Zaman zaman özellikle büyük şehirlerdeki hava kalitesi ciddi anlamda düşebiliyor ve bazen buna dair uyarılar yapılıyor, bazen de hava kalitesini internetten incelemek veya pencereden dışarı bakmak bile yeterli olabiliyor. Kış aylarında daha sık karşılaşılan bu durumda uzmanlar genelde sağlıklı bireylerin bile iç mekanlarda kalmalarını öneriyorlar.

Dünyadaki neredeyse her şehir bir şekilde hava kalitesi sorunları ile boğuşuyor. Bu kalite problemleri sobalardan kaynaklanabildiği gibi çevre bölgelerde ortaya çıkan orman yangınları gibi sebeplerden ve fabrikalardan da kaynaklanabiliyorlar.

Hava Kirliliği Pek Çok Farklı Kaynaktan Gelebilir

Hava kirliliği için iki temel kategori var: Birincisi, yer seviyesi ozon düzeyi. Bu nitrojen oksitlerin ve güçlü organiki bileşenlerin ısı ve güneş ışığına maruz kalmalarının bir ürünü. Bu tip kirlilik genelde motorlu araçların egzozları, sanayi emisyonları, benzin buharları ve kimyasal solventlerden kaynaklanıyor.

İkinci kategori ise parçacık temelli. Toz, toprak, kurum ve duman. Parçacık maddeler havaya arabalar, kamyonlar, otobüsler, fabrikalar, inşaatlar ve odun-kömür yakımı neticesinde karışıyorlar ancak bu parçacıklar yanmış yakıtın gazlarının güneş ışığı ve su buharı ile birleşmesi sonucunda havada da oluşabilirler.

Düşük Hava Kalitesi Herkesi Etkileyebilir, Ancak Kronik Akciğer Problemleri Olanlar Buna Karşı Daha da Hassas

Havada orman yangınlarının dumanı gibi parçacık maddeler olduğunda, bundan herkes etkilenir.

Yangınlardan ve kirlilikten gelen buharlar nitrik oksit, sülfür dioksit gibi yan ürünlere sebep olabilirler ve dizel araçların egzozları da akciğer ve solunum yollarının aşırı reaksiyon göstermesine sebep olabilirler. Akciğerler ve solunum yolları bu alerji ve tepki sonucunda bakteri ve virüs ile savaşır gibi etki gösterirler. Yani öksürme ve hapşurma, uzun vadede ise balgam üretimi ve inflamasyonlar ortaya çıkar.

Burnumuz ve ağzımız genel olarak havada bulunan parçacıkları filtreler ancak kirlilik endişe verici çünkü çok yoğun olabiliyor.

Doğal filtrelem sistemlerimizi aşacak miktarda kirliliğin oluşması mümkün.

Hava kirliliği uyarıları akciğer hastalıklarına sahip olanlar için de önemli. Eğer astım veya KOAH hastasıysanız, hava kalitesi düştüğünde büyük bir risk altındasınız. Havadaki maddeler altta yatan akciğer hastalıklarını uyarabilir ve bu da artan öksürük, nefes darlığı, göğüs darlığı ve hırıltı ile kendini gösterebilir.

Bölgenizdeki Hava Kalitesinden Endişe Ediyorsanız, Yapabilecekleriniz Var

İlk olarak internette bulunan hava kalitesini gösteren siteleri araştırarak bunlara göz atarak başlayabilir, herhangi bir gündeki beklenen hava kalitesini görebilirsiniz. Böylece ne bekleyeceğinizi bilir ve hazırlık yapabilirsiniz.

Eğer bölgenizdeki hava kalitesi düşükse, mümkün olduğunda içerde kalın. İlla ki dışarı çıkmanız gerekiyorsa bir yüz maskesi veya burun maskesi takmanız parçacıkları filtrelemek için yeterli olacaktır.

Arabadaysanız klimanızı açın çünkü klima ve kalorifer polen filtresi vasıtasıyla parçacıkların filtrelenmesine yardımcı olur.

Evdeyseniz pencereleri kapalı tutun ve sporu da evde yapın. Orman yangınları olan bir bölgedeyseniz ve kronik akciğer hastalığıınız varsa, bölgeyi bir süreliğine terketmeniz daha iyi olur.

Ne yaparsanız yapın hava kirliliğinin işaretlerini görmezden gelmeyin. Kirli havada dışarıda olmak ciğerlerinizi rahatsız edebilir. Bu durum ciddi hastalıkların tekrarına bile sebep olabileceğinden şansınızı zorlamayın.