Bilimadamları ilk defa nöron bozulması ve otizm spektrum bozukluğu ile yaygın bir gıda koruyucusu arasında moleküler bağ keşfettiler. Bulgular hamilelikte işlenmiş gıdaların tüketimi ile otizmdeki artış arasında bir bağlantı olabileceğini gösteriyorlar.

Otizm spektrum bozukluğunun görülme sıklığı yükselişte.

ABD’deki Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC)’ne göre, 2000 yılında 150 çocuktan bir tanesi otizm spektrum bozukluğuna sahipti ancak 2012’de bu rakam 68’de 1’e yükseldi.

2018 yılında 59 çocuktan 1 tanesi buna sahip.

Araştırmacılar otizme tam olarak neyin sebep olduğunu henüz bilmeseler de, gen kombinasyonlarının, çevresel faktörlerin ve hamileliğin ilk dönemlerinde annenin bağışıklık sistemindeki problemlerin onun gelişimine katkıda bulunabileceğini düşünüyorlar.

Son dönemlerde bazı çalışmalarda otizm spektrum bozukluğu gelişiminde bağırsak mikrobiyomunun potansiyel bir etken olabileceği belirtiliyor.

Örneğin bazı araştırmacılar otizmli çocukların mikrobiyotalarında Bifidobacteria ve Prevotella faydalı bakterilerinin olmadığını keşfettiler, bazı çalışmalarda ise Firmicutes/Bacteroidetes oranında ciddi bir artış görülmesinin yanında Escherichia/Shigella ve Clostridium cluster XVIII’da da artış görülüyor.

Ayrıca, otizmli çocukların kabızlık, ishal ve karın ağrısı gibi mide bağırsak problemlerini deneyimleme ihtimalleri daha yüksek.

Yaygın Bir Gıda Koruyucu Üzerinde Çalışma

Araştırmacılar arasında profesör Salen Haser ve Latifa Abdelli ile Orlando’daki Merkez Florida Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olarak görev yapan Aseela Samsam, bağırsak bakterileri ve otizm spektrum bozukluğu arasındaki ilişkiyi daha fazla incelemişler.

Ekip özellikle propionik asit (PPA) ve otizm arasındaki bağlantıya odaklanmış.

Profesör Naser şöyle bir açıklama yapıyor: “Çalışmalar otizmli çocuklardan alınan dışkı numunelerinde daha yüksek düzeyde PPA bulunduğunu ve otizmli çocukların bağırsak mikrobiyomlarının da farklı olduğunu gösteriyorlar. Bunun altında yatan sebebi bilmek istedim.”

PPA mantar karşıtı özellikleri olan ve doğal yoldan oluşan kısa zincirli bir doymuş yağ asidi. Ayrıca pek çok üretici onu paketli ve işlenmiş gıdalar için bir gıda koruyucu ve aroma verici olarak kullanıyor.

Yeni çalışmada Profesör Naser ve meslektaşları, nöral kök hücreleri anormal düzeyde yüksek PPA’ya maruz bırakmışlar. Araştırmacılar bulgularını Scientific Reports’ta yayınlamışlar.

PPA ve Otizm Arasındaki Bağlantı Nasıl?

Kültür ortamında yetişen nöral kök hücreler ile yapılan deneyler, çok yüksek PPA düzeylerinin nöronlara dönüşen hücrelerin miktarını azalttığını ve glial hücrelere dönüşümü ise arttırdığını gösteriyorlar.

Glial hücreler her ne kadar nöral fonksiyonları destekleseler de, bunların aşırı birikimi beyinde inflamasyona sebep olarak nöronlar arasındaki bağlantıyı bozabiliyor.

Yeni çalışmada çok fazla PPA aynı zamanda normalde nöronları aktifleştiren ve bedenin geri kalanına bilgiler gönderen moleküler yollara da hasar vermiş.

Araştırmacılar beynin iletişim kurma yeteneğindeki böyle bir bozulmanın, tekrar eden davranışlar ve sosyal etkileşimde zorlanma gibi otizm spektrum bozukluğuna bağlı karakteristik özellikleri açıklayabileceğini düşünüyorlar.

Ayrıca hamilelikte yüksek dozda PPA içeren işlenmiş gıdaların tüketilmesinin annenin bağırsaklarındaki PPA düzeylerini arttırabileceğini ve bunun da sonrasında fetüse geçebileceğini belirtiyorlar.

Çalışmanın yazarları şöyle diyorlar: “Mevcut çalışmada, annenin PPA’ya maruz kalmasını, embriyonik nöral gelişimin erken dönemlerinde bozulmuş bir nöral örüntü ile ilişkilendiriyoruz ve bu da otizm için potansiyel öncüller olabilecek glial hücrelerin aşırı çoğalımına, anormal nöral yapılanmaya ve artmış inflamatuvar profile işaret ediyor olabilir.”

Fakat PPA bağırsakta doğal yoldan da bulunuyor ve annenin mikrobiyomunda gebelikte doğal olarak oluşan değişimler PPA’nın artışına sebep olabilirler. Profesör Nasar ve ekibi, herhangi bir klinik sonuca vrmadan önce daha fazla araştırmanın gerekli olduğunu belirtiyorlar ve şöyle ekliyorlar:

“Bu merak uyandırıcı bir bulgu ve alanında da ilk. Bu araştırma otizm spektrum bozukluğunun daha iyi anlaşılması için ilk adımlardan birisi. Ancak sonunda otizm etiyolojisini ortaya çıkarmak için doğru yolda olduğumuza güveniyoruz.”

Ekibin sıradaki hedefi ise bu sonuçları farelerde tekrarlamak ve böylece annenin beslenmesindeki yüksek PPA düzeylerinin yavrularda otizm spektrum bozukluğuna sebep olup olmayacağını gözlemlemek.