Bahar ayları gelir gelmez semt pazarlarında gözlerimiz semizotu arıyor. Şöyle bol yoğurtlu, cevizli bir semizotu salatasına, limonlu, nar ekşili semizotu salatasına, hafif pişmiş domatesli semizotu yemeğine ya da bir avuç bulgurlu, karabuğdaylı semizotu yemeğine kimse hayır diyemez. Ünlü düşünür, bilim insanı İbn-i Sina’nın da dediği gibi “Sebzeleri, meyveleri tam mevsiminde yiyiniz.” İşte semizotunun da mevsimi geldiğine göre 3 aylık kısacık semizotu mevsimini iyi değerlendirmekte fayda var. Ancak normal şartlar altında Nisan, Mayıs, Haziran aylarının sebzesi olan semizotu, bazı yörelerde neredeyse Eylül’e kadar bulunabiliyor. Zira hem çiftçilerin, köylülerin ektikleri hem de yabani olarak dağda bayırda bulabildiğimiz semizotunu sayarsak aslında Ege, Akdeniz ve Marmara bölgelerinde yaklaşık 6 ay semizotu yiyebiliriz. Peki, neden semizotu yemeliyiz, hangi besinleri içeriyor bu semizotu?

Semizotunun besin değerleri

100 gram semizotu yaklaşık olarak;

  • 22 kalori,
  • 1,77 gram karbonhidrat,
  • 2,64 gram protein,
  • 0,12 gram yağ,
  • 1,59 gram lif,
  • 41 miligram sodyum,
  • 414 miligram potasyum,
  • 155 miligram kalsiyum,
  • 1320 miligram A vitamini,
  • 0,04 miligram B1 vitamini,
  • 24,6 miligram C vitamini,
  • 4,45 miligram demir,
  • 4 miligram fosfor içeriyor.

Bunların yanında folik asit ve Omega 3 yağ asitleri ihtiyacımız için semizotu bire bir. Hatta yeşil yapraklı sebzeler arasında en çok Omega 3 içeren besinin semizotu olduğunun da altını çizmekte fayda var. Bu bakımdan vegan beslenmeyi tercih edenler için en doğru Omega 3 kaynaklarından birisi kesinlikle semizotu olacaktır.

Semizotunun faydaları

  • Sindirim sisteminin sağlığını ve fonksiyonlarını destekler. Kabızlığı giderir.
  • İdrar söktürücüdür.
  • Kanı temizler.
  • Kanamalı rahatsızlıklarda kanın durmasında etkili olabilir.
  • Zihinsel yorgunluğu hafifletir.
  • Enerji verir.
  • Çok güçlü bir antioksidan kaynağıdır.
  • Sinir sistemini korur, sinirleri yatıştırır.
  • Böbreklerde oluşan kum ve taşların doğal yolla dökülmesine yardımcı olur.
  • Kan şekerinin dengelenmesine yardımcı olur.
  • Düzenli kullanıldığında şeker hastalarında sıklıkla yaşanan susuzluk sorununu azaltır.
  • Kilo vermeye yardımcı olur. Bu bakımdan özellikle yaşlılar ve hastaların hem sağlıklı beslenmeleri hem de fazla kilo almadan yaşayabilmeleri için ideal bir besindir.
  • Ağrı dindirici özelliği vardır.
  • Gut hastalarına iyi gelir. Kansızlığı önler.
  • Kan basıncını dengeler ve dolayısıyla da yüksek tansiyonu önler.
  • Kas ve kemik yapısını güçlendirir.
  • Felç ve inme riskini azaltır.
  • Kalp ve damar sağlığını destekler.
  • Başta ağız, akciğer ve kolon kanseri olmak üzere pek çok kanser türüne karşı önleyici özellik gösterir.
  • Kanı temizlediği ve kan değerlerini dengelediği için cilt güzelliği, cilt hücrelerinin yenilenmesine de katkı sağlar.
  • Egzama, cilt lekeleri gibi cilt sorunlarını azaltıcı etki gösterir.
  • Basur (hemoroid) tedavisinde etkilidir.
  • Düşük kalorili ve bol lifli olduğu için fazlaca tüketilmesinde sakınca yoktur. Tok tutar, yağ depolanmasına yol açmaz.
  • Mide rahatsızlıklarını önlemeye yardımcıdır.
  • Ülserin tedavisine yardımcı olur.
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir, mevsimsel hastalıklara ve soğuk algınlığına karşı koruyucudur.
  • Karaciğeri koruyucudur.
  • Çocuklar ve ileri yaştakilerin zihinsel sağlığı açısından özellikle önem arz eder.

Semizotu, lif deposudur!

Semizotu, bahar ve yaz aylarında lif bakımından zengin beslenmemize yardımcı olabilecek muhteşem bir sebzedir. Haftada 2 kez düzenli olarak semizotu yemeği ve salatası tükettiğimizde kabızlık, sık acıkma, vücutta yağ depolanması gibi sorunlarla karşılaşmayız. Zira diğer lif kaynakları gibi semizotu da kesinlikle uzun süre tok tutar ve bu sayede öğün aralarında sağlıksız atıştırmalıklarla fazla kilo almamızı önler. Sindirim sistemimizin daha iyi çalışmasını sağlayarak mide, bağırsak rahatsızlıklarını ve sindirim bozukluğundan kaynaklanan rahatsızlıkları önler.

Semizotu, Omega 3 bakımından zengindir!

Semizotunun içeriğinde bulunan Omega 3 oranının balıklarla kıyaslanabilecek kadar yüksek olduğu bilinmekte. Omega 3 demek; sinir sisteminin, zihinsel fonksiyonların, kalp ve damar fonksiyonlarının çok daha sağlıklı çalışması için ihtiyaç duyulan yağ asitleri demektir. Omega 3 eksikliğinin pek çok hastalığa yol açtığı düşünüldüğünde, genç, yaşlı, çocuk, yetiştin her yaştan kişinin Omega 3 bakımından zengin beslenmesi gerektiği uzmanlar tarafından belirtiliyor. Hal böyle olunca da hem çok yoğun olarak bulunabilen hem de herkesin ulaşabileceği kadar uygun ücretlere satılan semizotunu sofradan eksik etmemekte fayda var.

Semizotu, kan yapımına yardım eder!

Semizotu, demir bakımından zengindir. Hal böyle olunca da aslında semizotunun doğal bir kan yapıcı olduğunu söylemek doğru olur. Semizotu, düzenli aralıklarla tüketildiğinde beyaz ve kırmızı kan hücrelerinin fonksiyonlarını hızlandırır, sayılarının artmasını sağlar. Bu bakımdan kansızlık sorunu yaşayan kişilerin ya da kansızlık yaşamak istemeyenlerin semizotu tüketmelerinde fayda var.

Semizotu, kemikleri güçlendirir!

İçeriğinde bolca bulunan kalsiyum ve magnezyum sayesinde kemiklerin büyümesi ve güçlenmesinde semizotu çok etkili bir besin kaynağıdır. Bu bakımdan her yaşta semizotu tüketimi önerilirken özellikle de gelişme çağındaki çocuklara ve kemik erimesi riski olan ileri yaştakilere mutlaka semizotu tüketimi öneriliyor. Haftada 2-3 kez semizotu tüketerek güçlü kemiklere sahip olmak mümkün.

Semizotu tarifleri

  • Yoğurtlu semizotu salatası

Yarım demet semizotunu büyük parçalar halinde ayıklayın, yıkayın ve suyunun süzülmesi için süzgeçte bekletin. Derin bir salata kasesinin içine 2 su bardağı ev yoğurdu dökün ve çırpın. Sonrasında karışıma iri iri doğranmış 1 çay bardağı ceviz, yarım çay kaşığı tuz ekleyin ve karıştırın. Sonra içine semizotunu da katın ve tüm malzemeyi iyice harmanlayın. Salatanızın lezzetini artırmak için bu karışımın üzerini streç filmler kaplayın ve yarım saat kadar buzdolabında bekletin. İsterseniz tek tek salata kaselerine isterseniz de büyükçe bir kaseye boşaltın, üzerine zeytinyağı gezdirerek ve kuru nane serperek servis yapın. Afiyet olsun.

  • Limonlu, nar ekşili semizotu salatası

Yarım demet semizotunu büyük parçalar halinde ayıklayın, yıkayın ve suyunun süzülmesi için süzgeçte bekletin. 1 su bardağı ya da kasenin içine 1 limon sıkın, 1 yemek kaşığı nar ekşisi ve yarım çay kaşığı kadar da tuz koyun ve homojen bir karışım oluncaya kadar karıştırın. Ardından salata kasesine aldığınız semizotunun üzerine sosunuzu dökün ve tüm malzemeyi karıştırın. İsterseniz üzerine iri kıyılmış ceviz ya da çiğ badem de ekleyebilirsiniz. Ekşili semizotu salatanız hazır. Afiyet olsun.

  • Bulgurlu semizotu yemeği

Semizotunu salataların içinde çiğ olarak tüketmekten sıkılırsanız, arada bir de yemeğini yaparsınız. Ancak baştan söyleyeyim semizotunun saya saya bitiremediğim faydalarından tam olarak yararlanabilmek istiyorsanız, çiğ olarak ya da çok az pişmiş olarak tüketmelisiniz. Yani hafifçe pişirmek yeterli olur.

1 demet semizotunu büyük parçalar halinde ayıklayın, yıkayın ve suyunun süzülmesi için süzgeçte bekletin. Orta boy bir tencerenin içine 1 büyük baş soğanı ince ince doğrayın (söğüş şeklinde doğrarsanız daha güzel görünüyor). 1 yemek kaşığı zeytinyağı ya da tereyağı ile soğanları hafifçe kavurun, ancak erimesin. Ardından yıkanmış semizotunu, 1 çay bardağı yıkanmış pilavlık bulguru tencereye koyun ve kısık ateşte 5 dakika kadar pişsin. Sonrasında 1 çay bardağı sıcak su ve 1 çay kaşığı tuz ekleyin ve yemeğinizi son kez karıştırın. Bulgurlar pişinceye kadar en kısık ateşte kalsın. Bulgurlar pişince ılık olarak tüketebilirsiniz. Afiyet olsun.