Modern şehir yaşamı içinde bol koşturmalı rutininde çoğu zaman spor yapmaya vakit bulamıyoruz. Bunun yanında şehirlerde doğaya çıkıp yürüyüş yapma olanağı neredeyse hiç yok. Bu durumda spor yapmak isteyenler için en uygun koşulları, spor salonlarında bulabilmek mümkün. Günümüzde neredeyse herkesin bütçesine uygun bir spor salonu bulmak mümkün. Ancak bir spor salonuna üye olup düzenli olarak devam eden ve fiziksel, ruhsal açıdan yenilenme, canlanma amacına ulaşabilen kişi sayısı hiç de fazla değil. Peki, ama neden? Hem paramızı hem zamanımızı ayırıp gittiğimiz spor salonlarında neden istediğimiz başarıyı elde edemiyoruz? İşte burada size uygun bir spor salonu, uygun egzersiz programı seçimi, neden spor yapmak istediğinizi özümsemiş olmanız, mutlaka size rehberlik edecek bir eğitmenin bulunması, oraya sadece spor yapmak için gittiğinizi idrak etmiş olmanız gibi pek çok faktör bu başarıda ya da başarısızlıkta önemli rol oynar.

Her spor salonundan verim alınamaz!

Fit görünmenin pek çok şeyden daha önemli olduğu, ancak obezitenin de yaygınlaştığı günümüzde, krizi fırsata dönüştürme eğilimi gibi çok sayıda spor salonu bulunuyor. Neredeyse her sokak başına bir spor salonu açılmış, ancak bunların gerekli şartları taşıyıp taşımadığı sorunsalı bir muamma. Bu bakımdan ideal bir spor salonunun asgari düzeyde hangi özellikleri taşıması gerektiğini bilmek lazım.

  • Spor salonu, mutlaka havalandırılıyor olmalı, içerdeki oksijen yeterli olmalı.
  • Spor salonunda zeminden aletlere kadar her bir noktanın temiz olması çok önemlidir. zira hijyen kurallarının önemsenmediği bir alanda siz de yatıp, kalkıp, uzanıp terleyecekseniz burada sağlıktan çok hastalık bulabilirsiniz.
  • Salondaki alet ve ekipmanların kesinlikle bakımı düzenli olarak yapılıyor olmalı. Aksi halde bozuk, kırık, yeterince sağlam olmayan aletler sakatlanmalara bile yol açabilir.
  • Spor salonunda mutlaka bu işin akademik eğitimini almış, profesyonel deneyimine sahip olan eğitmenler hazır bulunmalıdır.
  • Spor salonunda klima kesinlikle yüksek derecede çalıştırılmamalı ve klimanın tam da etki alanı içinde spor yapılmamalıdır. Aksi halde spor yaparken terleyen kişinin klimanın normal dışı seviyede verdiği serinlik sizi hasta edebilir. Bununla birlikte de klimanın yüksek derecede çalıştığı spor salonlarında sakatlık yaşanma ihtimali yok daha yüksektir.

Kısa sürede en çok kiloyu verme amacı başarısızlıkla sonuçlanır!

Bir spor salonuna üye olmanın temel amacı sağlıklı ve uzun bir ömür ve dolayısıyla da ideal kiloya ulaşmış olmaktır. Ancak burada sadece kilo vermek, hem de en kısa sürede en fazla kiloyu vermek odaklı spor salonlarına üye onlalar hüsrana uğrayacaklardır. Zira yıllardır eline bir kez bile ağırlık almamış, 15 dakikadan daha uzun yürümemiş, mekik, şınav nedir bilmeyen kişilerin bir anda günde bir saat vücudu hırpalarcasına yormaları kesinlikle zarar getirecektir. İşte tam da burada bir önceki maddede bahsettiğim eğitimli ve deneyimli spor eğitmenleri gündeme geliyor. Gittiğiniz spor salonunda eğer işinin ehli eğitmenler varsa, spora yeni başlayan kişilerin bir anda vücudu yıpratıcı egzersizler yapmamaları gerektiğini bilecek ve sizi o düzlemde yönlendirecektir. Bu bağlamda spora yeni başlıyorsanız, ısınma hareketleri ve sonrasında hafif egzersizlerle bu aktiviteye vücudunuzu alıştırmanız doğru olacaktır. Özellikle her gün düzenli olarak devam etmeyi düşünüyorsanız ilk bir hafta boyunca hafif tempolu egzersizleri tercih edip, sonrasında kademeli olarak yoğunluğu artırmanız başarıyı getirecektir.

En kısa sürede, en ağır hareketleri yapmaya çalışmak yanlış!

Yaşamda amacınız ne olursa olsun, yaptığınız şeyi en doğru şekilde yapıyor olmak başarı getirecektir. Zira her şeyin kendi içinde bir mantığı, bir matematiği ve bir doğru yapılma şekli vardır. Bu bakımdan internette, televizyonda izleyip gördüğünüz yüzeysel bilgilerle spor salonuna gidip spor yapmaya çalışmak yanlış olur, başarısızlığı da beraberinde getirir. Örneğin bir ağırlık kaldırırken vücudunuzun doğru pozisyonda duruyor olması azami önemlidir. Aksi halde sırt, diz, bilek, bacak, kol ya da vücudunuzun her hangi bir uzvu aşırı baskı altında kalır, sakatlanma yaşarsınız. İşte bu noktada da yine spor salonundaki eğitmenlerin yönlendirmeleri ekstra önem kazanıyor.

Rutin olarak hep aynı egzersizleri yapmak başarısızlığa sebep olabilir!

Eski işinizden bir tık daha hareketli olan yeni bir işe girdiğinizi düşünün; yeme içme rutininiz aynı olduğu halde ilk başlarda (örneğin ilk bir ay içinde) bir miktar kilo kaybettiğinizi fark edersiniz. Bu sebeple motivasyonunuz da artar hep böyle düzenli olarak kilo vereceğinizi düşünürsünüz. Ancak aradan 1-2 ay geçtikten sonra bir de bakarsınız ki ilk bir ay içinde olduğu gibi kilo vermiyor, hatta yeme-içmeye dikkat etmediğinizde kilo alıyorsunuz. İşte tam da bu noktada spor salonlarında da aynısını yaşarsınız. Bir spor salonuna üye oldunuz, düzenli olarak da rutin egzersizlerinizi yapıyorsunuz, vücudunuz spor öncesi dönemden çok daha aktif olduğu için ilk önceleri fark edilir hızda kilo verirsiniz. Ancak bir zaman sonra yine aynı hareketlere devam edildiği halde kilo verilmez. Çünkü vücudunuz, metabolizmanın bu hareket düzenine alışmıştır, artık bu egzersizler yağ yakmanıza yetmeyecektir. Bununla birlikte her gün aynı egzersizleri yaptığınız spor rutini de bir zaman sonra size sıkıcı gelmeye başlayacak ve belki de sporu bırakmanıza yol açacaktır. Bu bağlamda spor salonunda 1-2 hafta aynı egzersizlerle devam etmek, sonrasında değişik aletler ve egzersizler deneyerek vücudun başka kaslarını da çalıştırmak hem motivasyonunuzu artıracak hem de kilo verme sürecinizin devamlılığını sağlayacaktır.

Spor salonlarını sosyalleşme alanı olarak görmek başarısızlığa yol açabilir!

En yakın arkadaşınızla aynı spor salonuna üye olma ya da spor salonunda tanıştığınız biriyle arkadaşlığınızı ilerletme fikri çok çekici gelebilir. Ancak unutmayın ki, spor salonuna gitme amacınız sosyalleşmek değil, sağlıklı bir ruha ve bedene sahip olmaktır. Bu bakımdan tam da yeni ısınmışken arkadaşınızla sohbete başlamak hem egzersizlere yönelmenizi hem de konsantrasyonunuzu olumsuz etkileyecektir. Aynı zamanda belli bir süre ve eforla ısıttığınız vücudunuz, sohbet etme çabanız yüzünden soğuduğunda sonraki hareketleri yaparken sakatlanma ihtimaliniz de çok yüksek. Aynı bağlamda spor yaparken gözünüzün, kulağınızın telefonda olması kesinlikle motivasyon düşürücü bir etkendir. Bu bakımdan spor salonuna geldiğinizde telefonunuzu sessize almak ya da çok acil olmadıkça cevap vermemek en doğrusudur. 45 dakikayı geçen sürelerde spor yapanların kısa molalar vermesi doğru olurken bu molaların 10 dakikayı geçmesi ise yanlıştır.

Programsız spor başarı getirmez!

Spor salonlarında paranızı ve zamanınızı harcıyorsunuz. Bu sebeple kıymetli paranız ve zamanınızın karşılığını almanız gerekiyor. İşte bu karşılık da bedenen ve ruhen hedeflediğiniz sağlığa, estetiğe kavuşmak olacaktır. Ancak hemen her işte, alanda olduğu gibi sporda da plan, program ve bunlara sıkı sıkıya bağlı olmak temel şarttır. Bu bağlamda daha spora başlamadan önce profesyonel kişinin sizinle oturup konuşarak sizin için bir egzersiz programı hazırlaması ve sizin de bu programı aksatmadan uygulamanız gerekiyor. Zira planlı olursanız, sporda kat ettiğiniz mesafeyi, elde ettiğiniz verimi ölçmek de kolay olacaktır. Bazen sabrınızın tükendiğini hissetseniz bile programı aksatmadan devam ederseniz başarıya ulaşabilirsiniz.