Sağlıklı ve uzun bir ömrün yolu sağlıklı beslenme ve hareketli yaşamdan geçer. Gün içinde tüketilen besinlerin kalori miktarı, içeriğinde katkı maddesi bulunup bulunmaması, vücudun ne kadar hareket ettiği gibi hususlar kişinin ne kadar sağlıklı olduğu konusunda bilgi verir. Bu sebeple kişi mutfağından, sofrasından doğal besinleri eksik etmemeli ve her fırsatta yürümeye, merdiven çıkmaya, düzenli yaşamaya özen göstermelidir. Aslında sağlıklı bir vücuda sahip olmak hiç de zor değil. Günlük rutin içinde birkaç değişiklik yaparak daha sağlıklı olmak mümkündür.
Örneğin hazır gıdalar tüketmekten, gazlı, şekerli içecekler kullanmaktan ve en kısa mesafelere bile araçla gitmekten vazgeçilerek daha sağlıklı bir yaşama adım atılabilir. Bunun için öncelikle mutfaktaki, buzdolabındaki besinleri seçerken sağlıklı olanlara yönelmekte fayda vardır. Zira kişi ne kadar sağlıklı olmaya çalışırsa çalışsın, eğer sağlıksız bir besini mutfağına aldıysa, o besin mutlaka tüketilir. Örneğin marketten bir paket cips alındı ve kişi diyetteyim ya da artık sağlıklı besleneceğim diye karar aldıysa o cipsi yemeden duramaz. Bu şekilde de sağlıksız besin tüketilmiş olur. Bu bakımdan sağlıksız olduğu bilinen gıdaların hiçbir şekilde mutfağa, buzdolabına sokulmaması gerekir. Alışverişe çıkan kişinin sadece sağlıklı olan besinleri almaya kendini konsatre etmesi şarttır.
Mutfakta hangi besinler mutlaka bulunmalı?
Salatalık: Organik olan salatalıklar, her zaman herkes için sınırsız tüketilebilecek besinlerdir. Organik olup olmadığından emin olunmayan salatalıklar ya sirkeli bir suda yarım saat bekletilmeli ya da kabukları soyulmuş olarak tüketilmelidir. Özellikle televizyon ya da bilgisayar karşısında bir şeyler atıştırma alışkanlığı olan kişiler için salatalık en doğru atıştırmalıktır. Yemekten sonra ya da öğün arası atıştırmalık olarak salatalıklar dörde bölünüp üzerine bol limon sıkıldığında çok sağlıklı birer atıştırmalık olacaktır.
Limon: Günlük yaşamda tükettiğimiz tüm karbonhidratların kan şekerini yükselten etkisi azaltmanın anahtarı limondur. Limon sadece salataların değil, yemeklerin, çayların, suların içine de sıkılabilir. Gün içinde tüketilen gazlı, kafeinli içecekler, yüksek kalorili besinler vücudu asitik yapar. Ancak bunlara limon eklendiğinde ya da gün içinde limon tüketildiğinde bu asitik değer düşer, vücudun alkali dengesi düzene girer. Özellikle içme suyunun içine limon sıkarak bu dengeyi sağlamak mümkün olacaktır.
Ispanak: Vücudun alkali dengesinin sağlanması için tıpkı limon gibi ıspanak da önemli bir besindir. Sabah kahvaltıda ıspanağın üzerine yumurta kırılıp mükemmel derecede besleyici bir öğün oluşturulabilir. Bununla birlikte haşlanmış yumurta dilimlenip bir tutam ıspanakla karıştırılır, üzerine limon sıkıldığında da nefis bir kahvaltı hazırlanmış olur. Bu sayede yumurtanın asitik etkisi de kırılmış olur. Bununla birlikte ıspanak yüksek oranda lif ve antioksidan içerdiği için uzun süre tokluk hissi yaşanır ve metabolizma çok daha hızlı çalışır. Ispanağın genellikle çiğ olarak tüketilmesi önerilir. Bu bağlamda bol limonlu ıspanak salatası, ıspanaklı smothie çok nefis alternatiflerdir.
Ton balığı: Pratik yaşamı seven ve proteinlerden vazgeçemeyenler için hem sağlıklı, hem besleyici hem de düşük kalorili ton balığı çok doğru bir alternatiftir. Ton balığında kullanılan balıklar deniz balığıdır ve balık mevsimi dışında balıkçıdan alınan balıklardan çok daha sağlıklıdır. Ton balığının içinde tuz ve balık dışında pek bir madde bulunmaz. Ancak yağlı olanlarda zeytinyağı bulunabilir. Bu sebeple light ton balığı tercih edilmeli ve kişi isterse kendisi bir miktar zeytinyağı eklemelidir.
Avokado: Öncelikle belirtmekte fayda vardır ki; iyi avokado kemik gibi çok sert değil, pamuk gibi de yumuşak değil, ancak sıkınca parmağın izi kalacak kıvamda olmalıdır. Bu avokadolar salatalarda, smothielerde, günün her öğününde tüketilebilecek yüksek besleyici öğeler barındıran bir meyvedir.
Organik yumurta: Hemen herkesin kahvaltıda mutlaka tüketmesi gereken temel besin yumurtadır. Sabahları iki yumurtadan yapılacak bir omlet uzun süre tok tutacaktır.
Zeytin: Her sabah kahvaltıda tuzsuz ya da az tuzlu zeytin tüketilmelidir. Zeytin yüksek oranda faydalı, doğal yağ ve lif içerdiğinden metabolizma için yararlıdır.
Hindistan cevizi yağı: Sabahları evden çıkmadan önce bir çay kaşığı ya da tatlı kaşığı Hindistan cevizi yağı çok faydalıdır. Özellikle spor öncesi ya da yoğun bir güne başlamadan önce tüketmekte fayda vardır.
Probiyotik yoğurt: Ara öğünlerde ne yesem diye düşünenler, atıştırmalık arayanlar için en doğru alternatiflerden birisi probiyotik yoğurttur. Yoğurdu sade olarak tüketmekten hoşlanmayanlar içine bir tutam tarçın ve biraz yabanmersini ekleyerek harika bir ara öğün tüketebilirler.
Tarçın: Kişinin gün boyu yiyip içtiklerinden dolayı kan şekeri yükselebilmektedir. İşte bu kan şekerini dengelemenin en lezzetli yollarından birisi yiyeceklere, içeceklere bir parça tarçın eklemektir.
