Coronavirüs salgınında hızlı sonuçlar veren ani bir kriz gibi hızlı sosyal değişimlere doğal yoldan yol açan özellikler bulunmuyor ve vaka adetlerinin de görece az olması nedeniyle insanlar bu sorunu yeteri kadar ciddiye almıyorlar. Bunun anlamı, çoğumuz kimlerin pozitif olduğunu ve ölüp ölmediklerini de henüz bilmiyoruz demek.

Diğer ülkelerden gelen raporlar, virüsün ne kadar hızlı yayılabildiğini gösteriyorlar ancak şu anda zorlu değişimler gerektiren teorik gelecek senaryolarını düşünmek psikolojik olarak zor bir şey. Genelde şu ana odaklanmayı tercih ediyoruz ve bu nedenle bir kaç hafta içerisinde dünyanın nasıl olacağını tahmin etmeye çalışmak kolay değil. Bilişsel limitlerimiz, çoğumuzun kısa vadeli faydalar yerine uzun vadeli sonuçlara neden öncelik vermediğimizi açıklıyor. Bu nedenle yeni yıl kutlamasını hevesle beklerken, emeklilik için para biriktirmekte zorlanıyoruz.

korona virüsü kimleri hedef alır

Bu faktörlerin hepsi genç insanlar için daha büyük etkilerde bulunabilirler. Ergenler ve genç yetişkinler kısa vadeli ödülleri uzun vadeli sonuçlara tercih etmeye özellikle yatkınlar ve bu da onların sigara içmek gibi ciddi sağlık problemleri doğuran alışkanlıklara neden devam ettiklerini gösteriyor. Risk alma ve güçlü çevreye uyum sağlama isteği onların özellikle de yaşıtları ile birlikte olduklarında riskli davranışlar göstermelerine sebep oluyor. Bu da genç insanların virüsün tam olarak nasıl yayıldığı bilinmesine karşın neden kalabalık ortamlarda takılmaya devam ettiklerini açıklamaya yardımcı oluyor.

Herkes bu yeni durumu kabullenmiyor ancak bir an önce kabullenmemiz gerekli. Psikoloji araştırmaları bu salgının yayılma ve şiddetini azaltmak için sosyal normları nasıl hızlıca değiştirebileceğimiz konusunda bazı önemli bilgiler sunuyorlar.

İlk olarak, fark edilmesi gereken önemli noktalardan birisi her bir kişinin bir fark yarattığı. Her birimiz salgın karşısında bireysel olarak güçsüzüz ancak her bir kişinin sosyal mesafe uygulamasına geçmesi fark yaratır. Muhtemelen internette yanyana duran kibritlerin birbirini tutuşturduğu ancak bir kibriti bir adım uzakta tutmanın ateşin yayılımını önlediği videoyu görmüşsünüzdür. Yani sizin dışarı çıkmayı sadece alışveriş ile sınırlayan kişisel tercihiniz, bir fark yaratabilir ve yaratacaktır.

İkinci olarak, yakınlarınızı genişletin. Tanıdığımız veya bağ kurduğumuzu hissettiğimiz insanlara yardım etme ihtimalimiz yabancılardan daha fazladır. Bu da pek çok insanın virüs Çin, Güney Kore ve İran’da yayılırken virüse dair pek endişe taşımamış olmasını açıklar. Başkaları ile olan bağımıza dair düşüncelerimizi genişletmek, kendi yaşlı akrabalarımız ve sağlık problemleri olan arkadaşlarımıza odaklanmak, eylemsizlik doğamızın üstesinden gelmemize yardımcı olur.

Üçüncü olarak, sadece politik liderler değil, aynı zamanda ünlüler ve sporcular gibi tüm rol model türleri aktif olarak davranışsal değişimlerde bulunmalılar. Bazı ünlüler sosyal mesafe uygulamasına dair videolar yayınladılar ve bu da ergenler ve genç yetişkinleri etkileyebilir. ABD’li basketbol takımı Golden State Warriors’un koçu Steve Kerr şöyle dedi: “Herkes her bir bireyin bu konuda oynayabileceği rolün farkında olmalı ve yüzyüze olduğumuz şeyin hızını değiştirmek için yapılabilecek tek şey bu.”

Pensilvanya Üniversitesi’nden Damon Centola tarafından yapılan bir araştırmada büyük çaplı sosyal değişimlerin çoğunluğun desteğini gerektirmediği belirtiliyor. Eğer bir gruptaki insanların %25’i bir duruş belirlerse, bu yeni normun oluşması konusunda etkili olacak bir destek noktası yaratmakta faydalı oluyor. Küçük ancak sesi çok çıkan bir azınlık sosyal olarak beklenen şeyi değiştirebilir. Yani el sıkışmak yerine dirsek tokuşturmak veya dışarı çıkmak yerine evde kalmak yeni norm haline gelebilir.

Herkesin yeni normlara hemen adapte olmasına ihtiyacımız yok. İhtiyacımız olan şey yeterince bir kısmımızın bunu yapması. Eğer %25’imiz davranışımızı değiştirirsek, bu değişimleri arkadaşlarımıza, komşularımıza, aile bireylerimize gösterirsek, sosyal normları çok daha geniş şekilde değiştirebiliriz.

Bunu okuyanlardan benim isteğim ise şöyle: Ellerinizi sağlık uzmanlarının belirttiği şekilde yıkayın. Sosyal mesafe uygulamasına geçin. Evde kalın. Fakat aynı zamanda bu seçiminizi sosyal ağlarla, e-posta ile, Facebook, Twitter ve Instagram ile paylaşın.

Çünkü şu anda günlük yaşantımızı değiştirmemiz hayat kurtarıcı olabilir.

Koronavirüs ( Covid-19), sizde travma oluşturduysa ve sürekli olarak bu konu ile ilgili yoğun ve süreğen kaygı hissediyorsanız ve  neler yapacağınızı, nasıl baş edeceğinizi bilmiyorsanız bunu birlikte çalışabiliriz. Online terapi almak isterseniz bana bu numaralardan ulaşabilirsiniz.

Uzman Klinik Psikolog Diana Güler
Telefon: 0216 266 24 48 & 0533 086 30 22
Mail: info@dianaguler.com
İnstagram: dianagulerr