Bir insanın zihinsel sağlığının bozuk olduğunu davranışlarından ve konuşmalarından anlayabiliriz. Psikolojisi bozuk insanları ilk önce morali bozulmuş ya da günlük yaşadığı bir olay karşısında sinirlenmiş insanlar ile karıştırılabilirler ama burada dikkat edilmesi gereken sağlıklı insanların bu olumsuz duygu hali sık değildir. Zihinsel bozukluğu olan insanlar yaşamlarını kendileri farketmeden ve başkalarına da fark ettirmeden yaşabilirler. Sürekli aşırı tepkilerine  bir bahane bularak hareketlerini normalmiş gibi kabul edip karşısındaki insanları da buna inandırabilirler.

İkiyüzden fazla psikolojik rahatsızlık türü vardır. En yaygın olanlardan biri depresyon ve onun yarattığı zihinsel bozuklukları başta sayabiliriz. Kaygı bozukluğu, öfke problemi, kişinin modunun gün içinde çok çabuk değişimi ile gelişen psikolojik hastalıklar ardından gelebiilir. Zihinsel sağlığı bozan en başlıca tehdit, aşırı ve sürekli olarak stres altında kalmaktan geçer.

Buna ek olarak, psikolojik rahatsızlıkların temelini, kişinin genetik faktörleri, doğduğundan itibaren ailesinin kendisiyle kurduğu sağlıksız ilişkiler belirleyicidir. Şöyle ki; bebek doğduğunda ihtiyaçlarını ağlayarak ifade eder, her ağladığında annesi ya da ona bakan kişi bu durumu görmezden gelir ihtiyaçlarını geç karşılar  ise ya da düzensiz karşılarsa  bebeğin doğumundan daha iki üç günlük halinden itibaren “Güven” problemi ve stres hali hasıl olmaya başlar.

Ayrıca çocuk, aile içinde büyürken, sürekli azarlanan, şiddet gören ya da dalga geçilen bir davranış altında kalırsa  “Özgüven, özdeğer ve özsaygı” kavramlarında sorunlar oluşturmaya başlar. Daha bebekliğinden itibaren duygusal problemleri oluşan çocuğun beyin gelişimi de etkilenir.

Çocukların psikolojik bir rahatsızlık halinde olmalarını şu belirtilerinden anlayabilirsiniz:

  • Okuldaki performansında değişiklikler başladıysa
  • Ders çalışmasına rağmen düşük notlar alıyorsa
  • Arkadaş edinmekte sorunlar yaşıyorsa
  • Uyku düzeninde ve yeme alışkanlıklarında değişiklik varsa
  • Aşırı derecede endişeli davranışlarda bulunuyor ve okula ya da uyumaya gitmeyi reddediyorsa
  • Dikkat yoğunluğu çok kısa süre içinde dağılıyorsa
  • Kötü rüyalar görüyorsa
  • Sürekli agresif ve ebeveynlerinin dediğini yapmıyorsa
  • Sıklıkla bağırarak ağlayıp, sakinleştirmesi kolay olmuyorsa

Bu durum ergenlikte ortaya çıkarsa özellikle belirtileri:

  • Uyuşturu kullanmaya başladıysa
  • Günlük aktiviteler sırasında karşılaştığı problemlerle başa çıkamıyorsa
  • Yeme alışkanlığında değişiklik başladıysa (Çok yemek ya da çok az yemek gibi)
  • Uyku düzeni bozulduysa (Az uyumak veya çok uyumak gibi)
  • Aşırı derecede her şeyden şikayet etmeye başladıysa
  • Fiziksel ve ruhsal olarak hayattan zevk almaz bir durum içindeyse
  • Hiç birşey yapmak istemiyor, her şeyden şikayet ediyorsa
  • Evde ya da okulda sorumluluk almaktan çekiniyor ve durumu yönetemiyorsa
  • Okulu asmaya başladıysa
  • Cep telefonundan kafasını kaldıramıyorsa (Nomophobia)
  • Aşırı derecede batıl inançları başalayıp yenilerini de ekliyorsa
  • Şiddete yatkın davranışları başladıysa
  • Hırsızlık yapıyorsa
  • Çok sık yalan söylüyorsa
  • Aşırı korkuları başladıysa
  • Her konuda negatif yorumlarda bulunuyorsa
  • Sıklıkla ağlıyor ve sinirleniyorsa
  • Ölmek istediğini söylüyorsa

Erişkinlerde olan en bariz belirtiler:

  • Kafası sürekli karışık olup odaklanamıyorsa
  • Sürekli üzgün ve depresyon halindeyse
  • Fevri hareketlerde bulunup sinirlenme hali çok çabuk gerçekleşiyorsa
  • Duygularını aşırı uçlarda yaşıyorsa
  • Gün içinde bir anda aşırı mutlu bir kaç saat sonra aşırı sinirli ya da üzgünse
  • Yalnız kalamıyorsa
  • Garip düşünceleri ve yorumları varsa
  • Sürekli başkalarının başına gelmiş kötü olaylar ya da başkalarının yaptığı olumsuzluklardan söz edip onları eleştiriyorsa
  • Kimsenin görmediği şeyleri gördüğünü ya da duyduğunu söylüyorsa
  • İnsanlarla bir anda çok samimi, çok yakın arkadaşlık içinde ve bir süre sonra o kişileri düşman ilan ediyorsa
  • Değişken ruh halini ve olumsuz duygularının sebebi hep başkaları olarak yorumluyorsa
  • Aşırı alkol tüketimi varsa
  • Uyuturucu kullanıyorsa
  • İntihar etme düşüncesi kafasından geçiyorsa
  • Olumlu hayat koşullarının içinde olmasına rağmen hiç bir şeyden keyif alamıyorsa
  • Aşırı bir temizlik ve dezenfekte hali başladıysa
  • Takıntılı bir şekilde hareketlerini tekrarlamaya başladıysa
  • Tikler oluşturduysa
  • Sürekli küfrediyorsa

Yukarda sayılan tüm belirtiler kişinin zihinsel bozukluk geliştirmeye başladığını gösteren verilerdir. Fakat tabi ki bu durumdan kurtulmak mümkün. Öncelikle kişi psikologdan destek almalıdır. Bunun yanı sıra kişinin durumunun normal olmadığını kabul edip dürüstçe  içinde bulunduğu ve deneyimlediği durumu paylaşması gerekir. Zihinsel bozukluk halinde olan çoğu kişi önce durumunu inkar eder ve değişmemek için direnç gösterir. Oysa bu durum ile baş edilmediğinde kar topu gibi büyüyen ve farklı zihinsel rahatsızlıkları da bünyesinde toplayan bir hal alır. Kabul etmek iyileşmenin en temel adımıdır.

Yalnız kalmaktan korkan veya tam tersi sosyalleşmek istemeyen kişilerin bu durumun üzerine giderek bu hal ile baş etmenin yöntemlerini bulmaya çalışmalıdır. Kendi düşüncelerini rahatsız edici bulup, yalnız kalınca kendi ile yüzleşmenin çekilmez olduğunu gören kişilerin kendini tekrardan tanımak ve sevmek için uzmandan yöntemler öğrenmelidir. Kişi kendine karşı tekrar şefkat duygusunu hissetmeye başladığında, etrafına da aynı duygu ile hareket etmeye başlayacaktır. Sosyalleşmek istemeyen ve kalabalıkları korkutucu bulan insanlar her şeyi tehdit olarak görürler. Tüm dünya onlara karşıymış gibi hissederler. Bu durum farklı bir biçimde yalnız kalmaktan korkanlarda da başka bir formda yer alır.

Durumunu görmezden gelen, içindeki öfke ve nefret duygusunun kendinden kaynaklanğıdını inkar eden ve sürekli başkalarını suçlayarak onlardan dolayı böyle hissettiğini belirten kişilerin iyileşmesi maalesef kolay değildir.

Konu ile ilgili sorularınız ya da paylaşacaklarınız varsa bana z.eylemsenkal@gmail.com adresinden ulaşabilirsniz.

Psikolojik danışman

Zeynep Eylem Şenkal