13 Temmuz saat 21:38’de Oğlak burcunda Süper Dolunay gerçekleşecek. Bu dolunay ile birlikte kişisel otoritemizi tam olarak elde etmemizi gerektiren bir olgunlaşma zamanı geliyor. Dolunay daha büyük ve daha parlak görünmekle birlikte çekim gücü de normalden daha fazladır. Ay’ın Plüton ile kavuşumda olması ve Dünya’ya çok yakın olması nedeniyle bu kozmik olayı güçlü bir şekilde hissedeceğiz.

Dolunay keşifler, netlik ve doruk noktaları getirir. Ay ile Güneş karşı karşıya olduğunda bilinçaltı dünyamıza bakma şansı elde ederiz. Bu kozmik olaylar Ay döngüsünün olgunlaşma noktasını, Yeniay sırasında tam olarak ifade ettiğimiz ve dışsallaştırdığımız niyetlerin çiçeklenme anını temsil eder. Dolunay’dan itibaren çalışmalarımızın sonuçlarını başkalarıyla paylaşmaya, öğrendiklerimizi iletmeye ve Ay her gece daha az ışık aldıkça yavaş yavaş gerçek niyetlerimizi bırakmaya davet ediliyoruz.

Temmuz Dolunayı, yılın bu zamanında antilopların yeni boynuzları büyüdüğü için Antilop Dolunayı olarak da isimlendirilir. Antilop güç, kararlılık ve cesaret gibi özellikleri barındırır. Hayatın döngüsel olduğunu hatırlatan bu olay, uzun zamandır yeniden doğuşun ve yenilenmenin sembolü olarak kabul edilmektedir.

Oğlak Burcunda Süper Dolunay: Olgunlaşma ve Duygusal Yetişkinlik

Ay, Oğlak burcundayken duygusallığımızı açıkça göstermemiz ve ihtiyacımız olan şeyleri istememiz zor olabilir. Duyguların doğal akışını bastırma eğiliminin yanı sıra melankoli, üzüntü ve karamsarlığa eğilim de söz konusu olabilir. Bu enerji kombinasyonlarının özellikleri iç dayanıklılık, kararlılık ve önemsediğimiz şeylere tüm kalbimizle bağlanma kapasitesidir.

Oğlak burcundaki Ay geleneksel olarak zayıf bir hizalanma olarak kabul edilir. Çünkü Ay, Oğlak’ın karşıtı Yengeç’te olduğunda evindedir. Bu burcun sunduğu sıcaklığa, yumuşaklığa ve alıcılığa ihtiyacı vardır. Satürn tarafından yönetilen Ay bu nitelikleri ifade etmekte zorlanabilir. Oğlak burcundaki Ay duygusal olarak kendine yeten yapıdadır ve kapalıdır. Duyarlılığımız ve duygusal acımız yüksek olsa dahi içimizde yaşadıklarımızı dışa göstermeden zor duygularla kendimiz başa çıkma eğiliminde olabiliriz.

Bugünlerde güvenlik kavramıyla olan ilişkimiz ve duygularımızı bastırmadan etkin bir şekilde kendimizi düzenleme kapasitemiz ön planda olacak. Oğlak’taki bu Süper Dolunay ile almaya istekli olduğumuz sorumluluklar konusunda netleşmemiz ve içimizdeki çocuk için destekleyici bir otorite figürü olma becerimizi geliştirmemiz için davet ediliyoruz. Kendimizi etkili bir şekilde düzenleyemediğimizi fark eder ve bunun için başka birine ya da bir şeye ihtiyaç duyarsak iç gerçekliğimizi ele almadan dış gerçekliğimizi kontrol etmeye çalışarak güvenlik hissi yaratmaya çalıştığımız yolların farkına varmamız mümkün olabilir.

Dolunay-Plüton Kavuşumu: Yoğun, İçgüdüsel ve Ham Duygular

Bu Süper Dolunay, Plüton ile kavuşumda olacak. Plüton astrolojide evrimin gücü, metamorfoz, güçlenme, ölüm ve diriliş gezegenidir. 2008 yılından beri Oğlak burcunda bulunan Plüton kendimizi ve toplumu dönüştürüyor, doğal olmayan standartlara dayalı yapıları, hiyerarşileri ve sistemleri yok ederken koşulsuzlaştırma çağrısında bulunuyor.

Ay, Plüton ile kavuştuğumda duygularımız daha yoğun, içgüdüsel ve ham hale gelir. Duygularımızın gerçek gücü konusunda çelişkili hissedebilir ve bunların gerçek derinliklerini saklamaya, savunmasız, zayıf ya da muhtaç görünmekten kaçınmaya ve incinme veya başkaları tarafından incitilme risklerini en aza indirmeye çalışabiliriz. Duygusal beklentiler ve manipülatif eğilimler, güvenlik duygusu yaratmanın dolaylı bir yolu olarak ortaya çıkabilir.

Ay-Plüton kavuşumu ile sezgisel ve algısal becerilerimiz artar, hem kendimizin hem de başkalarının gerçek amaçlarını ve niyetlerini anlama kapasitemiz keskinleşir. Bu hizalanma ile içimize daha derin bir şekilde bakma, karşılıklı bağımlılığa dayalı takıntıları bırakma ve yıkıcı olmayan bir şekilde yoğunluğumuzla bağlantı kurmamız mümkün olabilir. Oğlak burcundaki bu Dolunay-Plüton kavuşumu, sağlam, sağlıklı ve doğru bir temel üzerine inşa edilmemiş olan yapıları ve anlaşmaları bırakarak kendimizi güçlendirme zamanıdır. Güneş ve Plüton’un önümüzdeki hafta boyunca karşıt olmaları nedeniyle güç mücadeleleri ve amacımızdaki değişiklikler nedeniyle kontrolü elimizde tutma ihtiyacımız olabilir.

Dolunay-Plüton ile Merkür Karşıtlığı: Algının Derinleşmesi

Yengeç’teki Merkür, Kara Ay Lilith ve Güneş’le kavuşumdayken Plüton ile karşıtlık yapıyor. Ay-Merkür karşıtlığı, mantık ve hisler arasında bir kutuplaşmaya işaret ediyor: Bugünlerde duygu ve mantığı uzlaştırmak zor olabilir. Plüton-Merkür açısı ise araştırmacı ve keskin bir zihinsel odaklanma ile gördüğümüz her şeyin arkasındaki psikolojinin derinliklerine dalma arzusu için ilham veriyor. Bunların gölgeleri hakkında daha fazla farkındalık kazandıkça yaşama dair algımız daha da karanlık hale gelebilir.

Mevcut hizalanmada Plüton ve Kara Ay Lilith’in aktif hale gelmesi, dürüst konuşmaların önemini vurguluyor. Yani gerçekleri başka bir şey gibi göstermeden sert ve ham halde sunmamız gerekebilir. Hem dünya sahnesinde hem de kişisel yaşamlarımızda daha önce gizli olan sırlar ve bilgiler açığa çıkabilir. Geçmişimiz, ailemiz ya da çocukluğumuzla ilgili gerçekler ortaya çıkabilir ve bu da şu anımızı ve duygusal doğamızı daha iyi anlamamıza yardımcı olabilir.

Dolunay-Şiron Karesi ve Uranüs Üçgeni: Bireyselleşmede Daha İleri Gitmek

Güneş ve Ay, Koç’taki Şiron ile kare yapıyor. Şiron astrolojide şifa yolculuğumuzda ve bireyselleşme sürecimizde önemli bir role sahiptir. Satürn ve Uranüs arasındaki Şiron, koşullanma gezegeni ve koşulsuzlaştırma gezegeni arasında bulunuyor: Bu nedenle Şiron, birinden diğerine geçmek için bütünleştirmemiz gereken bir enerjiyi temsil ediyor. Yaralı şifacı figürüyle ilişkili olan Şiron reddedilme, terk edilme ve dışlanmış hissetmeyi çevreleyen yaralarla ilişkilidir. Şiron iki alan arasındaki köprüdür ve bize olduğumuz kişiyi tam olarak kucaklamanın ve reddedilme korkusundan kurtulmanın iyileşmek ve kişisel özgürlük için önemli olduğunu hatırlatır.

Güneş-Ay ve Şiron karesi iyileşme yolculuğumuza nasıl yaklaştığımızla ilgili değişiklikler yapmamızı ve geçmiş acıları işlememizin önemli olduğun vurgular. T-kare hizalanması ile durgunluk noktasında hissettiğimizde, kendimize daha fazla yardım edemediğimizde ve dışarıdan yardım almaya ihtiyaç duyduğumuzda başkalarına ulaşmamızın önemi vurgulanıyor.

Ay ve Güneş de sırasıyla Boğa’daki Boğa ile üçgen ve altmışlık açı yapıyor. Bu açılar bireyselleşmeyi kolaylaştırır; özgünlüğümüzü, tuhaflığımızı ve kendi ifademizi benimsememiz için bize ilham verir. Bu açı ile yaratıcı riskler almaya ve başkalarının ne düşüneceklerini ya da söyleyeceklerini düşünmeden eşsiz vizyonumuzu takip etmeye teşvik ediliriz.

Venüs-Neptün Karesi ve Satürn Üçgeni: Hayal Gücü ve Yaratıcılığın Yapıcı Kullanılması

Bu Dolunay sırasında İkizler’deki Venüs ile Balık’taki Neptün karesi, Oğlak Ayı’nın yönetici gezegeni olan Kova’daki Satürn ile üçgen yapıyor. Venüs-Neptün karesi son derece yaratıcı ve sanatsal bir açı olmakla birlikte hayatımızda daha pragmatik olmamız ve hayatımızdaki kişilere karşı daha anlayışlı olmamız gerektiğini vurgular. Bu hizalanma diğer insanların potansiyeline kapılma, şu anda oldukları yeri bilmeme ve yansıtma, hayal kurma ve beklentilere dayalı ilişkiler yaratma eğilimini gösterir.

Venüs-Satürn üçgeni, bağlantılarımızda bağlılık ve tutarlılık ihtiyacı olduğunu gösterir. Bu açı ile entelektüel açıdan teşvik eden ve güvenilir olan insanlarla güvenilir bağlar geliştirme arzumuz artar. Hayal gücümüzü bilinçli olarak yönlendirmemiz ve yaratıcı çabalarımızı yapılandırmamız için bize ilham verir. Venüs-Satürn üçgeni, Venüs-Neptün karesinin etkisini dengeleyerek muhakeme, pratik olma ve akıllı mali yönetim gibi konuları destekler.

Oğlak Burcunda Süper Dolunay: Hayatımızı Kontrol Ediyoruz

Dolunay ile birlikte Satürn geri gidiyor ve Uranüs ile Ay Düğümleri kare yapıyor. 2021 yılının tamamında deneyimlediğimiz Satürn-Uranüs karesi, Satürn tekrar geri gider ve Uranüs’e yaklaşırken aktif hale geliyor. Bu açı, eski ve yeni arasındaki, mevcut sistemi sürdürmek isteyenler ile değişim isteyenler arasındaki gerilimi vurguluyor ve bildiklerimizden uzaklaştığımızda ortaya çıkan içsel ve dışsal direnci gösterir. Satürn-Ay Düğümleri karesi ile olgunlaşma ve sorumluluğun zorlukları, üç boyutlu dünyanın sınırlamaları ve sınırları ile başa çıkma, hayatımızı bütünlük içinde yaşamamıza izin verecek şekilde yapılandırma zorlukları söz konusu olacak.

Oğlak burcundaki bu Süper Dolunay’ı, bir başkasının bizi yatıştırmasını, işleri bizim için kolaylaştırmasını ve üzerimize düşen sorumlulukları üstlenmesini beklemek yerine hayatımızı elimize almaya bir davet olarak görebiliriz. Plüton’un Oğlak’taki uzun süreli geçişi bize eski kurumlara, sistemlere ve dış otoritelere güvenmenin tehlikeli olduğunu gösterirken bizi içsel otoritemize uyum sağlamaya, içsel gücümüze güvenmeye ve iç sesimizi dinlemeye davet ediyor.

Bugünlerde başarının, hırsların ve hedeflerin dış etkenler tarafından oluşturulan tanımlarına güvenip güvenmediğimizi sorgulayabilir, toplumun bizden ne yapmamızı beklediğini, ebeveynlerimizin bizden ne yapmamızı beklediğini ve topluma uymak için bizim kendimizden ne beklediğimizi sorgularken kendimizi kaybedip kaybetmediğimizi görebiliriz. Bu Dolunay sırasında sorumluluğu tam olarak üstümüze almaya direndiğimiz ve duygularımızı düzenlemek için mücadele ettiğimiz yeri bize gösterebilir. İçimizdeki çocuk üzerinde çalışmanın ve geçmişimizden gelen işlenmemiş acıların bütünleştirilmesinin önemi  vurgulanacak. Böylece işlenmemiş bu duygular şu anımızı sabote edemeyecek.

Kaynak: https://www.moonomens.com/super-full-moon-in-capricorn/