmesi bile korkunç gelen insan korkusu, bazı kişilerin yaşamlarını kabusa çeviriyor. Zira insan korkusu yaşayan kişiler, bundan dolayı bir tedavi görmezlerse hayatta mutlu olma şansları yok.

6-Akuafobi (su korkusu)

Denize, göle ya da çok büyük bir su birikintisine uzun süre sabit bir şekilde baktığımızda çoğu zaman içimizi bir korku kaplar, sanki bu su bizi yutacakmış gibi hissederiz. Fakat bakışlarımızı başka bir yöne çevirdiğimizde bu durum geçer. Oysaki bazı kişiler öyle büyük miktardaki suya değil, bir tas suya bile uzun süre bakamazlar. İşte böyle durumlarda tıpkı insan korkusu yaşayanlar gibi, su korkusu yaşayanların da daha normal bir yaşam sürebilmeleri için tedavi olmaları gerekir.

7-Astrofobi (şimşek korkusu)

Çok yüksek sesli bir gök gürültüsünün ardından genellikle gökyüzünde telefonların flash ışıkları gibi bir şimşek çakar. İşte bu durumda pek çoğumuzu ani bir korku sarar ve kısa süre içinde bu korkudan kurtuluruz. Ancak herkes bizim kadar şanslı değil. Zira şimşek çaktığında hemen öleceğinden kaygılanan, her an şimşek çakabilir kaygısıyla yaşamı çok zorlaşan pek çok kişi var.

8-Mizofobi (pislik ve bulaşıcılık korkusu)

Temizlik, titiz olmak elbette ki çok önemlidir. Ancak bazı kişiler için bu durum tam da bir saplantı halini alır. Ellerinin kirleneceği, kendisine mikrop bulaşacağı kaygısıyla ev dışında hiçbir yerde ellerini bir yere süremeyen, kapıları elinde peçete ile açıp kapatan çok fazla kişi var. Onlara göre kendi temizledikleri yerler dışındaki her yer pis, kirli ve mikrop bulaştırıcıdır. İşte bu sebeple de yaşam çok zordur.

9-Chirofobi (kendi vücudundan korkma)

Kedi, yılan, şimşek ya da pislik korkularını bir yere kadar anlayabilmek, anlamlandırabilmek mümkün. Peki ya, kendi vücudundan korkanlara ne diyelim? Çocukluğunda ya da ileriki bir yaşta yaşanılan olumsuz bir anı, bazılarının kendi vücudundan korkmasına, vücuduna bakmaya, dokunmaya tahammül edememesine sebep olabiliyor.

10-Peladofobi (kel insanlardan ya da kendisinin kel olmasından korkma)

Hemen hepimiz sırma gibi saçlara sahip olmak istiyoruz ve saçlarımız ne kadar sağlıklı olursa olsun, onu besleyebilmek için pek çok yol deniyoruz. İşte bu aşırı saç sevgisi bazıları için kabusa dönüşüyor. Çünkü bazı insanlar her gün aynaya bakıp acaba hiç saçı dökülmüş mü diye kontrol ediyor, hatta kel insanlardan bile korkabiliyor.

11-Chaetofobi (kıl, tüy korkusu)

Saçlarımızın, kaşlarımızın dökülememesi, olduğu gibi kalabilmesi için her türlü önlemi alıyoruz. Ancak vücudumuzdaki diğer kılların sonsuza dek temizlenebilmesi için de pek çok yöntem deniyoruz. Çünkü o kıllar, tüyler bizim için “istenmeyen” sınıfındalar. Peki ya, kıldan, tüyden korkuyor olsaydınız? İşte bazıları için kıl görmek, kıla dokunmak en büyük korkulardan birisidir.

12-Rhytifobi (vücudunda kırışıklıklar oluşmasında korkma)

Herkes genç kalmak, kırışıklık oluşumu önlemek, yavaşlatmak istiyor. Bunda bir anormallik yok. Fakat bazılarının en büyük korkusu cildinin kırışması ve bu kişiler tüm imkanlarını bu kırışıklıkları önlemek, gidermek için harcıyor.

13-Logizomechanofobi (bilgisayar korkusu)

Günümüzde bilgisayarsız bir yaşam düşünülemez hale geldi. Oysaki bazıları bilgisayarı kullanmak bir yana, görmeye bile tahammül edemiyor, ondan ölümüne korkuyor.

14-Agyrfobi (karşıdan karşıya geçme korkusu)

Hepimiz karşıdan karşıya geçmeyi çocukluğumuzda öğrendik. Önce sağa, sonra sola, sonrasında tekrar sağa bakıp araç yoksa hızlıca geçmeliyiz. İşte bunu öğrenemeyen ya da bu konuda negatif etkileyici bir anı yaşamış olan kişilerin en büyük kabusu karşıdan karşıya geçmek.

15-Mageirofobi (yemek yapma korkusu)

Belki de size pek de anlamlı ya da mantıklı gelmeyecek. Ancak yemek yapma korkusu olan ve bunu bir saplantı haline getiren çok fazla kişi var. bu kişiler mutfağa girmekten, yemek yapmaktan bahsetmekten ve dolaysıyla yemek yapmaktan korkuyorlar.

16-Pediofobi (oyuncak bebeklerden korkma)

Özellikle erkeklerde çok sık karşılaşılan fobilerden birisi oyuncak bebek korkusudur. Kızlar çocukluktan itibaren sürekli bebeklerle haşır neşir olduklarından çoğu zaman onlar için bir sorun yokken, erkekler oyuncak bebeklerin bir gün canlanıp bir canavara dönüşeceğini düşünebilmek ve bundan dolayı da korkmaktadırlar.

17-Denofobi (şeytan görme korkusu)

Dini inançlarla çok küçük yaşta karşılaşanlar, sevap, günah, cennet, cehennem gibi kavramlarla ilgili korkular, fobiler geliştirebiliyorlar. Örneğin yetişkinlerin “kötü bir şey yaparsan şeytan seni çarpar” demeleri, kötü birisi hakkında konuşurken “şeytan gibi” tanımını kullanmaları çocukların ve sonrasında yetişkinlerin zihnine kazınır ve hiç görmediği halde en büyük korkusu şeytan olan kişiler ortaya çıkar.

18-Ablutofobi (yıkanma, banyo yapma korkusu)

Erkek çocuklarda sıklıkla karşılaşılan bir türlü banyoya girmeme, banyo yapmamak için ağlama krizleri geçirme durumları ilerleyen yaşlarda da devam edebiliyor. Eğer tedavi edilmezse yetişkinlikte ciddi sorunlar yaşanabilir.

19-Graphofobi (el yazısı ya da yazı yazma korkusu)

Biliyorum, çok ilginç, bir o kadar da mantıksız. Ancak şöyle düşünün, hangi fobi mantıklı ki? Bazı insanlar yazı yazmaktan, özellikle de el yazısından saplantılı düzeyde korkmakta, kaygı duymaktadır.

20-Alliumpfobi (sarımsak korkusu)

Yok artık, diyebilirsiniz. Ancak neredeyse her sağlıklı beslenme tarifime katmaya çalıştığım sarımsak tam bir antioksidan deposudur ve tüm vücut sağlığımız için çok önemlidir. fakat bazı insanlar sarımsağı gördüklerinde, kokusunu duyduklarında çok büyük korku ve kaygı hissediyorlar. Söylememe hiç gerek yok ama bunlar asla sarımsak yemiyorlar.