Hızlıca hatırlatalım: Sızdıran bağırsaklarınız olduğunda, bağırsakların duvarları yaralıdır ve bu da kimyasalların, mikropların ve sindirilmemiş gıda parçacıklarının kan akışına sızmalarına sebep olur. Burada bağışıklık sistemi onları yabancı işgalciler olarak algılar ve saldırır, sonucunda ağrılı sindirim problemleri ortaya çıkar. Bunu biliyoruz ve henüz çok geniş şekilde tanınmış bir tıbbi rahatsızlık olmasa da, bu terim son zamanlarda bütünsel ve fonksiyonel beslenme uzmanları tarafından daha fazla kullanılmaya başlandı.

Peki sızdıran cilde sahip olabileceğinizi de biliyor musunuz? Bu süreç sızdıran bağırsaklara benzer bir tarzda oluyor ve cildin bariyerinin sorun yaşaması sonucunda nemi içeride tutmakta zorlanması, alerjenleri, toksik maddeleri ve kimyasalları ise dışarda tutmakta zorlanması ile tanımlanıyor. Bunlar cildi aştıkları zaman inflamasyona sebep oluyorlar ve akne, egzema, sedef, rosacea gibi hastalıklara sebep oluyorlar.

Hiç eğlenceli bir durum değil ancak sızdıran cildi yönetmenin ve bariyeri güçlendirmenin yöntemleri var.

Sızdıran Cildin Sebebi Nedir?

Sızdıran cilde yardımcı olmanın yöntemlerine bakmadan önce, bu sorunu hangi alışkanlıkların arttırdığına bir bakalım. Sızdıran cilt, cilt bariyerindeki problemlerden kaynaklanır ve bağırsaklardaki duvarların daha geçirgen hale gelmesi gibi, rahatsız edici maddeler cilt bariyerinden içeri girebilirler. Cilt bariyeriniz bir kale duvarı gibidir ve duvarların temelleri alerjenleri dışarıda tutar, nemin dışarı kaçmasını önler. Bu duvarı güçlü ve sıkı tutmalısınız ancak onu geçirgen hale getiren bazı şeyler şöyle:

  • Stres: Stres kortizolda artışa sebep olur ve çok fazla kortizolümüz olduğunda cildimizin kolajen, hyaluronik asit ve lipid üretimi azalır ve bunlar cilt bariyerine yardımcı olan maddelerdir. Bu maddeler azaldıklarında, dermal katman zamanla incelir. Yaraların iyileşmesi sorun olmaya başlar. Bunun cildin sağlığı üzerinde çok ciddi sonuçları vardır çünkü cildimiz yeterince sıvı üretmediğinde, bu cilt bariyerine hasar verir.
  • Gıdalar: İnflamasyon kaynağı gıdaların sızdıran bağırsakları tetikleyebildikleri gibi, yediğiniz gıdalar cilt bariyerini etkilerler. Glisemik endeksi yüksek gıdalar, örneğin rafine karbonhidratlar ve şekerler, kolajeni bozabiliyorlar. Bu durum kan şekerinde zıplamaya sebep olur ve bunun sonucunda glikasyon aslı süreç ortaya çıkar ve şeker kolajene bağlanır, onu yok etmek üzere işaretler.
  • Cilt bakımını abartmak: Cilt bakım rutinleri şahanedirler ancak sızdıran cildi olanlar çok fazlasını yapıyor olabilirler. Özellikle temizlik ve soyma işlemleri söz konusu olduğunda, aşırı temizlikten, aşırı peeling ve soyma işlemlerinden uzak durmalı, mutfak lavabosundaki kimyasalları cildinize dokundurmayı bırakmalısınız. Bu, cildinizi temizlemeyin veya soymayın anlamına gelmiyor. Ancak cildin bariyerini korumak için çok hassas bir dengeye dikkat etmelisiniz.

Sızdıran Cilde Yardımcı Olmanın Yolları

Eğer sızdıran bir cildiniz olduğunu düşünüyorsanız, cilt bariyerini tekrar oluşturmaya yardımcı olmanın bazı yolları var. Bazıları şöyle:

  • Uyku: Güzellik uykusu bir gerçektir. Uykunuzun miktarı ve kalitesi azaldığında, bedeniniz ve beyniniz bunu uzun vadeli bir stres olarak algılar. Stresin kolajen üretimini bozduğundan bahsetmiştik. Bu nedenle iyi, kaliteli bir uyku temeldir.
  • Cilde iyi gelen gıdalar: Sızdıran bağırsak problemine sahip olanların bağırsaklara iyi gelen gıdaları tükettikleri gibi, cilde iyi gelen gıdaları tüketmek de önemli. Bunlar genelde bağırsak dostu gıdalar ile aynı şeyler olacaklardır. Sağlıklı yağlar ve prebiyotik ile probiyotik zengini gıdalar cilt sağlığı için iyidirler. Hem bağırsaklara hem de cilde fayda sağlarlar. 
  • Cildinize biraz mola verdirmek: Cilt bariyeri oluşturma sürecine yardımcı olmak için cildinizin dengesini bozmayı bırakmalı ve ona dinlenmesi için fırsat vermelisiniz. Bu ağırlık kaldırma veya kardiyo sonrasındaki yapılanlar gibidir, kasların bir günlük dinlenme sürecine ihtiyacı vardır. Aynısı cilt için de geçerli: Glikolik asit gibi güçlü bir peeling ürünü kullandıktan sonra, cildi beslemek için kendinize besleyici, harika ve nemli geceler verin. Prebiyotikler, jojoba yağı, ayçiçek yağı, hyaluronik asit gibi bileşenler cildi beslerler, bariyeri tamir ederler ve mikrobiyomu yenilerler.

Sonuç Olarak

Sızdıran bağırsakları yönetmek için bağırsak sağlığını optimize ettiğiniz gibi, cildinize bakarak sızdıran cildi de uzakta tutabilirsiniz. Yönetmesi çok zor değil ve cildiniz de size güzel bir parlaklık ve canlılık ile ödül verecektir.