Her 14 Şubat’ta Dünya’nın dört bir yanı hediyeler, çiçekler, şekerler ve kalpler ile dolup taşar. Sevgililer Günü, aslında günümüzde tam bir hediye alışverişine dönmüş durumdayken öncelikle, bugünün aslında ne anlama geldiğini öğrenelim.

Sevgililer Günü Nedir?

Aziz Valentine Günü olarak da bilinen 14 Şubat’ın tarihi aslında sadece rivayetlere dayalıdır. Uzun bir romantizm patlaması olarak kutlandığını ve Aziz Valentine’nin Sevgililer Günü’nün, bugün bildiğimiz şekliyle, hem Hristiyan hem de Antik Roma geleneğinden izler taşıdığını biliyoruz. Ama Aziz Valentine kimdi ve bu antik törenle nasıl ilişkiliydi?

Bir efsaneye göre Aziz Valentine, Roma’da 3. yüzyılda hizmet veren bir papazdı. İmparator Claudius II ise bu dönemde genç erkeklerin evliliğini yasakladı ve askere gönderilmesinin daha uygun olduğuna karar verdi. Kararın adaletsizliğini fark eden Valentine, Claudius’a meydan okudu ve gizli genç aşıklar için evlilik törenleri düzenlemeye devam etti. Aziz Valentine’nin eylemleri keşfedildiğinde Claudius, ölüme mahkum edilmesini emretti.

Diğer hikayeler ise, Valentine’nin Hıristiyanların dövüldüğü ve işkence yapıldığı zorlu Roma cezaevlerinden kaçmasına yardım ettiği için öldürüldüğünü ileri sürüyor. Sevgililer Günü efsanelerinin arkasındaki gerçek aydınlanmamış olmasına rağmen, anlatılan hikayelerin tümü sempatik, kahramanca ve en önemlisi romantik olarak vurgulanıyor. Ortaçağ’a gelindiğinde, belki de bu hikayeler sayesinde Valentine, İngiltere ve Fransa’nın en popüler azizlerinden biri olurlardı.

Sevgililer Günü’nü Yalnız Geçirenlerin Çok İyi Bildiği Şeyler Nelerdir?

Günümüzde Sevgililer Günü tam bir alışveriş çılgınlığına dönmüş durumda, iyisiyle kötüsüyle, ucuzuyla pahalısıyla her çift birbirine hediye alıp verme yarışına girmiş. Peki ama yalnız olanlar? Ya da bugünü diğer sıradan günlerden farksız görenler?

  • Öncelikle sabah uyandığınızda bilirsiniz ki yapılacak bir işiniz yoktur, tüm gün sizindir. İstediğiniz gibi geçirebilirsiniz.
  • Ne hediye alacağım derdi yoktur. Bir ay önceden ağız yoklamaları yapmazsınız ya da ne alacağınızı kara kara düşünmezsiniz.
  • Paranız cebinizde kalabilir.
  • Alternatif Yalnızlar Günü ilan edebilirsiniz ve tüm günü çılgınca aktivitelerle geçirebilirsiniz.
  • Hayatınızdaki en değerli insanlarla anne veya babanızla, belki de büyükannenizle bir Sevgililer Günü kutlaması gerçekleştirebilirsiniz.
  • En ebedi sevgi kendinize duymanız gereken sevgidir, buradan yola çıkarak kendinize hediye alabilirsiniz.
  • Yalnız yalnız takılıp sevgilileri kıskanmak yerine tüm yalnız arkadaşlarınızla toplanıp felekten bir gün ya da gece geçirebilirsiniz.
  • Daha da eğlenceli şeyler yapmak isterseniz. Sevgilisi olan arkadaşlarınıza an be an yaptığınız etkinlikleri ve gezdiğiniz yerleri anlatan fotoğraflar yollayıp, çıldırmalarını sağlayabilirsiniz.
  • Hep gitmek istediğiniz bir semti veya bir müzeyi gezebilirsiniz.

Sevgililer Günü’nü Yalnız Geçiriyorsanız Neler Yapabilirsiniz?

Giyinin Süslenin ve Tek Başınıza Bir Selfie Çekip Paylaşın

Nitekim en derin sevgiyi kendinize duymalısınız. Unutmayın, bir başkasını sevmekten kendini sevip saygı duyabilmekten geçer. Mutlaka bunu yapmak zorunda değilsiniz ama herkes çift fotoğrafları paylaşırken, ne kadar güzel ve özel olduğunuzu tüm insanlığa hatırlatacak bir selfie paylaşmak hoş olmaz mı? Hem belki tek bir selfie size yeni bir ilişkinin kapılarını açabilir.

Bugün En Büyük Randevunuz Kendinizle, Hazırlanın ve Çıkın

14 Şubat’ta müzeye gidilmez diye bir kural var mı? Yok. Bir müzeye veya sanat galerisine gidin. Olabildiğince özenle ve vakit ayırarak ruhunuzu sanata ve tarihe doyurun. Hem geçmişteki aşkları anmak da bir nevi Sevgililer Günü kutlaması olabilir, değil mi?

Eğer müze gezmek ilginizi çekmiyorsa, sinemaya gidin. Alın patlamış mısırınızı, içeceğinizi, “dişimde mısır kalır da sevgilim görürse ayıp olur” derdi olmadan, doyasıya yiyin, eğlenin. Özellikle komedi filmi ya da gerilim filmi tam da yalnız başına izlemelik değil mi?

Vapura binin. Şubat ayı genellikle soğuk geçer, atkınıza sarının ve çay içip, kuşlara simit atın. Bir vapur yolculuğu, balık ekmek ve çay keyfi. İnsanın huzur bulmak için illa bir sevgiliye ihtiyacı yok değil mi? Kulaklıklarınızı da takıp denizin keyfini çıkarın.

Alternatif “Yalnızlar Günü Partisi” Düzenleyin

Çevrenizdeki tek yalnız siz değilsiniz değil mi? Olamazsınız. Bir kişi bu görevi üstlensin ve eğlenceli kostümler veya maskeler hazırlansın. Atıştırmalıklar, müzik ya da izlenecek filmler seçilsin. Herkesin yakışıklı ve seksi bulduğu bir aktörün filmini de seçebilirsiniz, en sevdiğiniz fantastik seriyi tekrardan da izleyebilirsiniz. Eğlence anlayışınıza bağlı!

İster kutu oyunları oynayıp birbirinize eğlenceli cezalar verin, ister birlikte kendinizi müziğe kaptırıp deli gibi ter dökün. Bu parti yalnızların partisi, her şey serbest!

Bu Günü Pişirme Günü İlan Edin

Birkaç kız bir araya gelip kocaman ve eğlenceli bir pasta yapabilir ya da istediğiniz malzemelerden oluşan dev boy bir pizza yapabilirsiniz. Özgürsünüz. Dünyaca meşhur Ratatuy yapabilirsiniz ya da zeytinyağlı sarma sarabilirsiniz. Hem eğlenin hem de doyasıya yemek yiyin. Cesur kızlara son önerim de şu olacak: Mantı açın! Hem hamurla uğraşmak stresi de alır, götürür.

Ailenizle Kutlama Organize Edin

Sizi dünyaya getiren insanlar için bir kutlama ayarlamak emin olun kendinizi mutlu hissetmenizi sağlayacaktır. İster sizin de katıldığınız bir organizasyon ister sadece anne ve babanızın baş başa geçirebileceği bir yemek… Her ikisi için de özenle hazırlanın. Evde özenli bir sofra hazırlayabilirsiniz ya da dışarda hoş bir mekanda romantik bir masa ayarlayabilirsiniz. İkisi için de hediye alternatifleri düşünün ve Sevgililer Günü için kimseye söz vermemelerini rica edin. Evde ellerinizle hazırladığınız yemekleri yemek ailenizi mutlu edecektir. Küçük balonlar, mumlar, kırmızı peçeteler, kalpli tabaklar; her bir ince detay ailenizin unutamayacağı bir geceyi oluşturacak.

Kendinizi Sevin

Yalnızlık güzeldir. Mutlu olmak için bir başkasına ihtiyacınız olduğunu dikte eden sistemin kandırmacalarına uyup da moralinizi bozmayın, lütfen! Her insan özeldir ve Sevgililer Günü’nü yalnız geçirmek kendini mutsuz hissetmeniz için bir sebep olmamalıdır. Unutmayın evli çiftlerin en mutluları bile gün geliyor, yalnız geçirdiği günleri özleyebiliyor. Mutluluk kişinin kendi içinde bulduğu ve çevresiyle paylaştıkça büyüttüğü bir hazinedir. Siz bir birey olarak mutlu olduktan sonra aşkı bulmamak için bir sebebiniz kalmıyor. Kendinizi sevin, şımartın ve kıymetini bilin. Sevgililer Günü’nü kişisel bakım günü ilan edebilirsiniz ve tüm gün kendinizle ilgilenebilirsiniz. Unutmayın, önce siz değerlisiniz sonra bir başkasının hayatına dahil olup, onu da değerli kılacaksınız!