Hepimiz arkadaşlarımızı çok seviyoruz, onlarla vakit geçirmekten inanılmaz keyif alıyoruz. Zaten insanoğlu olarak sosyal yaratıklarız, yalnızlık hiç de bize göre değil. Ama yine hepimiz muhtemelen çok fazla alkol içmenin depresyona, dehidrasyona ve aşırı durumlarda karaciğerden kaynaklı siroza neden olabileceğini duymuşuzdur. Ayrıca aşırı alkolün vücudumuzda korkunç kalıntılar bıraktığını ve mideye de hasar verdiğini unutmayalım. Ancak gerçek şu ki, deli gibi kafayı çekmek, dikkate almamış olabileceğiniz diğer sağlık sorunlarına da yol açabiliyor. Ve bu kötü etkileri yaşamak aslında hiç de uzak değil.

Uzmanlar, vücudun aşırı alkolün yarattığı tüm toksinlerden kurtulmasının yaklaşık bir hafta, hatta 10 gün alabileceğini söylemekteler. Siz aslında çok düzenli bir şekilde egzersiz yapsanız ve çok sağlıklı beslenseniz bile, her gece sadece bir içki içmek, sizin sisteminizin etrafında zehirli maddelerin dolaşması ve ertesi gün kendinizi berbat hissetmeniz anlamına geliyor. Bu bilgi sizin aslında gelenekse “happy hour”a katılmanıza engel midir bilinmez, ama bence içkili bir ortama katılmadan önce bir değil, iki kez düşünmeniz gerektiği kesin. Şimdi size bu sosyal içiciliğin yan etkilerinden bahsetmek, kararınızı vermenizde yardımcı olacaktır.

1. Kalp ritmi bozukluğu

Kalp doktorları, özellikle de sürekli içki içmeye alışkın olmayan kişilerin, ara sıra fazla içmelerinin kalp ritmini olumsuz etkilediğini belirtmekteler. Zira her insanda kalbin düzenli olarak aynı tempoda atabilmesi için kalbe aynı rutinde kan pompalayan doğal “kalp pili” bulunmaktadır. Alkol kullanımı ise bu sistemin düzenini bozar, kalbin çok hızlı ya da düzensiz atmasına sebep olur. Böylesi durumlar “tatildeki kalp sendromu” olarak adlandırılıyor.

Çünkü aslında çok fazla içmeyen kişiler, tatil sezonunda, özellikle de partilerde çok fazla alkol tüketiyorlar. Bir de uzun süre boyunca aşırı alkol almak, kalbin elektriksel uyarılarının gidişatını bile değiştirebilir. Bu durumda da kalpte ritim bozukluğu yaşanır.

2. Üreme sorunları

Özellikle erkeklerde, alkolün ciddi ve utanç verici derecede cinsel işlev bozukluğuna neden olduğu biliniyor. Ancak bu sorun ve orgazm yetersizliği nedeniyle, vücuttaki testosteron salınımı da düşebilir. Bu bağlamda haftada sadece beş kadeh alkollü içecek tüketen erkeklerde sperm kalitesinin ve miktarının ciddi oranda düştüğü tespit edilmiştir. Alkol alan erkeklerin vücudunda çinko emilemiyor, spermler anormal şekilleniyor, hatta bu spermlerle elde edilen gebeliklerde düşük yaşanma riski de yüksek oluyor. Ancak alkolden dolayı üreme yeterliliği düşen kişiler sadece erkeler değil, son 20 yılda yapılan pek çok çalışma, kadınlarda alkol alımının artmasının doğurganlığın azalmasıyla yakından ilişkili olduğunu göstermiştir.

3. Karaciğer yağlanması

Son yıllarda yapılan çalışmalar, kadınların alkol metabolizmasının her geçen gün kötüye gittiğini gösteriyor. Aşırı alkol tüketmek demek, aslında tam olarak karaciğer yağlanmasına davetiye çıkarmak demektir. İşte neden karaciğer yağlanmasının erkeklerde, kadınlara göre daha fazla görüldüğü sorunun yanıtı da burada gizli. Çünkü tüm dünya genelinde erkekler, kadınlardan daha fazla alkol tüketiyorlar. Ancak son dönemlerde yapılan araştırmalar, kadınların da alkol oranının, dolayısıyla da karaciğer yağlanmasının arttığını gösteriyor. Yağlı karaciğer, adından da anlaşılacağı gibi, vücuda alınan yağların karaciğerde birikmesiyle ortaya çıkmaktadır. Karaciğerde az miktarda, yani % 5 -10 civarında yağlanma normal olarak kabul edilebilir. Fakat daha fazlası hastalık demektir. Bu hastalık, aşırı ve düzenli olarak alkol tüketenlerde rutin olarak karşılaşılan bir sağlık sorunudur. Hem de kişi karaciğer yağlanmasında aşırı yorgun hissetmenin yanı sıra herhangi bir belirti de hissetmeyebilir. Hiçbir şeyden haberi yokken bir anda karaciğer yağlanması sorunu olduğunu öğrenen kişi bu durumu, kolaylıkla hungover duygusu ile karıştırılabilir. Uzmanlara göre, eğer böyle bir durumla henüz karşılaşmadıysanız, önlemek adına alkolden kaçınmanız, tipik olarak karaciğer yağlanması sorununu önleyebilir ya da varsa hafifletebilirsiniz.

4. Göz seğirmesi

Göz doktorları, düzenli olarak fazla alkol almanın göz bölgesinde çok sık minik kasılmalar yaşanmasına sebep olabildiğini belirtmekteler. Eğer kişi son zamanlarda biraz fazla alkol almaya başladıysa, göz kapağında sebepsiz ve kontrolsüz titremeler oluşabiliyor. Neyse ki bu tür göz rahatsızlıkları çok sinir bozucu olmasına rağmen nadiren ciddidir ve kişinin hatalı davranışından kaynaklanan bu sorun, davranış düzeltildikten kısa süre sonra ortadan kaybolur.

5. Artrit

Alkol, vücutta iltihaplanma oluşumunu arttırıyor. Eğer hali hazırda artritiniz varsa, alkol aldığınızda bu sorundan kaynaklı olan semptomları daha da şiddetlenecektir. Düzenli olarak alkol tüketmek demek, eklemlerde iltihaplanmanın artması ve eklem ağrılarının da aynı paralelde artması demektir. Ancak bu sorunun şiddeti, kişinin artrit seviyesi ve içtiği alkolün oranına göre değişiklik gösterir. Bu oran bazıları için, gecede bir içecek olabilirken, diğerleri için çok daha fazlası olabilir.

6. Hormonsal dengesizlik

Adrenal bezler, vücudumuzun hormonsal güç merkezidir. Bunlar; seks hormonlarına ilaveten, kan şekerimizi, iltihaplanmamızı ve bağışıklığımızı etkileyen glukokortikoidleri (özellikle kortizol) ve kan basıncını, sıvı dengesini düzenleyen mineral kortikoidleri (aldosteronu da kapsar) gözetirler. Uzmanlar, alkolün, adrenal bezlerinde stres ve tükenmeye neden olabileceğini belirtiyorlar. Sağlıklı beslenme, çılgınca içki içme, özellikle de şekerli kokteyller tüketme durumunda geçici hipoglisemi (düşük glikoz) ortaya çıkar, hatta vücut, hipoglisemiye hormonsal bir tepki gösteremeyebilir. Kimi zaman günde sadece bir içki bile kan şekerini düşürür, bu da sağlıksız, şekerli ve karbonhidrat yüklü gıdaları yeme olasılığını arttırır.

7. Mantar büyümesi

Uzmanlara göre şekerli gıdaları fazla tükettiğimizde ortaya çıkan aşırı mantar büyümesi, bir de alkol alma sonucunda ortaya çıkabiliyor. Aslında mantar, probiyotiklerimizle veya iyi bakterilerle birlikte, sindirim kanalımızla uyumlu bir şekilde yaşayan normal bir flora mayasıdır. Çok fazla alkol tükettiğimizde, bu mantar kontrolden çıkıp “fırsatçı bir enfeksiyon” haline dönüşebiliyor. Bu mantar büyümesi de vücudumuzun aşırı oranda şeker ve karbonhidrat istemesine sebep oluyor. Bu da tabiî ki kilo alma, şişkinlik gibi sorunlara sebep oluyor. Bunun bir ileri evresi de cilt enfeksiyonları, gaz, şişkinlik, ishal, kabızlık, yorgunluk, sık sık enfeksiyon geçirme ve sinüs tıkanıklığı gibi pek çok soruna yol açabiliyor.

8. Asit reflü

Asit reflü, mideden gelen asidin yemek borusuna yükselmesi, mide ekşimesi ve diğer rahatsız edici etkilerin ortaya çıkması sorunudur. Uzmanlar, günlük sadece 2 -3 kadeh içkinin bile asit reflüsü oluşturabileceğini söylüyor. Bununla birlikte, bazı çalışmalar, hangi içki çeşitlerinin bu duruma yol açtığını bile açıklayabilmekteler. Bazıları, sert likörün en kötüsü olduğunu ve şarapta ise bu etkinin çok daha az olduğunu iddia ediyorlar. İçki içtiğinizde vücudunuzda nasıl etkilerin oluştuğunu takip etmek sizin için iyi olacaktır.

9. Cilt problemleri

Dermatologlar, alkolün önemli cilt sorunlarına yol açabileceğini belirtiyorlar. Örneğin sedef hastalığına genetik yatkınlığı olan kişilerde, alkol tüketimi bu sorunu tetikleyebiliyor ve daha da ciddi hale getirebiliyor. Bazen sadece bir içki bile cildin morarmasına ve kanının incelmesine neden olabilir, kanın pıhtılaşma kabiliyetini zedeleyebilir.