Yeni bir yıla girdiğimiz için biz kendimizi iyi hissediyoruz. Ancak bazıları hala sağlıklı bir iyi yaşam için basit ve anlamlı stratejilerini uygulamak konusunda tereddüt ve kaygı içindeler.

“Ayşe Tolga İyi Yaşam” felsefem sağlıklı ve uzun yaşamın gerçekten herkesin hakkı olduğuna inanıyorum. Benim yaşama bakışım; uzun bir hayatın sevinci ve canlılığını yaşamak isteyen herkesin, yaşam koşullarını, hayatın ne kadar zor olduğunu hiç önemsemeden, sadece hayatı yaşamaya odaklanmasıdır.  İşte bu uzun ve sağlıklı yaşam dört temel unsurdan oluşuyor: sağlıklı bir diyet, hareketli, ancak dinlendirici, sağlıklı bir yaşam tarzı ve sağlıklı ilişkiler.

Aslına bakarsanız size bahsettiğim ve kendi yaşamımda da uyguladığım sağlıklı uzun bir ömür için yaşam önerileri çok basit, kolay sağlıklı yaşam fikirlerinden oluşuyor.  Bu da; sevinci ve canlılığı uzun ömürlü, hatta daimi kılmaktan ibarettir. Sevincin ve canlılığın hüküm sürdüğü uzun bir ömür hayal edin, aktif ve dolu dolu bir yaşam içinde eğlenirken bedeniniz, zihniniz ve ruhunuz sağlıklı olsun. İşte bu amaca ulaşmak için sağlık uzmanının bize önerdiği adımlar ve bunların hayata geçirilme taktikleri aşağıdaki gibi. İyi eğlenceler, İyi yaşam!

Daha fazla taze sebze, meyve, bitki ve baharat yiyin ve için!

Tüm taze meyve, sebze, baharat ve bitkilerin tatları iyidir ve size de iyi gelir. Bunlardan mümkün olduğunca çok miktarda ve çeşitli tüketmeye çalışın. Tüm taze meyve, sebze, baharat ve bitkiler; amino asit, anti oksidan, enzimler, mineraller, yağlar, pektin, şeker, eser elementler, vitaminler, anti bakteriyeller, anti yaşlanma, anti alerjenik, anti kanser, anti inflamatuar, anti mutajenik, anti tümör, anti viral, kan inceltici, detoks etkili, hafıza ve gözün potansiyelini artırıcı, bağışıklık uyarıcı, tonik, yara iyileştirici, sağlıklı hücresel metabolizmayı ve büyümeyi artırıcı, detoks etkisi yaratıcı ve metabolik toksinleri ortadan kaldırıcı özellikler bakımından çok zengindir.

Tüm taze meyve, sebze, baharat ve bitkileri, meyve ya da sebze suyu halinde tüketmek, zaman zaman “meyve suyu terapisi” yapmak; “meyve, sebze, baharat ve bitkilerin besleyici iksirlerinin kullanımı yoluyla beslenme terapisi, hastalıkların önlenmesi, tedavisi, vücut detoksu yapmak” demektir ki bu da; size uzun bir ömrün canlılık ve neşe kazandıracaktır.

Her taze meyve, sebze, baharat ve bitki size uzun ömürlü bir sevinç ve canlılık kazandırmada bir ya da daha fazla olumlu etki sunuyor ki bunlar size şu hastalıklardan korunma veya bunlara yakalanma riskini en aza indirme olanağı tanıyor: Alzheimer, eklem iltihabı, astım, yüksek tansiyon, kan şekeri, kalp krizi, obezite, osteoropoz, fazla kilo, Parkinson, romatizmal iltihaplar, inme, üriner sistem enfeksiyonları gibi daha pek çok hastalık.

Hayvanlar ve kuşlar gibi beslenin!

Pek çok hayvan ve özellikle de kuşlar beslenme bilimi olan “tropoloji” ile uyum içinde beslenirler. Sağlıklı ve uzun yaşam için sindirimi en iyi hale getiren besinleri uyum içinde birleştiren “beslenme bilimi” olan tropolojinin temel ilkeleri şunlardır:

  • Bir öğünde sadece bir besin grubundan tüketin. Örneğin protein, karbonhidrat gibi.
  • Hayvansal proteinleri; günde bir öğün tercihen salata olarak bol miktarda nişastasız çiğ sebzelerle birlikte yiyin.
  • Nişastaları; sebzeli olarak tercihen çiğ bir salata şeklinde ve/veya asitsiz meyvelerle birlikte günde bir öğün tüketin.
  • Yağları; karbonhidratlarla, meyve, sebze ve hafif bitki proteinleriyle birlikte tüketin. Ancak asla konsantre hayvansal proteinlerle birlikte tüketmeyin. Margarinleri, diğer tereyağları ve hidrojenize edilmiş yağları tüketmeyin.
  • Her gün en az büyük bir kase dolusu nişastasız sebzelerden oluşan taze salata yiyin. İdeal olanı bu salatayı protein ya da karbonhidrat içeren besinlerden hemen önce tüketmenizdir.
  • Taze meyve, fıstık ve tohumları aç karnına tüketin.

Gıda benzeri besinleri tamamen unutun!

Canlı ve neşeli uzun bir ömür istiyorsanız, uzak durmanız gereken çok sayıda “gıda benzeri maddeler” var. Bu “gıda benzeri maddelerin” en zararlı olanları; suni tatlandırıcılar, margarin, işlenmiş gıdalar ve şekerlerdir. Uzak durmanız gereken diğer “gıda benzeri maddeler”; patorize ve/veya homojenize süt, tuzlu gıdalar, alkolsüz hazır içecekler ve beyaz buğday unudur.

Bedeninizi hareket ettirin!

Uzun bir yaşamın canlılığı ve eğlencesine sahip olmak için; bedeninizi düzenli olarak, tercihen her gün hareket ettirmek çok önemlidir. En az ortalama bir süre için; hafif egzersizler, spor, dövüş sanatları, yüzme, oyun, yürüyüş, yoga ve diğerleri uygundur. Uzun bir yaşamın neşesi ve canlılığını yaşamak için; bedeninizin doğal bir düzende hareketi, ideal olarak bir ritim tutturmak bile yeterli olabilir.

Bedeninizi hareket ettirmenin en iyi şekli yavaş ve ritmik olandır. Kendinizi tazelenmiş, yenilenmiş hissetmek için vücudunuzu gevşetin, gerin, rahatlayın, enerji toplayın, enerji depolayın. Burada bahsi geçen en iyi egzersiz alternatiflerinden birisi aerobiktir ki; belli vücut parçalarının hareket etmesini sağlar, kardiyovasküler sisteme ve diğer tüm vücut sistemlerine faydalıdır.

Harekete ve egzersize başlamadan önce, özellikle stresli ya da yorgun bedeninizi rahatlatmak ve kan, enerji dolaşımını harekete geçirmek için vücudunuzu ısıtmayı unutmayın. Egzersiz öncesinde gevşeme hareketleri eklemlere odaklanmalı, gerdirme hareketleri ise bağlar, kaslar ve tendonlara odaklanmalıdır.

Vücudun düzenli olarak hareket ettirilmesinin pek çok alanda olumlu etkileri olduğu bilinmektedir. Bu alanlar; bağımlılık, yaşlanma, anksiyete, dikkat bozukluğu, karşı cinse cazibe, kan basıncı, kan üretimi, kemik sağlığı, beyin işlevleri, kanser hastalıkları, kronik yorgunluk sendromu, kronik ağrı, güven duygusu, kabızlık, bunama, depresyon, diyabet, duygusal durumlar, enerji seviyeleri, erektil fonksiyon bozuklukları, zindelik hissi, eğlenme hissi, kalp fonksiyonları, bağışıklık sistemi, enfeksiyonlar, yaralanma ağrısı, öğrenme, uzun ömür, motivasyon, kaslar, obezite, osteoporoz, Parkinson, fiziksel fonksiyon, Prostat, benlik saygısı, cinsiyet algısı, cilt sağlığı, uyku, stres, inme şeklinde sıralanabilir.

Zihninizi dinlendirin!

Günde sadece 10 dakika meditasyon yapmak; kişinin kendisini iyi hissetmesi, uzun bir ömrün neşesi ve canlılığını yaşaması üzerinde olumlu bir farklılık yaratmaya yeter. Meditasyon çok farklı anlamlar ifade eder, ancak temelde aklın sükunetini bozmadan onu dingin bir hale getirmektir.

İnsanların meditasyona yaklaşmaları için pek çok sebep var. Bazıları stresi azaltmak, diğerleri de fiziksel ve zihinsel olarak kendilerini iyileştirmek istiyorlar. Kimileri ise zihnini sakinleştirip karşıya yansıtmak istiyor. Meditasyon tüm bu istekleri ve hatta daha fazlasını gerçekleştirebilir. Bu alandaki literatür gözden geçirildiğinde fizyolojik, psikolojik ve manevi faydalar da dahil olmak üzere, meditasyonun tam 101 tane faydası bulunmaktadır.

Aynı zamanda meditasyon sizin yaşamınızdaki en önemli kişinin kim olduğunu bilmenize de yardımcı olabilir. O, SİZSİNİZ! Diğer seçenekleri düşünmeyin, kişisel gelişim kitaplarını bir kenara bırakın, ancak sakince oturun, nefesinizi ayarlayın, kendinizin içindeki o engin dünyaya giriş yapın. Düşünce dalgalarını kontrol altına aldığınızda zihniniz sessizleşir ve sonrasında çok daha yüksek bir bilinç seviyesine ulaşırsınız.

Kırmızı ya da sarışının tadını çıkarın!

Kızılcık ve yaban mersini de içeren kırmızı şarap, güçlü bir antioksidan ve yaşlanma karşıtı özelliklere sahip olmanın yanı sıra kanser türleri ve kardiyovasküler hastalıkların riskini azaltan polifenol resveratrol (antioksidan) içeriyor. Beyaz şarap da polifenol resveratrol içeriyor, ancak kırmızı şaraptan daha az oranda.

Ortalama kırmızı şarap tüketimi orta yaş düzeyindeki kişilerde kalp krizi riskini % 30 ile % 50 oranında azaltmaktadır. Bunun için en ideal kırmızı şarap tüketimi kadınlar için günde 1 bardak, erkekler içinse günde 2 bardaktır.

En son bilimsel araştırmalar; kadınların kansere yakalanma ve alkol tüketimi oranları arasında doğrudan bir bağlantı olduğunu, ancak bir kadın yeterli miktarda Folik Asit (B9 vitamini) tüketirse kanser riskinin azaldığını, hatta tamamen ortadan kalktığını gösteriyor.

Öğrenmek için uyuyun!

Tüm bilimsel araştırmaların sonuçlarına rağmen, biz hala niçin uyuduğumuz ve ne kadar uykuya ihtiyacımız olduğunu bilmiyoruz. En ideal uyku diliminin kişiden kişiye ve kişinin içinde bulunduğu yaşam evresine göre değiştiğini biliyoruz. Neredeyse herkes her gün öğleden sonra bir uykusuzluk, uykuya eğilimli olma hali yaşar. Eğer kişi çok az uyumuşsa ya da çok fazla uyumuşsa bu durum daha da işlevsiz hale gelir. Uyku ihtiyacının temel sebebi şudur ki; uykunun öğrenme ile çok yoğun bir ilişkisi vardır. İnsanların çoğunluğu için günlük en ideal uyku süresi 6 ile 8 saat arasında değişmektedir.

Basit bir deneme ile yaşamınızın her hangi bir döneminde ne kadar uykuya ihtiyacınız olduğunu ve sizin için en ideal uyku süresinin kaç saat olduğunu öğrenebilirsiniz. İşte bu süreyi bir kez belirledikten sonra öğleden sonraları biraz kestirmek de buna dahil olmak üzere bu ideal uyku süresini korumak sizin uzun bir ömrün neşe ve canlılığına sahip olmanızı sağlayacaktır. İdeal uyku düzenine sahip olmak; zeka, sindirim, duygu, şeker metabolizması, öğrenme, bellek, akıl yürütme, hatırlama ve düşünmeyi önemli ölçüde geliştirecektir.

Aşk için detoks yapın!

İnsanların vücutlarını zehirli maddelerden arındırmalarının temel sebepleri; sadece düzenli olarak vücutlarını zararlı maddelerden arındırmak değil, aynı zamanda günlük basit bir yaşam tarzı etkinliği olarak iyilik ve mutluluk için gereken yaşam sağlığına kavuşmaktır.

Günümüz dünyasında pek çok kişi, vücuduna detoks yapma ihtiyacı hissediyor. Çünkü;

  • Havada ve suda bulunan çevresel toksinler, yapı malzemeleri, kozmetik ürünler, kişisel bakım malzemelerine çoğu kez düzenli olarak maruz kalmak, vücudun normal metabolik işlemlerini ve kendi kendini iyileştirme kabiliyetini azaltıyor.
  • “Modern yaşam tarzı” adı verilen zayıf beslenme, yetersiz egzersiz, kronik stres ile karakterize edilen sistem, vücudu duygusal ve kimyasal toksinlerle dolduruyor, zehirliyor. Zira vücudumuz besin eksikliği nedeniyle bunları nötralize edemiyor.

Toksisite çeşitli semptomlarla ifade edilebilirken bunun en yaygın göstergeleri; anormal gebelik sonuçları, sivilce, alerjik reaksiyonlar, anksiyete, kanser, kronik yorgunluk sendromu, konstipasyon, depresyon, dermatit, egzama, yorgunluk, kadınlarda kısırlık, baş ağrısı, bağışıklık sistemi bozukluğu, hazımsızlık, enflamasyon, uykusuzluk, iltihaplı bağırsak sendromu, eklem ve kas sertliği, ağrı, böbreklerde fonksiyon bozukluğu, öğrenme bozukluğu, erkek kısırlığı, hafıza kaybı, migren, çoklu kimyasal duyarlılık, obezite, fazla kilo, Parkinson, sedef, deri şişkinliği, soğuk algınlığı, grip, enfeksiyon, yaralanma ve yorgunluk olarak sıralanabilir.

Vücudunuzu günlük bir yaşam rutiniymiş gibi düzenli olarak toksinlerden arındırırsanız hastalıklardan ve yaşamın tadını çıkarmanızı engelleyen olumsuzluklardan kurtulmuş olursunuz.

Düzenli olarak yapılan detoks; sevinç, canlılık, aşk, uzun ömür ile karakterize edilen yaşamın her gün yenilenmesi ve bakımını sağlar.

Karaciğer Temizleyici Probiotikli Detoks İçeceği için: 

İç huzurunuzu bulun!

  • Kendinize eş olan içinizdeki ruhu ya da sizin için önemli olan bir diğerini bulun; onu her gün, tüm gün boyunca sevin.
  • Ailenizi sevin.
  • İyi dostluklar besleyin.
  • Gülümseyin.
  • Sosyalleşin.
  • Meraklı olun.
  • Hayal gücünüzü kullanın.
  • Bir şeyler için gayret edin.
  • Sakin olun.
  • Hadi gidin ve iç ruhunuzu bulun.
  • Oyun oynamaya zaman ayırın. Çünkü bitmeyen gençliğin sırrı budur.
  • Okumaya zaman ayırın. Çünkü bu bilgeliğin çeşmesidir.
  • Dost olmak için zaman ayırın. Çünkü mutluluğun yoludur.
  • Sevmek ve sevilmeye zaman ayırın. Çünkü ruhun beslenmesidir.
  • Paylaşmak için zaman ayırın. Çünkü hayat bencil olmak için çok kısadır.
  • Gülmek için zaman ayırın. Çünkü kalbin müziği budur.
  • Hayal kurmaya zaman ayırın. Çünkü vagonunuzu bir yıldıza bağlar.
  • Şarkı söyleyin, yazı yazın, fotoğraf çekin, dans edin ve ıslık çalın, …
  • Zihninizi sakinleştiren, bedeninizi rahatlatan, kalbinizi neşelendiren her şeyi yapın.
  • Hayatın tamamını; nezaket, merhamet, sempatik bir sevinç ve ağırbaşlılıkla yaşayın, kendinizi besleyin, koruyun ve onarın, hayvanlar, insanlar, bitkiler ve bizim “ev” olarak adlandırdığımız şu dünyadaki her şeyi sevin.