Cildimiz vücudumuzdaki en önemli ve büyük organdır. Bu nedenle de onu basit bir koruyucu tabaka olarak düşünmemeliyiz. Cildimizin bütünlüğü olmasaydı hayatta kalmamız da mümkün olmazdı. Cildimiz, bizi enfeksiyon ve dehidrasyondan koruyan kalın bir bariyer görevi görür. Bu tabakanın sağlığını korumak ise cildi nemli tutmaktan geçer. Sağlıklı olan cilt ise ışıldar ve bu durum genel sağlığımız hakkında da bilgi verir.

Yüz dolguları ise cildimizin sağlıklı görünmesi ile ilgili uygulamalardır ve sentetik ya da doğal maddeler içeren çizgilere ve dokulara enjekte edilerek yaş ile birlikte ciltte oluşan kırışıklıkların ve yüzün dolgunluğunun geri kazanılmasını hedefler. Bu dolgular, dermal dolgu ya da kırışık dolgusu olarak da isimlendirilebiliyor. Gülme çizgilerinin yok edilmesi ve dudaklar ile elmacık kemiklerinin daha dolgun görünmesini sağlayan dolgular akne izleri üzerinde de kullanılabiliyor.

Yüze uygulanan dolguların büyük çoğunluğı geçici sonuçlar sağlar. Ancak bu geçicilik kişiye ve kullanılan ürüne göre aylar ya da yıllar sürebilir. Bazı dolgular ise kalıcı oldukları iddia edilerek pazarlanıyorlar ve bu dolgular birkaç yıla kadar kalıcılık sağlayabiliyorlar.

Saten dolgunun da cilt yüzeyinin genel sağlığı üzerinde iyileştircii bir etkisi vardır. İnce çizgiler, kızarıklık ve pigmentasyon sorunlarını hedefleyen saten dolgu cildin bir bariyer olma görevini yerine getirmesine yardımcı olur.

Yüz dolgusunun içeriğinde neler bulunur?

Dermal dolgu ya da yüz dolgusu, cildin yüzeyinin altına enjekte edilen ve dolgunluk vermeye yardımcı olan çeşitli maddelerden oluşur.

Bunlar:

  • Kemiklerde bulunan mineral benzeri bir bileşen olan kalsiyum hidroksiapatit
  • Vücutta sıvılarda ve dokularda bulunan dolgunluk sağlayan hyalüronik asit
  • Vücut ile uyumlu ve şeffaf bir jel olan poliakrilamid
  • Ciltte kolajen üretimini destekleyen polilaktik asit
  • Yarı geçiçi dolgu olan PMMA

Bu dolguların hepsi yaşlanmanın farklı işaretlerini ya da kozmetik problemleri iyileştirmeye yönelik olarak kullanılmaktadır.

Her birinin uygulama süreler farklı olmakla birlikte kalıcılıkları da değişmektedir. Kimi dolgular 6 ay kalıcılık sağlarken kimilerinde bu süre 2 yılı bulabilmektedir.

Yüz dolgusundan beklentilerinizi ve ihtiyaçlarınızı doktorunuza açıklamanız halinde bunlara yönelik olarak doktorunuz hangi seçeneğin sizin için iyi olacağına karar verecektir.

Yüz dolguları ne için kullanılabilir?

Yüz dolguları, yaşlanmanın çeşitli işaretlerine ve çeşitli cilt problemlerine karşı savaşmakta kullanılabilir. Kullanılacak dolgunun çeşidine göre kullanım alanları aşağıdaki gibi olmaktadır:

  • İncelen dudakların dolgunlaştırılması
  • Yüzde dolgunluğunu kaybeden bölgelerin doldurulması
  • Göz altındaki kararmaların ve kırışıklıkların azaltılması
  • Daha önceden var olan yara izlerinin görünümünün hafifletilmesi
  • Sabit kırışıklıkların görünümünün yumuşatılması (Sabit kırışıklıklar, özellikle ağız ve yanaklarda yer almaktadır. Bu kırışıklıklar genelde kolajen kaybı ve cildin elastikiyetini kaybetmesi sonucu oluşur.)

Botoks ve yüz dolgusunun farkı nedir?

Botoks ve yüz dolgusu birbiriyle karıştırılabilse de farklı uygulamalardır.

  • Botoks: Kasların hareket etmesini önleyerek kırışmaların önüne geçer. Genellikle alın ve göz çevresinde kullanılır.
  • Yüz dolguları: Dolgularda genellikle hyalüronik asit ve buna benzer maddeler yer alır ve amaç dolgunluğunu ve yumuşaklığını kaybetmiş ciltlere bunları geri kazandırmaktır. Ağız kenarı, ince dudaklar ve yanaklar gibi dolgunluğunu kaybetmiş bölgelere uygulanabilir. Ayrıca alın kırışıklıkları, yara izleri ve yumuşak görünüm elde etmek istenen diğer bölgelere de uygulanabilmektedir.

Botoksun etkisi genelde 3-4 ay sürer. Yüz dolgularında ise bu süre kullanılan dolgunun türüne göre değişmektedir.

Botoks ve yüz dolgularının kullanım amaçları farklı olduğundan bazen iki işlem bir arada uygulanabilmektedir. Örneğin, kaş çatma çizgisini düzeltmek için botoks uygulatması gereken kişi gülme çizgilerini azaltmak için ise yüz dolgusu uygulatabilir.

Kimler için uygundur?

Saten dolgu, yüzün görünümünü düzgünleştirmek ve kırışıklıkların görünümünü azaltmak için yapılan kozmetik enjeksiyon tedavisidir.

40 yaşlarından sonra cilt kırışık, yorgun ve mat görünmeye başlayabilir. Kozmetik amaçlı gerçekleştirilen enjeksiyonlar ile cildin bu görünümünün önüne geçilip cildin kendini yenilemesi sağlanabilir. Saten dolgu gibi tedavilerde cildin alt tabakalarındaki hücresel fonksiyonların iyileşmesi sağlanır. Bu sayede cildin yüzeyinde de iyileşmeler görülür ve cilt parlamaya başlar. Daha sıkı bir cilt ile de sarkmış ve kırışmış cilt görünümünde azalma sağlanabilir. Bu işlemler sadece göz altı gibi bölgesel olarak uygulanabilirken bütün yüzde de uygulama yapılabilir.

Hamilelik ya da emzirme döneminde olmayan herkes için saten dolgu uygundur. Özellikle kişi, cildininin kalitesini ve nemini arttırmak istiyorsa saten dolgu için uygundur. Burada amaç çizgilerin ve kırışıklıkların doldurulması değildir. Bunun yerine cildi nemlendirip yeni kolajen ve elastin üretimini teşvik etmektir. İşlemin sonucu olarak da daha sıkı ve parlak bir cilt elde edilir.

Saten dolguda çapraz bağlı olmayan dolgu maddeleri kullanılır. Çapraz bağlı olmayan dolgular genelde daha akışkan ve yapışkandır, bu nedenle de yüze yapılacak enjeksiyonlar için daha uygun olduğu düşünülmektedir. Çapraz bağlı dolgu maddelerinin aksine saten dolgu sonucunda yumrular oluşmaz. İşlem sırasında görülse bile sonrasında hızla kaybolacaktır.

Yaygın Olarak Görülen Yan etkiler

Dolgunun enjekte edildiği alanda oluşabilecek yan etkiler hemen görülüyor olup genellikle birkaç hafta içinde kaybolacaktır. Bu yan etkiler şunlardır:

  • Kızarıklık
  • Şişkinlik
  • Acı
  • Kızarma
  • Kaşınma
  • Döküntü

Nadir Olarak Görülen Yan Etkiler

Yüz dolgularının nadir olarak karşılaşılan yan etkileri de olabilmektedir. Bu yan etkiler ise şunlar olabilmektedir:

  • Enfeksiyon
  • Enjekte edilen alandan dolgu sızıntısı olması
  • Enjeksiyon yapılan alanda ameliyatla alınması gereken nodüller oluşması
  • Dolguya bağlı olarak gelişebilen inflamasyon
  • Dolgunun bir alandan başka alana hareket etmesi
  • Kan damarlarının hasar görmesi
  • Dolgunun atardamarlara enjekte edilmesi gibi durumlarda göze giden kan akışının engellenmesi sonucu oluşan körlük
  • Kan akışının tıkanmasına bağlı olarak gerçekleşen doku ölümleri

Dolgu Yaptırırken Dikkat Edilmesi Gerekenler

  • Mutlaka eğitimlerinden emin olduğunuz ve deneyimli  dermatolog ya da plastik cerrahların dolgu yapmasını sağlayın.
  • Dolgunun enjekte edileceği mekanın tıbbi aletlerle donatılmış olmasına dikkat edin.
  • Seçtiğiniz dolgu türünde dolguyu yapacak olan kişinin daha önceli deneyimlerini ve kullanacakları ürünü sorun.
  • Yüz dolgularını internetten satın almayın.
  • Enjeksiyonun yapılacağı şırınganın daha önce açılmamış ve kullanılmamış olmasına dikkat edin.
  • Kullanılacak olan dolgunun gerekli mercilerden onayları olmasına dikkat edin.
  • Oluşabilecek yan etkilerin farkında olarak işlemi gerçekleştirin.
  • Dolgunun içeriğindeki yer alan maddelerden herhangi birine karşı alerjiniz varsa dikkatli olun.
  • Kullandoğınız ilaçlar ve takviyeler konusunda dolgu işlemini gerçekleştirecek olan uzmanı bilgilendirin. Bazı ilaç ve takviyelerin içerisindeki bileşenler dolgunun içindeki maddelerle etkileşime girip kanın pıhtılaşmasını etkileyebilmektedir.

Saten dolgunun riskleri neler olabilir?

Yüz dolgularını aşağıdaki durumları yaşıyorsanız kullanmaktan kaçınmalısınız:

  • Cildinizde döküntü, akne gibi problemler varsa
  • Dolgunun içeriğinde yer alan maddelere karşı alerjiniz varsa
  • Kanama rahatsızlığınız varsa
  • Hamileyseniz, emziriyorsanız ya da 18 yaşın altındaysanız
  • Cildiniz yaralanmalara karşı duyarlıysa dolgu kullanmamanız gerekmektedir.