60 yaşında olmanın, değişen günümüz koşullarında 40 yaşında olmakla eşdeğer olduğunu son zamanlarda çok duyuyoruz. Fakat hoşunuza gitsin ya da gitmesin, 60 hala 60, 50 hala 50’dir. Ne kadar inkâr etmeye çalışsak da, yaşlanmak bütün olumsuz etkilerini gösterir.

Yaşamın doğal bir sonucu olarak zaman içinde ortaya çıkan yıpranma, vücudunuzdaki 37 trilyon hücrenin işlevini azaltarak, onlara zarar verir. Bu değişimleri günden güne hissedemeseniz de, 10 yılda bir mutlaka fark edersiniz. Cilt esnekliğini kaybeder, kemikler incelir ve hastalık riski artar. Anahtarlarınızı nerde bıraktığınızı asla hatırlayamamanız da cabası.

Yaşlanmak kaçınılmaz olsa da, bu süreci yavaşlatabilirsiniz. Sağlıklı gıdalar tüketmek, egzersiz yapmak ve stresle baş etmek, bunun en bilinen yöntemlerinden. Aynı zamanda tamamlayıcılar da, yıllara meydan okumanıza yardımcı olur.

yaslilikta-neler-yapmali

Enerji

Yıllar geçtikçe canlılığınız ve dayanıklılığınız azalır. Bunun nedenlerinden biri, yaşlanmanın, hücrelerin enerji fabrikası olan mitokondrinin faaliyetlerini azaltmasıdır. Bir dizi besleyici öğe, bu mitokondrileri güçlendirir; özellikle koenzim Q10 (coQ10) ve L-Karnitin, mitokondrilerin canlılıklarını korumalarına yardım ettiği iddia ediliyor.

Sağlam kemikler

Kemik erimesi, menopoz sonrasındaki kadınlar için ciddi bir risk teşkil eder. Yaygın kanı, güçlü kemikler için kalsiyum alınması gerektiğini söylese de, minerallerin kemiklere ulaşmasını sağlamak için D vitaminine de ihtiyacınız vardır. Ayrıca kemiklerin yapısında bol miktarda bulunduğu için, yeteri kadar magnezyum aldığınızdan da emin olun.

 

Kalp ve damar sağlığı

Erken gelen ölümlerde, kalp hastalıkları ve felç hala başı çekiyor. Bu konuda yapılmış yüzlerce araştırma, omega 3’lerin kalbe çok faydalı olduğu görüşünde. Bunun yanında, bol miktarda alınan magnezyum, 2013 verilerine göre, kalp krizi riskini %30 oranında azaltıyor. Kalp yetmezliğiyle mücadele etmede, alternatif tıp doktorları uzun yıllardır coQ10 kullanıyor; siz de doktor gözetiminde kullanmayı ihmal etmeyin.

Kas tonusu (elastikiyeti)

Aktif bir şekilde egzersiz yapsanız bile, 60 yaşından sonra sarkopeni riski (ciddi kas kaybı) hızla artar. Bununla birlikte, düşme ve kemiklerin kırılma riski de aynı ölçüde artış gösterir. Dallı zincirli amino asitlerin (BCAA’lar), özellikle de L-lösin’in, yapılan araştırmalara göre kasları artırdığı gözlemlenmiştir. Ayrıca daha fazla kasa sahip olmak için, iskeletinizin durumunu korumaya yarayan D vitaminine de ihtiyacınız vardır. Araştırmalar, tamamlayıcıların, kemik kırılmalarıyla sonuçlanan muhtemel düşmeleri azaltabildiğini gösteriyor.

Ağrı ve sızılar

Kürkümin (zerdeçal özü), yangı ve iltihaplara giden 100 kadar biyokimyasal yolu tıkamasıyla, en çok araştırılan doğal yangı önleyici olabilir. D vitamininin, omurga ve kasların sağlamlığını büyük olasılıkla artırdığı için, bel ağrılarına iyi geldiği düşünülmektedir. Dizlerdeki kireçlenme söz konusu olduğunda ise, glukozamin ve kondroitinin ağrıları azalttığı gözlemlenmiştir; hatta bazı araştırmalar, dizleri darbelerden koruyan diz kıkırdak dokusunun yenilendiğini de kanıtlıyor.

Bilişsel özellikler

Verdiğimiz bu tavsiyelerin işe yaraması için, önce onları hatırlamanız lazım. Yapılan geniş çaplı araştırmalar göre, hafıza güçlendiren en etkili besleyici öğe, fosfatidilserin (PS) ve omega 3’lerin birleşimi olabilir, özellikle de dokosaheksaenoik asit (DHA).