Sağ şeritte sakin sakin ilerlerken, bizim tarafta trafiğin yavaşladığını fark edip şöyle orta şeride doğru direksiyonu kırarız, bir de bakarız ki; burası da sıkışmış, artık tek çözüm sol şeride geçmektir. Oysaki tam biz geçer geçmez, sol şerit tıkanırken sağ şeritte arabalar vızır vızır ilerliyordur. Ya da sabah erken saatte kalkıp saatlerce uğraşıp cam sildik diyelim, akşamüstü şakır şakır yağmur yağıyor ve “bu doğanın benimle ne zoru var” diye isyan etmekten başka şansımız kalmaz.  Aslında biraz düşünsek onlarca örnek bulabileceğimiz bu sinir bozucu durumlar, evrensel Murphy Kanunları’nın işlediğinin bir göstergesidir.

“Bir işi yanlış yapmanın bir yolu varsa, bu adam onu mutlaka bulur” işte aslında bu meşhur Murphy Kanunları tam olarak bu düşünceye dayanıyor. Mühendis Yüzbaşı Edward A. Murphy Jr, Kaliforniya’daki bir hava üssünde görev yapmaktadır. Yıl 1949 ve Murphy, Amerikan Hava Kuvvetleri’nin MX981 kod adlı çarpışma testi üzerinde çalışmaktadır. Gerginlik ölçen algılayıcıların kablolama aşamasında görevli olan teknisyen, her işinde bir hata yapmakta ve bir türlü başarılı olamamaktadır. İşte buna dayanacak gücü kalmayan zeki ve espritüel Murphy için bu teknisyen artık tam da bir espri malzemesi olmuştur ve meşhur sözünü ilk kez bu teknisyen için kullanmıştır. “Bir işi yanlış yapmanın bir yolu varsa, bu adam onu mutlaka bulur” sözü ve diğer benzer pek çok ironik ifadeyi çok beğenen iş arkadaşları da “Murphy Kanunları” şeklinde bir kavram oluşturmuşlar.

Aslında bir bakıma şanssızlıklar ve başarısızlıklara esprili yaklaşma üzerine odaklanmış Murphy Kanunları, Amerikan Hava Üssü’nden tüm dünyaya yayılmıştır. Zira Murphy’nin iş arkadaşlarından olan John Strapp, MX981 kod adlı çarpışma testi projesinin basın toplantısında gazetecilere “Yıllardır yaptığımız çarpışma testlerinin güvenle devam etmesi; Murphy Kanunları’na kalpten inanmamız ve kaçınılmaz olan sonuçları sürekli görmezden gelmemizden kaynaklanmaktadır!” şeklinde bir cümle kuruyor. İşte bundan sonrasında Murphy Kanunları bu hava üssünden çıkıp tüm dünyaya yayılıyor. Basın toplantısının yankıları çok uzun sürüyor ve aslında tüm dünyada bir Murphy Kanunları merakı baş gösteriyor. Hatta çok kısa bir süre içinde özellikle mühendislik alanında çalışanlar arasında Murphy Kanunları çok önemli bir yer ediniyor. Çok inanılır olmasa da bu kanunlar o kadar mantıklı bir düzleme oturuyor ki 1958 yılında Webster’in sözlüğünde kendine yer buluyor. Bu bağlamda reklamlarda, kamuoyunda sıkça bu kanunlara değiniliyor. Hemen hepimizin yaşamı içinde çok sık karşılaştığımız bu talihsizlikleri, çok çabalayıp da başarısız oluşları esprili bir sonuca bağlamak bizim de işimize geliyor.

Murphy Kanunları kitabı bile var!

Dışarıya kapalı bir hava üssünde küçük bir çalışma grubunun arasındaki bir mühendis yüzbaşının ince zekasının ürünü olan bu kanunlar bir kitaba dönüşüyor. Şöyle ki; Murphy Kanunları hakkında bir şeyler duyan herkes kendinden bir parça görüyor. Hal böyle olunca da önce Amerika’da ardından da kısa sürede tüm dünyada bir akım gibi yayılan Murphy Kanunları’na inanış, işlerin sürekli ters gitmesini eleştirmenin en komik ve ironik hali olmayı başardı. Hal böyle olunca da Murphy, aynı düzlemde pek çok kuram geliştirdi. İşte bu kuramlar da New York’ta bir yayınevi olan Harvey Hutter tarafından derlendi ve kitaplaştırıldı. Artık Murphy, kendi adına sayısız kuramı olan ünlü bir kişiydi. Bu kuramları daha da geliştirmek, genişletmek gerekiyordu. Bu sebeple de Teknoloji, aşk, askerlik ve hukuk ile ilgili günlük hayatta yaşanan sorunlar ve onlara sunulabilecek pratik çözümlere dair yeni kuramlar birbirini izledi. Hatta başka kişiler de Murphy Kanunları’na benzer, onlarla uyumlu yeni kanunlar geliştirdiler ve bu liste uzayıp gitti.

Murphy Kanunları’nın temeli

Eğer bir işi halletmek için birden fazla olasılık varsa ve bu olasılıklardan biri istenmeyen sonuçlar ya da felaket doğuracaksa, kesinlikle bu olasılık gerçekleşecektir. İşte günümüzün şanssızlıklarla dolu dünyasında bu kanunun gerçek olmadığını kim iddia edebilir ki? Gerçekten de çoğu zaman, çoğu işte 100’lerce olumlu olasılık değil de, bir tanecik olumsuz olasılık gerçekleşiyor. Şimdi gel de Murphy Kanunları’na saygı duyma!

Murphy Kanunları’nın tersi de var!

Murphy Kanunları’nın tersi, “Murphy Kanunu”nun tersten yazılışı olan “Yhprum Ununak” şeklindedir. İşte buna göre de “bir şeyin çalışma ihtimali varsa, mutlaka çalışır, bir işin oluru varsa, mutlaka olur” ilk başta çok da mantıklı gelmese de aslında öyle olduğunu biliyoruz. Zira ne büyük engellere rağmen ne imkansızlıklar gerçeğe dönüşüyor ya da “çantada keklik” zannettiğimiz ne basit durumlar imkansıza dönüşüyor değil mi?

Murphy Kanunları neden genel olarak olumsuza yönelik olmuştur?

Aşağıda listelediğim Murphy Kanunları’nı okuduğunuzda çoğunun olumsuz anlam içerdiğini göreceksiniz. Peki, ama neden? Aslında tıpkı “bir şeyin çalışma ihtimali varsa, mutlaka çalışır, bir işin oluru varsa, mutlaka olur” gibi çok olumlu kuramlar da ortaya atılmıştır. Fakat insanoğlu yaradılış olarak daha çok olumsuza odaklı olduğundan olumlu kuramlar çok da rağbet görmemiş. Hem Murphy hem de bu kanunları geliştiren diğer kişiler de daha çok olumsuz odaklı kuramlar oluşturmuşlardır.

Murphy Kanunları’ndan inciler

  • Parası olan, kanunu koyar!
  • Gülümse! Yarın, daha kötü olacak.
  • Dünyadaki nüfus, sürekli artar; ama toplam zeka, daima sabit kalır.
  • Bir işin ters gitme olasılığı varsa, o iş mutlaka ters gider.
  • Birkaç şeyin ters gitme olasılığı varsa, bunların arasında en kötü sonuçlar doğuracak olanı ters gider.
  • Bir şeyin ters gitmesi için dört yol olduğunu düşünüp hepsi için önlem alabilirsiniz, ancak beşinci bir yol mutlaka vardır.
  • Bir şeylerin ters gitmesi bir doğa kanunudur. Bu sebeple her şey yolunda gidiyor gibi görünüyorsa dikkat edin, mutlaka ters giden bir şeyler vardır!
  • Bir şeyi arıyorsanız, o şey daima son bakmanız gereken yerdedir.
  • Aradığınız şeyin ilk baktığınız yerde olma ihtimali ile oraya baktığınızda görmeden geçme ihtimaliniz eşittir.
  • Kaybettiğiniz bir şeyi ancak onun yerine yenisini aldığınızda bulabilirsiniz.
  • Yeni aldığınız bir şeyin ucuzunu bulmak için ne kadar aranırsanız aranın, en ucuz seçeneği ancak alışveriş bittikten sonra bulursunuz.

  • Hiçbir şey göründüğü kadar kısa sürmez.
  • Bir eliniz doluyken kapıyı açmanız gerekirse, anahtarınız mutlaka dolu elinizin bulunduğu taraftaki cebinizdedir.
  • Bir şey doğru olamayacak kadar iyiyse muhtemelen doğru değildir.
  • Birine gökyüzünde 300 trilyon yıldız olduğunu söylerseniz inanır, ama o masa boyalı dokunma derseniz gidip önce bir eller.
  • Öğretmen, sınav sırasında sadece aptalca bir şey yazdığınız esnada başınıza gelip yazdıklarınızı okur.
  • Bilgisayarda ne kadar ders çalışırsanız çalışın, anneniz içeri siz oyun oynarken girer.
  • Geç kaldığınız süre ile trafik sıkışıklığı doğru orantılıdır.
  • Bozulan bir şeyin neresinin bozuk olduğunu tamirciye göstermeye çalıştığınız an, o şeyin çalışması için en uygun andır.
  • Ta ki siz diğer şeride geçinceye kadar, diğer şeritte trafik hep daha açıktır.
  • Sahip olduğunuz en hassas şey, düşüp kırılacak olandır.
  • Bir işi yapmanın en kolay yolu, ancak o iş bittikten sonra aklınıza gelir.
  • Banyoda düşebilecek bir şey varsa, mutlaka tuvaletin içine düşer.

  • Çok etkileyici bir şey yaptığınızda mutlaka yalnız olursunuz.
  • Kıyafetinizin şıklığı ile üzerinize çamur sıçratan aracın büyüklüğü arasında ciddi bir ilişki vardır.
  • Rüzgar daima saçınızı en çok bozacak yönde eser.
  • Değerli bir şeyin düştüğü yer, daima parmak ucunuzun bir santim ilerisidir.
  • Tam da tırnaklarınızı kestiğiniz gün, karşınıza kazıması çok eğlenceli bir şey çıkması için en uygun gündür.
  • Bir hata ikinci kez yapılmaz. İkinci kez yapıyorsanız, siz bunu üçüncü kez de yapacaksınız demektir.
  • Zeka X güzellik X bulunulabilirlik sabit bir değerdir, asla değişmez.
  • Kameranızın hafızasında yer kalıp kalmadığından emin değilseniz, kesinlikle yer kalmamıştır.
  • Ne zaman sınava çalışacak olsak uykumuz gelir, sınavdan sonra uykumuz açılır.
  • Düşürdüğün ekmeğin yağlı tarafının halıya gelme olasılığı, halının yeniliğiyle doğru orantılıdır.
  • Otomobil tamir ederken düşürdüğünüz alet, her zaman aracın en ulaşılmaz yerine kaçar.
  • Bozuk bir alet tamire geldiğinde kesinlikle çalışır.
  • Kolay yol her zaman mayınlanmış, kısa yolda ise trafik sıkışmıştır.
  • Her şey yolunda gidiyor gibi görünüyorsa, senin dünyadan haberin yoktur.
  • Dostlar hayatınıza gelir gider, düşmanlarsa hep birikir.
  • Her hangi bir şeyi beğenirseniz, o derhal üretimden kaldırılır.
  • Altını olan kişi, kuralı belirler.
  • Sigara dumanı her zaman grupta sigara içmeyen kişilere doğru gider.

  • Hayattaki en güzel şeyler; ya kanun dışı, ya ahlak dışı ya da şişmanlatıcıdır.
  • Herkesin zengin olmak için işe yaramayan bir planı vardır.
  • Hiçbir iyilik cezasız kalmaz.
  • İnsanlar hep gerçekleri arar, fakat hep kendi görüşleri doğrultusunda ilerler.
  • Yeni kravat, mutlaka çorbanın içine girer.
  • Sinemada sıranın tam da ortasında oturanlar salona en son girerler.
  • Mağazada ayağa en çok uyan ayakkabı, genellikle en çirkin olan ayakkabıdır.
  • Seyahate çıkarken, ihtiyacınız olan elbiselerin yarısını, ihtiyacınız olan paranınsa iki katını yanınıza alın.
  • Radyoyu ne zaman açarsanız açın, en sevdiğiniz şarkının son melodisini duyarsınız.
  • Birileriyle karşılaşma ihtimalin, ona hiç görünmek istemediğin zaman en üst düzeydedir.
  • Tereyağının sertliği ile üzerine süreceğiniz ekmeğin yumuşaklığı doğru orantılıdır.
  • Yanlış numara hiçbir zaman meşgul çalmaz.
  • Sen, gırgır geçmeye başladığın anda patron hemen kapıda görünür.
  • Yeni alet almadan, kaybettiğiniz eski aleti bulmanız pek mümkün değildir.
  • Eğer bilgisayarınızda bitirilmesi şart olan bir iş varsa yemeğe çıkmanın tam vaktidir. Zira elektrik kesilecektir.
  • Kendinizi iyi hissediyorsanız fazla kaygılanmayın, geçer.
  • Mışıl mışıl uyuyan bir bebek, tam da anne babası uykuya dalmışken uyanır.

  • Konuşmanızda yanlış yapana kadar kimse sizi dinlemiyordur.
  • Birine bir makinenin çalışmadığını kanıtlamaya kalkarsanız, makine kesinlikle çalışır.
  • En gizli evraklar herkesin kullandığı fotokopi makinesinde unutulur.
  • Ne tarafa gidersen git, daima rüzgara karşı ve yokuş yukarı yürüyorsundur.
  • Asla bir berbere saç kesimine ihtiyacınız olup olmadığını, bir satıcıya malının iyi olup olmadığını sormayın.
  • İlk denemede başarılı olamazsan, denediğine dair tüm kanıtları yok etmelisin.
  • Bir proje üzerinde çalışırken işi bittiğine inandığınız bir aleti yerine kaldırırsanız, derhal ona ihtiyacınız olacaktır.
  • Araba kullanmayı öğrenene kadar gerçek anlamda küfretmeyi öğrenemezsiniz.
  • Beklenmedik bir anda elinize geçen boş vakti, mutlaka boşa harcarsınız.
  • Hiçbir şirkette cuma günleri hasta adam bulunmaz. Çünkü ertesi gün cumartesidir.
  • Bir şirkette birinin unvanı ne kadar uzunsa, yaptığı iş o kadar önemsizdir.
  • Ne zaman ki bir şeyden vazgeçseniz, vazgeçtiğiniz o şey size hemen geri gelir.
  • İş yerinde bozulan bir makine, tamirci kapıdan içeri girdiği sırada aniden çalışmaya başlayabilir.
  • Sakın para için evlenmeyin. Zira çok daha uygun koşullarda borç bulabilirsiniz.
  • Herhangi bir şeyin olma olasılığı, arzu edilirliğiyle ters orantılıdır.
  • Evli bir çiftin aynı konuda “evet” dediği en son yer nikah masasıdır.

  • Eşlerden ilk önce uyuyan her zaman en yüksek sesle horlayandır.
  • Mümkün olan en kötü koşullar, er ya da geç mutlaka ortaya çıkar.
  • Bir kişinin fikirlerini çalmaya “alıntı”, birçok kişinin fikirlerini çalmaya “araştırma” diyorlar.
  • Yere düşürdüğünüz alışveriş çantası, daima içinde yumurta olan çantadır.
  • Asla paranızın yeteceği şeyi istemezsiniz.
  • Evlilik, güzel bir ilişkiyi bitirmenin en kısa yoludur.
  • Bir tarafınız ne kadar çok şiddetle kaşınıyorsa, elinizin ulaşabileceği yerden o kadar uzaktadır.
  • Hayat geriye doğru anlaşılabilir, fakat ileri doğru yaşanır.
  • İki taraf da kaybetmeye başladığına inandığı anda, ikisi de haklıdır.
  • Sınava girmeden önce notlarına bir göz gezdirirsen, en önemli yerlerin en az okunabilen yerler olduğunu görürsün.

  • Eğer hücumun iyi gidiyorsa, pusuya düşmüşsün demektir.
  • Başarı; daima yalnızken, başarısızlık ise herkesin içinde gerçekleşir.
  • En acemi balıkçı daima en büyük balığı yakalar.
  • Siz banyoya girmeden, o telefon çalmaz.
  • Telefon; sen daima dış kapının önünde anahtarlarla boğuşurken ya da çantada anahtarı ararken çalar.
  • Çok denenmiş yollar, hiçbir sonuca çıkmaz.
  • Olumsuz beklentiler, olumsuz sonuçlar doğurur; olumlu beklentiler de olumsuz sonuçlar doğurur.
  • Eğer bir şeyi, hiç kimsenin yanlış anlayamayacağı kadar açık anlatmaya çalışıyorsan, birileri mutlaka yanlış anlayacaktır.
  • Herkesin uygun bulacağından emin olduğun bir iş yapıyorsan, emin ol, birileri mutlaka bundan hoşlanmayacaktır.
  • Herhangi bir bilgide sayılar çok doğru gözüküyorsa boşuna kontrol etmeyin, mutlaka yanlıştır.
  • Ne zaman ki işler iyi gidiyor gibi gözükse, mutlaka bir şeyleri gözden kaçırıyorsundur.
  • Bir alet düştüğünde, en zor ulaşılabilecek yere düşer.
  • Popüler olan kişi, sevilmemeye mahkumdur.

  • Bütün büyük buluşlar yanlışlıkla ve yalnızken yapılır.
  • Hiçbir iş, programın dışına çıkmadan ya da bütçeyi aşmadan tamamlanamaz.
  • İşin uzmanını seçmek istiyorsan, o iş için en uzun süreyi ve en çok parayı isteyeni bul.
  • Dakikalarca beklediğin otobüs, sen tam da sigarayı yaktığında gelir.
  • Bilgisayarlar güvenilmezdir, ancak insanlar daha da güvenilmezdir.
  • İnsanlar diledikleri gibi özgür bir ortama kavuşunca, birbirlerini taklit ederler.
  • Murphy kanunlarından haberiniz olması ile işinizin ters gitmesi arasında hiçbir bağlantı yoktur

İşte bu yüz küsur Murphy kanunu ve burada yazmayan diğerleri de eminim sizin hayatınızdan kesitler içeriyordur. Zira benim hayatımın çoğu bu kanunlara isyan ederek geçiyor. Nasıl oluyor da aksilikler, hep en çok emin olduğum zamanlarda ve konularda ortaya çıkıyor anlamak imkansız!