Rüyalar aklımızın uyurken yarattığı hikayeler ve imgelerdir. Eğlenceli, romantik, rahatsız edici, korkutucu ve bazen tuhaf olabilirler. Neden rüyalar meydana geliyor? Onlara ne sebep oluyor? Rüyaları kontrol edebilir miyiz?

Rüya Görmekle İlgili Genel Bilgiler

• İnsanların bazıları rüya gördüğünü hatırlamasa da; herkesin gece başına 3 ile 6 kere rüya gördüğü düşünülüyor.
• Rüyaların en az 5 dakika ve en uzun 20 dakika sürdüğü düşünülmektedir.
• Rüyaların yaklaşık % 95’i kişi daha yataktan çıkmadan unutulur.
• Rüya, uzun vadeli hatıraları öğrenmenize ve geliştirmenize yardımcı olabilir.
• Kadınlar, erkeklerle karşılaştırıldığında; aile, çocuklar ve iç mekan görüntüleri ile ilgili daha fazla düşler kurarlar.
• Daha önce görülen rüyadan bir şeyi üstünden belirli bir zaman geçtikten sonra hatırlamak “dream-lag effect(rüya gecikme efekti)” olarak adlandırılır.
• Rem uykusu ve Non-Rem uykusunda yaşanan rüyaların kalitesi ve miktarı arasında fark vardır.
• Bir rüyada yer alan kişilerin % 48’i rüya gören kişi tarafından tanınmaktadır.
• Görme özürlü insanlar görebilen insanlara kıyasla diğer duyu bileşenleri sayesinde daha çok rüya görürler.

Neden Rüya Görürüz?


Niçin rüya gördüğümüz konusunda birkaç hipotez ve kavram vardır. Hayaller sadece uyku döngüsünün bir parçası mıdır yoksa başka bir amaca hizmet ediyor mu?

Neden rüya gördüğümüz için olası açıklamalar şöyledir:

• Bilinçsiz arzuları ve istekleri temsil etmek
• Uyku esnasında beynin ve vücudun rastgele sinyallerinin yorumlanması
• Gün boyunca toplanan bilgileri pekiştirmek ve işlemek
• Bir çeşit psikoterapi olarak çalışmak

Yakınsayan kanıtlardan ve yeni araştırma yöntemlerinden yola çıkarak, araştırmacılar aşağıdaki sebepler

• Rüya, çevrimdışı belleğin yeniden çalışma işidir; öğrenme ve bellek görevlerini pekiştirir.
• Uyanık varsayılan beyin ve bellek ağının alt sistemi olup, akıl akışı ve hayal kurma esnasında aktiftir. Rüya, gerçek yaşam deneyimlerinin bilişsel simülasyonu olarak görülebilir.
• Bilişsel yeteneklerin geliştirilmesine katılır.
• Psikoanalitiktir. Rüyalar, bilinçsiz ve zihinsel işleyişin son derece anlamlı yansımalarıdır.
• Üç zamansal boyuta yer veren eşsiz bir bilinç halidir: Şu andaki deneyim, geçmişin işlenmesi ve geleceğe hazırlık.
• Uyanıkken ezici, çelişkili veya son derece karmaşık gelen kavramların ve duyguların bir araya getirilebileceği bir psikolojik alan sağlar. Bu süreç, psikolojik denge ve denge ihtiyacına hizmet eder.

Beyindeki işleyiş ve bilinçsiz düşünceyle(rüya) ilgili birçok konuda olduğu gibi, hayal bile edemeyeceğiniz çok şey vardır. Rüyaları bir laboratuvarda incelemek zordur. Teknoloji ve yeni araştırma teknikleri geliştirildiğinde rüyaların anlaşılması büyümeye devam edecektir.

Uyku Evreleri

Bir uyku döngüsünde beş faz uykusu vardır:

• Aşama 1: Hafif uyku, gözler yavaş hareket eder ve kas aktivitesi yavaşlar. Bu aşama toplam uykunun % 4-5’ini oluşturur.
• Aşama 2: Göz hareketi durur ve beyin dalgaları (elektrotlar tarafından ölçülebilen elektriksel aktivitenin dalgalanmaları) yavaşlar ve ara sıra uyku iğcikleri olarak adlandırılan hızlı dalgalar patlar. Bu aşama toplam uykunun % 45-55’ini oluşturur.
• Aşama 3: Delta dalgaları olarak adlandırılan aşırı yavaş beyin dalgaları, daha küçük, daha hızlı dalgalarla serpiştirilir. Toplam uykunun % 4-6’sını oluşturur.
• Aşama 4: Beyin neredeyse sadece delta dalgaları üretir. “Derin uyku” olarak adlandırılan 3. ve 4. evre sırasında uyanmak çok zordur. Hiçbir göz hareketi veya kas aktivitesi yoktur. Bu aşamadayken uyandırılan insanlar; hemen ayılamaz ve uyandıktan sonra birkaç dakika sersemce davranır ve yönlerini kaybederler. Bu, toplam uykunun % 12-15’ini oluşturur.
• Aşama 5: (REM) Solunum daha hızlı, düzensiz ve yüzeysel olur; gözler çeşitli yönlerde hızla hareket eder. Kol ve bacak kasları geçici olarak felç olur. Kalp hızı artar, kan basıncı yükselir ve erkeklerde ereksiyon gelişebilir. REM uykusu sırasında uyanan insanlar genellikle tuhaf ve mantıksız rüyalar anlatırlar. Toplam uyku süresinin % 20-25’ini oluşturur.

Rüya Nedir?

Rüyalar uyku esnasında gelişen; duyusal, bilişsel ve duygusal olaylarla karakterize edilen bir bilinç hali olarak tanımlanabilen; evrensel bir insan tecrübesidir. Uyku anında; hayalperest içerik, görsel imgeler ve hafızanın harekete geçirilmesi üzerindeki kontrol azalır. Rüyalar kadar bilişsel ve kapsamlı araştırılmış ve çok az şey öğrenilmiş başka bir konu yoktur.

Rüya analizi için, nörobilim ve psikoanalitik yaklaşımlar arasında önemli farklılıklar vardır. Bir sinirbilimci; rüya üretimi, rüya organizasyonu ve anlatılabilirlik konularındaki yapılarla ilgilenmekteyken, psikoanalizci; rüyaların anlamı üzerine ve hayal dünyasındaki ya da geçmişindeki ilişkiler bağlamında yoğunlaşmaktadır.

Araştırma sonuçlarına göre rüyalar; uyanık yaşamla uyuşan temaları, endişeleri, rüyaları, nesneleri vb. içeren duygusal ve canlı deneyimlerle dolu olma eğilimindedir. Bu unsurların her farklı parçası birleşerek yeni bir “gerçek” oluşturur ve bunu gerçeğe yakın bir zaman aralığı ve canlı bağlantılarla etkinleştirir. Nörobilimciler, uykunun hızlı göz hareketi (REM) evresinde oluştuğunu düşünmektedir.

Kabuslar

Kabus, insanların rahatsız edici bazı duygular hissetmelerine neden olan üzücü rüyalardır. Sıklıkla; korku ve endişe içerir. Kötü kabuslar veya kötü rüya, hem yetişkinlerde hem de çocuklarda ortaya çıkar ve bunun sebepleri şunlar olabilir:

• Stres
• Korku
• Travma
• Duygusal problemler
• Hastalıklar
• Bazı ilaçların veya uyuşturucuların kullanımı

Lucid Rüyalar (Lucid Dreams)

Çılgın rüya hali, rüyayı gören kişinin hayal ettiği bir uyku halidir. Sonuç olarak kişi, hayalleri üzerinde bir kontrol önlemi alabilir. Yani rüyada olan kişi rüya gördüğünü fark eder ve olayın akışını değiştirebilir. Lucid, normal rüyanın tam ortasında, uyuyan kişi aniden rüyada olduklarını fark ettiğinde ortaya çıkar. Bazı insanlar rastgele basit bir rüya görürken, lucid rüya görenler; rüyaların kendilerini nasıl etkilediğini geliştirme kapasitelerini artırabilirler.

Rüyalar Ne Anlama Geliyor?

Uykuya dalmadan hemen önce aklımızdan geçen şeyler, düşlerimizin içeriğini etkileyebilir. Örneğin, sınav haftası boyunca öğrenciler ders içeriğini hayal edebilir; ilişkilerde olanlar sevdiklerini görebilir ya da web geliştiricileri programlama kodunu görebilir. Bu gerçeğe dayanan gözlemler, uyanıklıktan uykuya geçişte ve rüya sırasında gündelik unsurların yeniden ortaya çıktığını ortaya koymaktadır.

Rüyadaki Karakterler

Araştırmalar, rüya raporlarında yer alan karakterleri ve bunların hayal gücü tarafından nasıl tanımlandığını incelemiştir. 320 yetişkin ile yapılan bir rüya araştırmasında bulunan sonuçlara göre:

• Karakterlerin % 48’i, rüya görenin tanıdığı bir kişiyi temsil ediyordu.
• Karakterlerin % 35’inin sosyal rolü olduğu(polis, doktor vb.) veya rüya görenin bir arkadaşı olduğu ilişkisi tanımlandı.
• Karakterlerin % 16’sı tanınmadı.

Adlandırılmış karakterler arasında:

• % 32’si görünüşe göre tespit edildi.
• Davranış tarafından tanımlanan % 21’iydi.
• % 45’i yüzlerinden tanındı.
• % 44’ü ise sadece tanıdıktı.