Pişmanlık, değiştiremeyeceğimiz bir şey için duyduğumuz üzüntü veya hayal kırıklığıdır. Yeniden yapmak istiyoruz, ancak olanlarla yaşamak zorundayız. Bazen pişmanlığın acısı bir insanı ömür boyu rahatsız edebilir. Üzüntü, hedeflere ulaşmayı, başkalarıyla bağlantı kurmayı veya neşeyi deneyimlemeyi engelleyebilir.

Pişmanlıklar ikiye ayrılır:

Hareketsizlik: Üniversiteyi bitirmek, bir iş kurmak veya özel birine çıkma teklif etmek gibi yapmadığımız şeyler.

Eylem: Sarhoş araba kullanmak, yanlış bir karar almak veya sevilen birine kötü davranmak gibi yapmamayı dilediğimiz şeyler .

Palyatif bakım hemşiresi Bronnie Ware, hastalarının yaşam sonu pişmanlıklarını kaydetti. Bu notları bir kitaba dönüştürdü. İşte Ware’nin keşfettiği beş pişmanlık:

Keşke başkalarının benden beklediği hayatı değil, kendime uygun bir hayat yaşama cesaretim olsaydı.

Keşke bu kadar çok çalışmasaydım.

Keşke duygularımı ifade edecek cesaretim olsaydı.

Keşke arkadaşlarımla iletişimde kalsaydım.

Keşke daha mutlu olmama izin verseydim.

Kalıcı pişmanlıkların çoğu, gerçek benliğimiz (gerçek davranışımız), olması gereken benliğimiz (nasıl hareket etmemiz gerektiğini düşündüğümüz; sorumluluklar ve ahlak) ve ideal benliğimiz (ne olmak istediğimiz) arasındaki farklılıklardan kaynaklanır. İnsanlar sorumluluk ve görevlerin başarısızlıklarından dolayı pişmanlıktan kurtulmayı daha kolay bulurlar. En uzun pişmanlıklarımız, gerçek ve ideal benliğimiz arasındaki boşluktan kaynaklanır. Peki pişmanlık hissinden nasıl kurtulabiliriz? İşte bunun 5 adımı;

En iyi arkadaşınız olun: Öz şefkat meditasyonlarını deneyin, kendinizle nezaketle konuşun, yargılamayı bırakın. Başkalarına gösterdiğiniz sevgi dolu ilgiyi kendinize de verin. Nasıl huzurlu hissettiğinizi göreceksiniz.

Kabul: Hayatın zor deneyimlerini ve olaylarını kabul ettiğimizde, onlarla savaşmayı bırakır ve daha iyi başa çıkmaya başlarız. Araştırmalar, öz-şefkatin gerçeklerle yüzleşmemize yardımcı olarak pişmanlıklarımızı geride bırakmamıza yardımcı olduğunu gösteriyor. Kabul, kaygı ve pişmanlığı azaltır.

Sevinci hatırla: Sadece pişmanlık üzerinde durmak yerine; iyi zamanları hatırlamayı deneyin. Hayatınızdaki zaferler, mutlu ilişkiler, neşeli durumlar üzerinde düşünmek için zaman ayırın. Hayatınızın daha mutlu zamanlarına ışık tuttuğunuzda hayatınızı daha dürüst ve dengeli bir şekilde görmeye başlayacaksınız.

Kendinizi Birileriyle Kıyaslamayı Bırakın: Kendimizi diğerleriyle karşılaştırmayı bırakırsak, yaşam koşullarımız hakkında daha iyi hissedebiliriz. En iyisi bizim olandır ve kendi sahip olduklarımızdır. Sürekli birilerine bakarak kendimiz için bir şeyler yapmaya çalıştığımızda pişmanlıklarımıza pişmanlıklar ekleriz. Yapamadığımız şeylere odaklanmaya başlar ve geçmişte yapamadıklarımızı da bu ana taşırız. Böylelikle hem pişmanlık hisleri ile uğraşan hem de kendinden memnun olmayan bireyler haline geliriz.

Anlamlı Hedefler Belirleyin: Önemli bir şey için çalıştığımızda pişmanlıkları geride bırakırız. Bir hedefe doğru çalışmaya odaklandığımızda, daha az kafa yorar ve ilerlemeyi görürüz.

Kendinize en iyi arkadaşınız gibi davrandığınızda, her şeyi olduğu gibi kabul ettiğinizde, neşeli zamanları hatırladığınızda, kendinizi diğerleri ile karşılaştırmayı bıraktığınızda ve anlamlı hedefler için çalıştığınızda, bakış açınız değişir. Bakış açınızı değiştirdiğinizde, duygularınız da peşinden gelecektir.

Keyifli ve enerji dolu bir gün dilerim.

Dr. Yasemin Geçerler