Sağlıklı, dengeli bir beslenmeye sahip olmaktan bahsedildiğinde genellikle kilo kontrolü, genel fitliğimiz veya kolesterolü düşük tutmak hakkında düşünürüz. Ancak kanseri önlemek konusunda belli gıdaları hedeflemek daha az yaygın olan bir eğilimdir.

Ancak bazı çalışmalara baktığımızda, özellikle erkeklerde en sık görülen kanser türlerinden olan prostat kanseri gibi kanser türlerini önleme konusunda gıdaların özelliklerini de akılda tutmak faydalı olabilir.

Beslenme üzerine yapılan çalışmalar her ne kadar bilgilendirici olsalar da, bu konudaki verileri kanıtlaması diğer bilimsel ve tıbbi çalışmalardan daha zor çünkü sonuçları etkileyebilen çok fazla faktör var.

Yine de iyi ve sağlıklı bir beslenmenin herhangi bir dezavantajı yok ve eğer bazı çalışmalar doğruysa, yediğiniz gıdaların bazıları prostat kanserini önleme konusunda pozitif etkilere sahip olacaklardır.

Prostat Sağlığı Konusunda Etkili Gıdalar

Domates

Domatesin Besin Değeri Nedir?

Domates ve domates ürünlerinde likopen adı verilen bir antioksidan vardır. Bazı çalışmalara göre likopenin prostat kanseri gelişimi riskini azaltma potansiyeli bulunuyor.

Zerdeçal

Zerdeçalın anti inflamatuvar özellikler gibi pek çok fayda ile bağlantısı var ve bu özelliği prostat kanser gelişiminin önlenmesinde temel olabilir. Zerdeçal ve diğer anti inflamatuvar gıdalar prostata özel antijenlerin düzeylerinde azalma sağlayabilirler.

Prostata özel antijen, prostattaki hem sağlıklı hem de sağlıksız hücreler tarafından üretilen bir proteindir ve prostat kanseri taramalarında kandaki düzeyi sıklıkla ölçülür. Düzeyindeki hızlı artışlar genelde prostat kanseri veya prostat inflamasyonu gelişiminin bir sonucudur. Düzeyindeki yıllar alan yavaş artışlar ise normal olan prostat büyümesinin bir işareti olabilir.

Prostat Sağlığı Konusunda Kaçınılacak Gıdalar

Bazı gıdaların prostat kanserini önlemeye yardımcı oldukları tahmin edilse de, kaçınılacak gıdalar konusundaki veriler biraz daha belirsizler.

Bu konuda en büyük zorluklardan birisi, beslenmenin tıbbi rahatsızlıklar üzerindeki etkilerini incelemektir. Çünkü her şey genelde çok yavaş bir şekilde meydana gelir, bu nedenle diğer konular gibi hızlı bir inceleme imkanı olmaz. Örneğin ilaçların tansiyon üzerindeki etkileri ölçülebilecek düzeyde hızlıdır. Eğer beslenmenin prostat kanseri gelişimi üzerindeki etkilerini takip etmek isterseniz, denekleri en az 15-20 yıl ve hatta daha uzun süre takip etmeniz gerekir.

Yine de bazı gıdaların kötü olduklarına dair kanıtlar mevcut. Bu noktada kolorektal kanser ve kalp hastalıklarında kaçınılması gereken gıdaların prostat kanserinden kaçınmada da tüketilmemeleri gerektiği düşünülüyor. Bu konuda bazı örnekler şöyle:

  • Çok fazla kırmızı et
  • Çok fazla işlenmiş et
  • Çok fazla tütsülenmiş ve tuzlanmış et
  • Çok fazla süt ürünü

Prostat büyümesi de kötü beslenme ile daha kötü hale gelebilen ve inflamasyon ile diyabetle bağlantılı başka bir sorundur. Çalışmalara göre işlenmiş gıdalar bakımından zengin bir beslenme, şekerler ve büyük karbonhidrat yüklemeleri inflamasyona sebep olarak prostat büyümesini kötüleştirebiliyorlar.

Sonuç Olarak: Proaktif Olun

Beslenmeniz nasıl olursa olsun, yapabileceğiniz en iyi şey prostat rahatsızlıkları konusunda kişisel risk faktörlerinizin farkında olmak ve bunların takibinin nasıl olacağı konusunda doktorunuza danışmak. Prostat kanserinin bazı risk faktörleri şöyle:

  • Yaş: 55 yaşın üzerindeki bireylerin riski daha fazla ve prostat kanseri vakalarının yarısından fazlası 65 yaş üzerindeki erkeklerde ortaya çıkıyor.
  • Aile geçmişi: Ailenizde prostat kanseri geçirmiş olan veya meme kanseri olmuş kadın veya erkekler varsa dikkatli olmalısınız.
  • Obezite: Sağlıklı beslenmenin etkisi oldukça yüksektir.
  • Sigara tüketimi.

Düzenli spor ve sağlıklı beslenmeye ek olarak düzenli prostat takibi için doktorunuzla konuşmayı unutmayın. Erken teşhis önemlidir ve bu nedenle bu risk faktörlerinin ve potansiyel belirtilerin farkında olun, düzenli olarak doktorunuzla görüşerek erken teşhis imkanı elde etmeye çalışın.

Prostat kanseri taramaları basittir ve sadece bir muayenehane ziyareti, fizik muayene ve kan testi gerektirirler. Eğer rutin tarama sırasında bir rahatsızlık çıkarsa, genellikle tedavi edilebilir durumdadır.