Hayatınızın Dengesini Yakalamalısınız..

Henüz duymadıysanız, şimdi ilk kez benden duyacaksınız. Bu ismi bir yerlere kaydedin çünkü bu ülkede de bir gün herkes mikrobiyomlar hakkında konuşacak. Eğer mikrobiyota kelimesini Google’dan araştırırsanız, tam olarak, küçük ekosistemler anlamına geldiğini göreceksiniz. Yani kendi ihtiyacını kendi karşılayan küçük bir dünya. Ve bu dünya vücudunuzda yaşıyor desem? Evet, basitçe, mikrobiyota midenizde, bağırsaklarınızda, ağzınızda, akciğerlerinizde, genzinizde, cildinizde ve beyninizde bulunan bakteri topluluklarıdır. İnsan vücudunda bir trilyonun üzerinde bulunan mikroorganizmalar, hücre başına yaklaşık on tanedir. Bu demektir ki vücudumuzda hücrelerimizden daha fazla bakteri bulunmaktadır. El temizliği ve grip vakalarına oldukça önem verilen bu çağda, bakteriler zararlı mikro organizmalar olarak resmedilmiştir. Fakat, vücudumuzda yaşayan birçok bakteri türü sağlığımız için hayati önem taşır.

 

Vücudumuzda binden fazla farklı tür bakteri bulunuyor ve bunların büyük yoğunluğu, ağız mide ve bağırsaklarımızda yer alıyor. Bu bakteriler bizi sağlıklı, dinç tutmak için bir ordu gibi görev yaparlar. Yararlı bakteriler yaşamsal fonksiyonlardan olan sindirime, iştah kontrolüne, metabolizma fonksiyonlarına, ruh hali stabilizasyonuna, zihinsel keskinlik ve kemik gelişimine yardımcı olur. Vücudumuzda hiçbir sistem birbirinden ayrı çalışmaz. Doktorların bakteriler üzerinde bu denli derin araştırma yapmalarının nedeni, hastalıkların belirtisi olmalarının yanında, sebebi de olabileceklerindendir. Vücudumuzda doğal olarak var olan bakterilerin düzen içinde olmasını isteriz. Tıpkı çevremizdeki her şeyde, yararlı/zararlı, iyi/kötü, siyah/beyaz, yin/yang, olan denge gibi.

 

Bildiğiniz gibi sağlıklı yaşamak benim için bir hayat tarzı. Amacım hayatımın her anında dengeyi yakalamak. Çünkü sağlıklı kalmanın yolu dengeyi yakalamaktan geçiyor. Peki denge nedir? Denge yani hayatın dengesi, bedenimizde başlayıp zihnimizde devam eden bir yolculuk. Bu yolculuk önce iç dengemizi yakalamakla başlıyor. Yani sindirim sistemimiz ve bağışıklık sistemimizin dengesinden geçiyor. Probiyotikler işte burada devreye giriyor.

 

Uzunca zamandır kendim ve kızımın sağlığı için kullandığım probiyotiklerle ilgili yazıyorum bugün. Bana göre sağlıklı hayat, dengeden geçmekte. Dengeden kastım, vücut bioritmimize uygun yaşamaktır. Mesela bana gelen danışanlarım hep bir şikayetle gelirler. Onlara hayat tarzları ve beslenme alışkanlıklarıyla ilgili sorular sorduğumda ise çok şaşırırlar. Ben de onlara sağlığın korunması ve çok dikkat edilmesi gereken bir kavram olduğundan bahsederim. Hasta olmayı beklemeden, sağlığımızı korumayı hedef alan bir yaşam tarzı benimsemeliyiz.

 

Probiyotikler işte burada hastalıkların oluşmasını önleyici destek olarak güvenle kullanılır.

  • Neden probiyotik tüketimi?

Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi ve hastalıklara karşı direnç kazanmak için doğru beslenmeye özen göstermek gerekiyor. Bunun yanı sıra özellikle probiyotik bileşenler ile sindirim sistemini düzenlemeye ve bağışıklık sistemini desteklemeye yardımcı olan ürünler tercih edilmelidir.

 

  • Antibiyotik tedavisinin doğal bağırsak florasını üzerine bir etkisi var mı?

Çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılan geniş spektrumlu antibiyotikler, yararlı-zararlı ayrımı yapmadan bağırsaklardaki bakterileri de öldürür. Bu durum sindirim sisteminin dengesini bozar, hatta antibiyotik kaynaklı ishale de neden olabilir ve kişinin günlük yaşam kalitesini olumsuz etkiler.

 

PROBİYOTİKLER HAKKINDAKİ GERÇEKLER:

 

  • Probiyotik organizmaların kullanımı bağırsak mikrobiyotasının dengesini korumanın doğal ve güvenli bir yoludur.

 

  • Probiyotik kullanımı iç ve dış dengemizi korumaya yardımcı olur.

 

  • Sağlıklı bir bağırsak florasına sahip olmak için probiyotiklerin düzenli kullanımı tavsiye edilmektedir.

 

  • Probiyotik araştırmalarına en önemli katkı Nobel ödüllü Rus bilim adamı Elie Metchnikoff’un ilk olarak faydalı mikropların kullanılmasıyla tedavi konseptini lanse etmesiyle sağlanmıştır.

 

  • Günümüzde probiyotiklerin kullanımı yaygındır ve pek çok gıda ürünün de olduğu gibi besin takviyelerinde ve tıbbi ürünlerde de probiyotik bulunur .

 

  • Bağırsak bölgemizde 100 trilyonu aşkın mikro organizma bulunur.

 

  • Vücudumuz 500 farklı tipte bakteriye ev sahipliği yapar. İnsanoğlu bunların ancak yarısını keşfedebilmiştir.

 

  • Ortalama bir yetişkinin bağırsaklarında bir ya da iki kilogram bakteri bulunur.

 

  • Her insanın bağırsaklarında yer alan mikro organizma kombinasyonu tektir, tıpkı bağırsağa ilişkin bir parmak izine benzer.

 

  • Bir bebeğin bağırsak mikrobiyotası hayatının ilk bir kaç ayında şekillenir.

 

 

  • Bağırsak mikrobiyotası, bağırsaktaki bağışıklık hücrelerinin sayısını ve yoğunluğunu düzenleyerek bağışıklık sistemini destekler. Bağışıklık sistemimizin yüzde 70’i bağırsaklarımızda yer alır.

 

  • Antibiyotikler, stres, kötü beslenme ve toksik maddelere maruz kalmak vücuttaki yararlı bakteri sayısını azaltarak hastalığa ve rahatsızlıklara neden olur.
  • Probiyotiklerin K vitamini, B grubu vitaminleri ve kısa zincir yağ asitleri gibi çok sayıda vitamini üretebildikleri kanıtlanmıştır.
  • Probiyotikler aynı zamanda dost veya yararlı bakteriler olarak tanımlanabilir. Probiyotik içeren mayalı gıdalar yüzyıllardır sağlık takviyesi olarak kullanılmaktadır.
  • Metabolizmamızı ve bağışıklık sistemimizi yukarıda anlattığım faydaları sağlayabilmek için probiyotik takviyeleri ile destekleyebiliriz.

 

Sağlıklı günler dilerim.

 

Ayşe Tolga İyi Yaşam