Her Yerden Çıkan Sinsi Sevgili, Gizli Şeker

Neden şekere bağımlıyız? Kimyasal olarak, beyin şu iki hormon söz konusu olduğunda aynı dengeleyici eylemi yapıyor: Sevdiğiniz bir şarkıyı ya da yemeği düşündüğünüzde oluşan beklentiyle ilişkilendirilen, mutluluk hormonlarından dopamin ile sizi sakinleştiren, tatmin olmanızı ve doyduğunuzda yemeyi bırakmanızı sağlayan nöro taşıyıcı (nöronlar arasındaki kimyasal taşıyıcı) serotonin. Aşırı dopamin ya da yetersiz serotonin doymak bilmeyen açlıklara neden oluyor. Bu nedenle tüm bu sentetik şeyleri bir tarafa bırakıp iyi, temiz ve doğru nasıl besleneceğimizi konuşalım.

Ama nasıl?

Çünkü yediğimiz her şeyde aslında gizli gizli şeker bünyemize veriliyor. Farkında mısınız bilmiyorum ama , gizli şeker almak diye bir tabir var artık bilinçli beslenenler arasında ve bu anladığınız şeker hastalığı tanımı değil. Size tavsiyem, alışveriş yaparken paketlerin üzerindeki içindekiler kısmını okumanız. Şekerin nelerin içinde yer aldığını görünce şaşıracaksınız. Humus, domates sosu, çorba, ekmek, kraker, çeşitli soslar, kahvaltılık gevrekler ve her sabah sağlıklı ve fit diye yediğiniz meyveli müsli veya granola bunlardan sadece birkaçı.

Beslenme konusunda bütün doğru seçimleri yaptığı halde kilo veremediğinden yakınan pek çok danışanım var. Doğru yaptığınıza emin olduğunuz halde iyi sonuçlar alamıyorsanız, yolunuzu tıkayan şey belki de şekerdir. Eğer her öğünde bu gizli şekerlerden tüketiyorsanız, sağlığımız bombardıman altında demektir. İçindekiler kısmını okuyup, şekerli gıdaları şekersizlerle değiştirmek fark yaratacaktır. Paketlerin üzerindeki “şekersiz” uyarısına dikkat edin. Bazen doğal şeker yerine yapay tatlandırıcılar diye akıllı ve sinsi bir terim var. İşte bu sağlığa çok daha fazla zarar veriyor. O yüzden şimdi o sana çok sağlıklı gibi gelen, o hazır granola paketini yavaşça elinden bırak şekerim.

Şeker Yoksa Ne Yiyeceğiz?

Standart bir beslenme düzeninde alınan aşırı miktarlarda şeker kilo almaya neden olur; bizi şişmanlatan yağ değil şekerdir. Aldığınız şeker miktarının ne kadar olduğuna dikkat etmeniz gerekir; pekmez, bal, hindistan cevizi şekeri, meyvelerde ve meyve sularında da şeker vardır.

Çayımızı Kahvemizi Ne ile İçeceğiz?

Bana diyorlar ki çayımıza stevia yaprağı koyalım, çocuğumuza pekmezli alternatifler üretelim. Tabii ki çocuklarımızın gelişim döneminde, metabolizmalarının ihtiyacı olan enerjiyi sağlıklı şeker kaynaklarından almalarında hiçbir sakınca yok. Bana böyle soran insanlara ‘şekersiz içeceksiniz’ deyince Halka filmindeki kızı görmüşler gibi zıplıyorlar. Aman, biz yetişkinlere de ne oluyor böyle, bal arısı mısınız canım?

Şekere gerek var mı? Şeker hayatınızda sadece doğal kaynaklardan alınan ve kontrollü tüketmeniz gereken bir besin grubu olarak hayatınızın sonuna kadar kalsın. Çocuklarınız da, mısır şurubu ve şeker bombası, gıda boyaları ile fantastik renklerden oluşan şekerlemeleri yemesinler. Enerjileri dengeli olsun, vücutlarında kimyasallar olmasın, karaciğer ve pankreasları minik bedenlerinin kaldıramayacağı sentetik şekerle yüklenmesin.

Sentetik şeker enerjisinin ne kadar garip şeylere yol açabileceğini size kendimden anlatayım. Ben bir şeker bağımlısıydım. Çocukluğumda hissettiğim şefkat eksikliğini gidermek için farkında olmadan bunu şekerle tamamlamış bir çocuk, genç kız ve sonra genç bir kadın olarak katıldığım bir detoks eğitiminde Amerikalı doktordan bunu duyduğumda şok içinde kaldım. Şekerin yani sentetik şekerin ilk yenildiğinde uyuşturucu madde benzeri etki yarattığından,bu etkinin kısa sürede geçtiğinden ve sonrasında kişinin daha agresif olduğundan bahsetmişti. Doğruydu da.. Hiper aktivite denilen sorunun çocuklara aşırı şeker tüketiminden olduğu, pek çok zihinsel ve fiziksel rahatsızlığında yine şekerden dolayı olduğunu iletmeliyim.

Peki, şeker yerine ne kullanacağız. İşte orası pek keyifli.

 

Bal: Arıların çiçeklerden topladığı nektarı, kendi vücutlarından salgıladıkları birtakım enzimlerle işlemeleri sonucu ortaya çıkan dayanıklı, yoğun ve besin değeri yüksek gıda maddesi. Balın ana besin öğesi karbonhidrattır ve bal çok sayıda diğer bileşenleri –organik asitler, proteinler, aminoasitler, mineraller, vitaminler ve aroma bileşenleri– içerir. Bal, glikoz, früktoz, demir, kalsiyum, fosfat, sodyum, klorür, potasyum, magnezyum gibi minerallerden oluşmaktadır. Ayrıca B1, B2, B3, B5, B6 vitaminleri açısından oldukça zengin bir besin kaynağıdır.Balın fizyolojik özellikleri ve kullanımı konusunda yüzlerce literatür bulunmaktadır. BAL bir doğal enerji kaynağıdır. Bu nedenle çocuklar, yaşlılar, sporcular, hasta ve düşkünlerle birlikte normal sağlıklı insanlar tarafından da severek ve bilinçli olarak tüketilmektedir

 

 

 

Pekmez: Mükemmel bir antioksidan olan pekmezde önemli miktarda antioksidan ve manganez bulunur. Manganez DNA’mızı serbest radikallere karşı koruyan en önemli minerallerdendir. Pekmezin içerdiği karbonhidrat ve yağlar vücut için iyi bir enerji kaynağıdır. İçeriğindeki demir, vücudun enerji depolamasına yardımcı olur, demir ayrıca kanda sağlıklı bir şekilde oksijen taşınması için çok gerekli bir maddedir. Ancak pekmezin yapımında üzüm çok fazla kaynatıldığı için fikrimce bal kadar faydalı değildir. Bal bulamadığınız yerde pekmez, ama öncelik balda.