Yeni bir araştırmaya göre, sıradan el sabunu da antibakteriyel sabun kadar mikroplardan kurtulmayı sağlıyor. Çalışma, bu sonuca ulaşan ilk araştırma olmasa da, sıradan sabun ve antibakteriyel sabunu hem 20 farklı mikrop türüne karşı laboratuvarda inceleyen hem de insanların ellerinde nasıl sonuçlar verdiğini gözlemleyen ilk araştırma olması açısından önemli. Bu konuda paylaşılan bilgileri, Uplifers olarak sizler için derledik.

Antimikrobiyal Kemoterapi Dergisi’nde geçtiğimiz ay basılan ve Güney Kore’deki Korea Üniversitesi’nden araştırmacıların yaptığı çalışmaya göre, hem laboratuvar hem sahada yapılan deneyler, sıradan sabunların antibakteriyel sabunlarla aynı performansı sergilediğini gösteriyor. Antibakteriyel sabunların içindeki triklosan adlı kimyasalın tartışmalı olduğunun da altını çizmekte fayda var. Araştırmayı yürütenlerden Min-Suk Rhee şunları söylüyor: “Çalışma, sabunlardaki antiseptik maddelerin varlığının (söz konusu çalışmada bu madde triklosandır) el yıkama esnasında her zaman bakterilere karşı etkili olmadığını gösteriyor”.

Araştırmada kullanılan sabunlar, triklosan hariç birbirleriyle tıpatıp aynı özellikler sergiliyor. 1960’lı yılların başında geliştirilen ve bakteri ve mantarlarla savaşan triklosan, yaygın olarak sabunlarda antibakteriyel olarak kullanılıyordu. Günümüzde ise üreticiler diş macunu, şampuan, kıyafet, mutfak aletleri, mobilya ve oyuncak gibi birçok ürünün içine, bakteri gelişimini önlemek veya azaltmak için triklosan ekliyor.

Fakat Mother Nature Network’te paylaşılan bilgilere göre, triklosanın insan sağlığı üzerinde birçok olumsuz etkisi var. Araştırmalar, bu maddenin mikroplarda antibiyotik direnç oluşmasına, insanlarda ise alerji ve hormon bozukluklarına yol açtığını gösteriyor. Hatta bir araştırma, triklosana uzun süre maruz kalan farelerde kanser oluşumuna rastlandığını gözlemlemiş.

Bütün bu dezavantajları yüzünden, Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), 2013 yılında şirketlerin, kullandıkları mikrop öldürücü maddelerin insanlar için zararsız olduğunu ve bu ürünlerin sıradan sabun ve sudan çok daha etkili olduğunu kanıtlamasını zorunlu kılan bir önerge yayınladı. Bunu incelemek için araştırmacılar sıradan ve antimikrobiyel sabunları, FDA’nın tavsiye ettiği listeriya, salmonella ve stafilokok da dahil olmak üzere, bir dizi bakteri üzerinde denediler.

Araştırmacılar insanların el yıkama sürecini yaratmak için, ortalama el yıkama süresi olan 20 saniye boyunca, bakterileri bir normal sabuna bir de %0,3 triklosan barındıran antibakteriyel sabuna maruz bıraktılar. Bu araştırma hem oda sıcaklığında (22 Celcius) hem de daha sıcak bir ortamda (40 Celcius) yapıldı. Çalışmanın sonucuna göre, triklosanın neden sıradan sabundan daha etkili olmadığı ise kesin olarak bilinmiyor. Araştırmacılar bu maddenin tam olarak işlevini yerine getirmesi için daha fazla zamana ihtiyacı olabileceğini düşünüyor (9 saat bekletildiğinde sıradan sabundan daha etkili olduğu gözlemlenmiş). Ayrıca, sabunun içindeki diğer maddelerin triklosanın mikrop karşıtı özelliklerini bozmuş olabileceği de olasılıklar arasında.

Araştırmanın ikinci kısmında da, 16 sağlıklı yetişkinin ellerine serratia marcescens bakterisi bulaştırılıp, onlardan, sıradan ya da antibakteriyel sabunla, ılık suda 30 saniye ellerini yıkamaları isteniyor. Sonuç yine aynı çıkıyor: Sıradan sabun ve antibakteriyel sabun arasında kayda değer bir fark yok.

Araştırmacı Rhee, üreticilerin, antibakteriyel sabunların daha etkili olduğuyla ilgili iddialarını geri çekmesi gerektiğini söylüyor ve ekliyor “Eğer üreticiler ürünlerinin bakteriyle savaşan özelliklerini öne çıkarmak istiyorlarsa, bunu destekleyecek bilimsel kanıtlar da sunmalılar.”

Minnesota’daki Mayo Klinik’te enfeksiyonlu hastalıklar üzerine çalışan Dr. Pritish Tosh ise, triklosinle ilgili araştırmaların yoğunlaşmasının önemini vurguluyor. “Hem ABD’de hem de dünyanın diğer ülkelerinde, antibiyotik direnci gitgide artıyor. Bunların büyük bir kısmı da, antimikrobiyal maddelerin gereksiz kullanımından kaynaklanıyor.” Tosh, “eğer triklosanın uzun vadede zararlı etkileri varsa ve sıradan sabundan herhangi bir farkı da yoksa, bu ürünlerin neden satıldığını sorgulamak gerekir” diye ekliyor.