Evde izole olduğumuz bu dönem boyunca çocuklarınızın yaratıcılığını arttırmak için 3 tane yol bulunmaktadır.

Veba süresince Newton yerçekimi yasasını bulurken Shakespeare ise Kral Lear’ı yazdı. Ancak o dönemde insanlar çocuklarına evde eğitim sağlayabiliyorlar mıydı? Sizin yapmak zorunda olduğunuz gibi eğitim verebiliyorlar mıydı? Evde tıkılıp kalmışken çocuklarınızın yaratıcı olmasını nasıl sağlayabilirsiniz?

Salgın nedeniyle günlük rutinimiz ile eğlence anlayışımız kesintiye uğradı. Sinemaya ya da tiyatroya gitmiyoruz, restoranlara gitmiyoruz, okul sonrası aktiviteleri iptal edildi, oyun günleri, kütüphane ya da oyun parkı yok. Pek çok kurum bu süreçte eğitim kaynaklarını internet üzerinden ücretsiz olarak erişime açtı. Örneğin, IBM tasarım kurslarını ücretsiz sunarken NASA da pek çok ders ve aktivite sağlıyor ve ayrıca çok sayıda müze sanal turlar düzenliyor. Bu yazıda sizler için yaratıcılığı beslemeye yönelik olarak araştırmalara dayanan öneriler sunacağım.

İnsanlar genelde güzel sanatların yaratıcı yönü ile ilgili olsa da bir kişinin yaratıcı olması için sanatçı ruha sahip olması gerekmiyor. Araştırmacılar, hangi sembollerin akla yaratıcılığı getirdiğini sorduklarında aldıkları cevapların çoğu sanat ile alakalıydı (boya fırçası ve renkler, müzik notaları gibi).

Benzer bir şekilde, insanlar yaratıcılıklarından bahsederken bunu sanatsal deneyimleri ve ilgileri üzerinden yapıyorlar. (İnsanların şu şekilde konuştuğunu duymuş olabilirsiniz, “Pek yaratıcı sayılmam. Nasıl güzel resim çizebileceğini bilmiyorum.”) Güzel sanatlar yaratıcıdır evet ama bilim, tasarım, mühendislik, spor ve aşçılık da yaratıcıdır.

Yaratıcılık, pek çok çalışma alanında yer almaktadır. Yaratıcı bilim insanları ve mühendisler (Nikola Tesla ve icatlarını düşünün), yaratıcı atletler (Magic Johnson ya da Michael Jordan basketbolu büyülü bir hale getirdi), yaratıcı ev aşçıları ve yaratıcı profesyonel aşçılar (David Chang) var. Bu çalışma alanlarının hepsinde yer alan yaratıcılıkta bazı ortak noktalar bulunuyor. Aşağıdaki ipuçları yaratıcılığın bu alanlardaki farklı genel özelliklerine dayanarak oluşturuldu.

  • İlgi alanları ile başlayın

30 yıldan daha fazla süredir araştırıldığına göre içsel motivasyonun yaratıcılığı tetiklediği görülüyor. İçsel motivasyon, bir şeyi sadece o şeyin kendisi için yapmaktır, yani karşılığında not almadan ya da ödül beklemeden sadece aktiviteden ve yarattığı mücadeleden zevk almak için yapmaktır. Çocuğunuz belki oyun oynama açısından içsel motivasyona sahiptir. Çocuğunuz Minecraft oynamanın eğlenceli olduğunu düşünüyor ve oyunda hayatta kalmanın ve bir dünya inşa etmenin zorluğunu keşfediyordur. Ya da çocuğunuz bilim, çizgi roman yapmak ya da fıkra anlatmak hakkında içsel motivasyona sahip olabilir. Bu içsel motivasyonlar ile yaratıcılığı inşa etmeye başlayın.

İlgi alanları, uzmanlık geliştirmek için iyi bir başlangıç noktası olabilir. Örneğin, çizgi roman seven ve kendi çizgi romanını yapmak için yılmadan çabalayan bir çocuk zamanla daha iyi hale gelecektir. Sonunda ise çocuk, çizgi roman sanatçısı olabilir.

İlgi alanları, diğer şeyleri öğrenmek konusunda da iyi bir başlangıç noktası olabilir. Çizgi roman seven bir çocuk, okulların verdiği okuma listelerinin neden çizgi roman ve grafik romanlar içermesi gerektiği hakkında tartışmacı metinler yazabilir. Aynı zamanda çocuk, çizgi romanlar ile etkileyici hikayeler oluşturabilir ve karakterler geliştirebilir. Çizgi roman tarihini ya da grafik romanların ortaya çıkışını incelerken nasıl araştırma yapabileceğini öğrenebilir. Aynı şekilde 1950’lerin çizgi romanlarını çalışarak sosyal bilimler ya da tarih dersleri hakkında bilgi edinebilir. Her öğrencinin önemli ders içeriklerini öğrenmesi önemlidir ancak çocuklar aynı zamanda kişisel olarak anlamlı buldukları içerikler ile yaratıcı ve daha derin öğrenme sağlayabilirler.

  • Açık uçlu olun

Yaratıcılık, iyi açıklanmamış ve açık uçlu sorunlardan doğar. Eğer bir görev, cevaplanması için belli adımların izlenmesini gerektiren bir soru içeriyorsa ortada yaratıcılık gerektiren bir durum yoktur. Her görev ya da öğrenme hedefi, yaratıcılığı öğrenmek ve geliştirmek için uygun değildir. Evinizde mutlaka, özellikle de evden çalışıyorsanız ve rahatsız edilmediğiniz zamanlar yaratmak istiyorsanız çocuklarınızı meşgul tutabileceğiniz bir alan vardır. Çeşitli aktivitelerin bulunduğu setler, bu konuda yardımcı olabilir. Çocuğunuz bu sayede yönergeleri takip etmek, malzemelerini organize etmek ve başlangıcından sonuna kadar bir proje üzerinde sistematik olarak çalışmak gibi önemli yetenekleri öğrenebilirler. Ancak eğitici setler, öyle yapıyormuş gibi görünseler de çocuğun yaratıcılığını geliştirmeyecektir.

Neyse ki öğrenciler, yaratıcı görevler üzerinde sıkı ve ısrarcı bir şekilde çalışıyor. Lise öğrencilerinin akademik ve yaratıcı problemler üzerindeki çalışmaları kıyaslandığında, öğrencilerin her iki zorluk karşısında da eşit derecede sıkı çalıştıkları (akademik zorluklarda göreve bağlı olarak not verilse de) ancak yaratıcı zorluklar ile uğraşmaya daha istekli oldukları görülüyor.

  • Esnek olun, keşfetmesine ve oynamasına izin verin

Yaratıcılık, esnek olmayı gerektirir. Okulda olduğu gibi evde de yarım saatlik ya da bir saatlik blok şeklindeki farklı aktiviteler belirlemek, belli görevlerin tamamlanmasında yardımcı olabilir (matematik problemlerinin olduğu kağıdı tamamlamak gibi), ancak bunlar yaratıcılığa fırsat tanımaz.

Psikolog Mihalyi Csikszentmihalyi, ergenlerden yaratıcılığı ile ünlü kişilere kadar farklı grup insanlar üzerinde çalışmalar yaptı. Csikszentmihalyi bütün gruplarda, zorlayıcı bir şey üzerinde çalışmanın kişilerin yeteneklerini yönlendirebildiğini ve bunun, kişileri akış denilen duruma geçirdiği görüldü. Bu durumda iken insanlar aktivite üzerine tamamen yoğunlaşmış oluyorlar ve bu nedenle zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorlar. Sabit zamanlı programlar nedeniyle akışı bozmak, yaratıcılığı engelleyebiliyor.

Ancak tabi ki yaratıcılık mutlak özgürlük anlamına gelmiyor ve kendi kendine gerçekleşmiyor. Plan yapmak önemlidir, ama planlar esnek olmalıdır çünkü yaratıcılık düz bir çizgi halinde meydana gelmez. Bunun yerine yaratıcı işler duraksayabilir ve tekrar başlayabilir. Öğrenciler, resimlerinden bir parçayı yırtarken ya da bilgisayarlarından bir kodu silerken korku içinde olabilirler. Ancak önemli olan nokta, işe geri dönebilmek ve tekrar o işe bağlanabilmektedir. Pixar yapımı olan Up filminde yapımcılar normalde filmin, uzaylı bir gezegen üzerinde yüzen bir şehirde iki kardeşin, babalarının tahtına geçmek için kapışmalarını anlatmasını planlamıştı. Ancak bugün bildiğimiz gibi son aşamada ortaya çıkan film ile orijinal fikir arasındaki tek benzerlik filmde uçan şehir yerine uçan bir ev yer alması oldu.

Yaratıcılık, keşfetme ve oyun ile ortaya çıkar. Ergenler ve yetişkinler fikirler ile oynar ve keşfederler. Küçük çocuklarda oyunlar, hayal etmenin ve olayları, etkileşimleri ve dünyayı canlandırmanın bir yoludur. Çocukların yap-inan oyunlarındaki hayal gücü, ergenlik yıllarındaki yaratıcı düşünme hakkında bilgi verir. Pek çok şey gibi tahta parçalarının hayvan hastanesi olduğunu ya da Mars’ta bir ileri karakol olduğunu hayal etme yeteneği esnetilebilir ve inşa edilebilir. Okul öncesi sınıflarda ya da anaokulu sınıflarında akademik becerilerin öğretilmesinin arttırılması, yap-inan oyunlarına ayrılan zamanın azalmasını ve dolaylı ya da doğrudan olarak zaman zaman kaybı olarak görülmesine neden olmaktadır. Bu durum, küçük çocukların yap-inan oyunlarını oynamak için önemli bir fırsatı kaçırmalarına neden olmaktadır.

Modern ebeveynlik ve eğitim sisteminin doğası, çocukların zamanlarını ve adımlarını yapılandırarak öğrencilere zorla yardım etmektir. Psikolog ve filozof olan Allison Gopnik, bu eğilimi marangoz bahçıvan analojisi ile anlatıyor. Marangozlar, belirli yapılarda ve belli adımları takip ederek çalışırlar. Bahçıvanlar ise bitkilerin yeşerebileceği ortamları yaratırlar. Toprağı ve otları gerektiği gibi hazırlarlar. Ancak sonrasında bahçedeki her detayın planlandığı ya da hayal ettiği gibi görünmediği fark edilecektir.

Marangoz ve bahçıvan analojisi, özellikle çocuklarda yaratıcılığı besleyeceğimiz zaman önemlidir. Çocuklara, ilgilerine göre açık uçlu projeler, esnek zaman ve planlar sağlayabiliriz. Uyanık olduğumuz her anın programlanmaya eğilimli olduğu bir dünyada bu yöntemler, çocuğunuzun cesaret gerektiren keşiflerde bulunmalarına fırsat izin verecektir. Sosyal mesafe uygulamasının aktif olarak çok fazla şey yapmamızın önüne geçtiği ve bu yöntemlerin başarı ile uygulanmasına fırsat tanıdığı bu günlerde, öğrencilerin zamanlarını programlamayarak ve planlamayarak onların yaratıcılıklarına yardımcı olabiliriz.