Şeker hastalığı insülin üretimi yetersiz olduğu için veya vücudun hücreleri insüline düzgün şekilde tepki vermediği için kişinin yüksek kan glikozuna (kan şekeri) sahip olduğu bir metabolik hastalık grubunu tanımlar. Yüksek kan şekeri olan hastalar tipik olarak poliürü (sık idrara çıkma) yaşarlar, çok susarlar (polidipsi) ve acıkırlar (polifaji).

İşte diyabet ile ilgili bazı önemli noktalardır:

• Diyabet yüksek kan şekeri düzeylerine neden olan uzun süreli bir durumdur.
• 2013’te dünyada 382 milyondan fazla kişinin şeker hastalığı geçirdiği tahmin edilmiştir.
• Tip 1 diyabette vücut insülin üretmez. Bütün diyabet vakalarının yaklaşık % 10’u tip 1’dir.
• Tip 2 diyabette vücut uygun işlev için yeterli insülin üretmez. Dünya çapındaki tüm diyabet vakalarının yaklaşık % 90’ı bu türdür.
• Gestasyonel Diyabet ise gebe kadınları etkiler.
• En sık görülen diyabet belirtileri; sık idrara çıkma, yoğun susuzluk hissi ve açlık, kilo alımı, olağandışı kilo kaybı, iyileşmeyen yorgunluk, kesikler ve çürükler, erkek cinsel işlev bozukluğu, uyuşma ve el ve ayaklarda karıncalanma sayılabilir.
• Tip 1’e sahipseniz ve sağlıklı beslenme planı uygularsanız, yeterli egzersiz yapar ve insülin alırsanız, normal bir yaşam sürebilirsiniz.
• Tip 2 hastalarının sağlıklı yemeleri, fiziksel olarak aktif olmaları ve kan şekerini düzenli test ettirmeleri gerekir. Kan glikoz seviyelerini kontrol etmek için ayrıca oral ilaçlar veya insülin almaları gerekebilir.
• Bir diyabet hastası için kardiyovasküler hastalık riski çok yüksek olduğundan, kan basıncının ve kolesterol düzeylerinin düzenli olarak izlenmesi çok önemlidir.
• Sigaranın kardiyovasküler sağlık üzerinde ciddi bir etkisi olabileceği için, diyabet hastaları sigara içmeyi bırakmalıdır.
• Hiperglisemi (yüksek kan şekeri) ve Hipoglisemi (düşük kan şekeri) hasta üzerinde kötü sonuçlar doğurabilir.

Tip 1 Diyabet

Vücut insülin üretmez. Bazı insanlar insüline bağımlı diyabet, juvenil diyabet veya erken başlangıçlı şeker hastalığı olarak bu hastalığı yaşayabilir. İnsanlar genelde 40 yaşından önce, çoğunlukla erken yetişkinlikte veya gençliklerinde tip 1 diyabet geliştirirler. Tip 1 diyabet, tip 2 diyabet kadar yaygın değildir. Bütün diyabet vakalarının yaklaşık % 10’u tip 1’dir. Tip 1 diyabetli hastaların ömrü boyunca insülin enjeksiyonu yaptırmaları gerekecektir. Ayrıca düzenli kan testleri uygulayarak ve özel bir diyeti takiben uygun kan-glikoz düzeylerini sağlamalıdırlar. CDC (Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri) tarafından yayınlanan “Diyabet için Gençlik Araştırması” verilerine göre, 2001 ve 2009 yılları arasında sadece ABD’de 20’li yaşların altındaki kişilerde tip 1 diyabet oranı % 23 arttı.

Tip 2 Diyabet

Tip 2 diyabette vücut, doğru işlev için yeterli insülin üretmiyor ya da vücuttaki hücreler insüline tepki vermiyordur (insülin direnci). Dünya çapındaki tüm diyabet vakalarının yaklaşık % 90’ı tip 2’dir. Bazı insanlar tip 2 diyabet semptomlarını kilo vererek, sağlıklı bir diyet yaparak, bol egzersiz yaparak ve kan şekeri seviyelerini izleyerek kontrol edebilir. Bununla birlikte, tip 2 diyabet tipik olarak ilerleyici bir hastalıktır, kademeli olarak kötüleşir ve hasta muhtemelen tablet formunda insülin almak zorunda kalacaktır.
Kilolu ve obez insanlar, sağlıklı bir vücut ağırlığı olanlara kıyasla daha çok tip 2 diyabet geliştirme riski taşırlar. İç organ yağlanması fazla olan insanlar aynı zamanda merkezi obezite, göbek yağı veya abdominal obezite olarak da tanımlanan hastalık sahibidirler. Aşırı kilolu veya obez olmak vücudun kalp-damar ve metabolik sistemlerini istikrarsız hale getirecek kimyasal maddeleri serbest bırakmasına neden olacaktır. Fazla kilolu olmak, fiziksel olarak pasif olmak ve yanlış gıdaları tüketmek, tümüyle tip 2 diyabet geliştirme riskimize katkıda bulunur. Imperial College London araştırmacıları, Diabetologia dergisinde günde yalnızca bir meyveli soda içildiğinde % 22 oranında tip 2 diyabet gelişme riskinin artabileceğini bildirdiler. Bilim adamları şekerli alkolsüz içeceklerin şeker hastalığı riski üzerindeki etkisinin yalnızca vücut ağırlığı üzerindeki etkiden ziyade, doğrudan bir olgu olduğuna inanıyorlar.
Yakın akrabalarımızda tip 2 diyabet varsa veya Orta Doğu, Afrika veya Güney Asya kökenliyseniz hastalığa yakalanma riski de daha yüksektir.
Testosteron düzeyleri düşük olan erkeklerde tip 2 diyabet gelişme riski daha yüksek bulunmuştur. Edinburgh Üniversitesi’nden araştırmacılar, düşük testosteron seviyelerinin insülin direnciyle bağlantılı olduğunu söylüyor.

Gestasyonel Diyabet

Bu tip şeker, gebelik yaşayan kadınları etkiler. Bazı kadınların kanında çok yüksek glikoz seviyeleri vardır ve vücutları, tüm glikozu kendi hücrelerine taşımak için yeterli insülin üretememekte ve giderek yükselen glikoz seviyelerine neden olmaktadır. Hamilelik döneminde gestasyonel diyabet tanısı yapılır.

Gestasyonel diyabet hastalarının çoğunluğu diyabetlerini egzersiz ve diyetle kontrol edebilir. Hastaların % 10 ila % 20’si kan şekeri kontrol ilaçları almak zorundadır.Teşhisi konmamış veya kontrolsüz gestasyonel diyabet doğum sırasında komplikasyon riskini artırabilir. Bebek olması gerekenden daha büyük olabilir.

National Institutes of Health ve Harvard Üniversitesi’nden bilim adamları, gebe kalmadan önce beslenme düzenlerinde hayvansal yağ yüksek, kolesterol ve gestasyonel diyabet riski yüksek olan kadınların kolesterol ve hayvansal yağ bakımından düşük beslenenlere kıyasla daha çok diyabet riski taşıdığını keşfettiler.

Diyabet Belirtileri

Sık idrara çıkma: Günün büyük bölümünü tuvalete giderken harcadığınızı fark etmiş olabilirsiniz. Kanda çok fazla glikoz (şeker) olduğunda, daha sık idrara çıkarsınız. İnsülininiz etkisizse veya hiç bulunmuyorsa, böbrekleriniz glikozu kan dolaşımına sokamaz. Böbrekler, glikozunuzu sulandırmak için kandaki suyu alır, bu da mesanenizi doldurur.

Oransız susuzluk: Her zamankinden daha fazla idrar yapıyorsanız, kaybettiğiniz sıvıyı takviye etmeniz gerekecektir. Her zamankinden daha fazla şu içeceksiniz. Son zamanlarda normalden daha fazla su içip içmediğinize dikkat edin!

Yoğun açlık: Kandaki insülin düzgün çalışmadığı ya da yetersiz olduğunda hücrelerinizin enerjisi olmadığı için vücudunuz daha fazla enerji bulmaya çalışarak tepki verebilir. Dolayısıyla sürekli açlık hissedebilirsiniz.

Kilo almak: Bu, yukarıdaki belirtinin, yoğun açlığın sonucu olarak gerçekleşecektir.

Alışılmadık kilo kaybı: Bu, tip 1 diyabetli insanlar arasında daha sık görülür. Vücudunuz insülin yapmadığından, başka bir enerji kaynağı arayacaksınız (hücreler glikoz alamıyor). Kas dokusu ve yağ enerji için parçalanacaktır. Tip 1 daha ani bir başlangıç ​​ve tip 2 çok daha kademeli olduğu için kilo kaybı tip 1 ile daha alakalıdır.

Artan yorgunluk: Eğer insülin düzgün çalışmıyorsa veya hiç bulunmuyorsa, glikoz hücrelerinize girmiyor ve enerji sağlamıyor. Bu sizi yorgun ve huzursuz hissettirir.

Sinirlilik: Sinirlenmenin nedeni enerji eksikliğiniz olabilir.

Bulanık görme: Bunun nedeni, dokuların göz merceklerinden çekilmesidir. Bu, gözlerinizin odaklanma yeteneğini etkiler. Doğru tedavi ile bu tedavi edilebilir. Körlük veya uzamış görme problemlerinin görülebileceği şiddetli vakalar da vardır.

Kesikler ve morluklar çabuk iyileşmez: Vücudunuzda daha fazla şeker (glikoz) olduğunda, iyileşme kabiliyeti zayıf düşebilir.

Artan maya enfeksiyonu riski: Vücudunuzda daha fazla şeker olduğunda, enfeksiyonlardan kurtulma yeteneği etkilenir. Diyabetli kadınlar mesane ve vajinal enfeksiyonlardan kurtulmakta zorlanır.

Kaşınan cilt: Cildinizde kaşıntı hissi bazen diyabet semptomudur.

Erkekler arasında cinsel işlev bozukluğu: Eğer 50 yaş üzerindeyseniz ve sürekli cinsel işlev bozukluğu (erektil disfonksiyon) yaşarsanız, diyabet belirtisi olabilir.

Uyuşukluk veya karıncalanma, özellikle ayaklarınız ve elleriniz: Vücudunuzda çok fazla şeker varsa sinirleriniz hasar görebilir, bu sinirleri besleyen küçük kan damarları gibi. Sonuç olarak; el ve ayaklarda karıncalanma veya uyuşukluk olabilir.

Diyabet Tanısı

Diyabet sıklıkla fazla glikoz olup olmadığını araştıran bir idrar testi ile tespit edilebilir. Bu normaldeki kan glikoz düzeylerini ölçen ve semptomlarınızın şeker hastalığı olup olmadığını teyit eden bir kan testi ile yedeklenir.
Yukarıdaki belirtilerin bazılarına sahipseniz ve şeker hastası olmaktan endişe ediyorsanız, doktorunuza veya bir sağlık uzmanınıza danışmanız önerilir.