Beslenme alışkanlıkları kişinin yaşam ve çalışma şartlarına göre değişiklik göstermelidir. Herkes ne kadar enerji harcıyorsa o kadar enerji içeren besinler tüketmelidir. Aksi halde ihtiyaçtan fazla besin almak kişide şişmanlığa ve buna bağlı hastalıklara sebep olurken, harcanan enerjiden daha azını vücuda almak da kas güçsüzlüğüne, kas erimelerine sebep olabilir. Özellikle aktif bir yaşantı süren, yoğun spor yapan kişilerin beslenmesinde harcanan ve vücuda alınan kalorilerin doğru hesaplanması gerekir. Bunun için öncelikle sporun “spor” ve “spor yapmak” kavramları doğru anlaşılmalıdır.

Spor nedir, nasıl yapılır?

Sporun bir dönem kilo verinceye kadar yapılan, sonrasında vazgeçilen bir alışkanlık olarak değil, yaşamın bir parçası olarak düşünülen ve uygulanan bir etkinlik olduğu unutulmamalıdır. Spor salonuna üye olup 2-3 ay haftada 5-6 gün spor yapmak, hedeflenen kiloya ulaşınca bırakılan bir etkinlik değildir. Bu tarz yanlış uygulamalar kişiye kısa vadede kilo verdirir, ancak uzun vadede vücuda ve özellikle de kaslara zarar verir. Zira kısa süre boyunca ve yoğun olarak spor yapan kişilerin vücutları bu hareketlere alışkın olmadığı için yağdan yok kas eksilmesi, kas erimesi yaşanacaktır.

Bu bağlamda çocukluk çağından itibaren herkesin bir spor dalıyla ilgilenmesi veya bu olmazsa her gün düzenli olarak uygulanan egzersiz dizilerinin olması gerekir. Sağlıklı yaşamın anahtarı düzenli egzersiz, spor ve sağlıklı beslenmedir. İnsanların çok yoğun, çok uzun süreli ve sadece kalori yakmak amaçlı spor yapmaktalar. Ancak asıl doğru olan özellikle spora ilk başlama aşamalarında daha hafif, daha kısa süreli, yağ yağma ve aynı zamanda kasları güçlendirme amaçlı spor yapmaları ve en önemlisi de bu egzersizleri devam ettirmeleridir. Zira spor 3-5 aylık değil, yaşadığı sürece insanın hayatında var olması gereken bir etkinliktir.

fasulye

Sporcular nasıl beslenmeli

Sporcu beslenmesindeki temel kural; ne kadar yoğun spor yaparsan, o kadar güçlü beslenmelisin ve bu beslenme özellikle antioksidanlar ağırlıklı olmalıdır. Ancak bu güçlü beslenme içinde asla ve asla asitik, yağlı, şekerli, hazır gıdalar bulunmamalıdır. Zira yoğun bir egzersizin ardından birkaç dilim pizza yiyen kişi kısa süre sonra yeniden acıkacaktır. Çünkü spor sonrasında vücut ihtiyacı olan antioksidanları, enzimleri, fitokimyasalları alamamıştır. Bir kişinin beslenmesinde protein, yağ, vitamin, mineral, lif ve fitokimyasallara ihtiyacı vardır. Bunların da pek çoğu sebze, meyve, kuruyemiş, baklagiller ve hayvansal proteinlerde bulunmaktadır.

sebzeler

Fitokimyasallar yeşil yapraklı sebzelerde, mor meyve ve sebzelerde, orman meyvelerinde yoğun olarak bulunmaktadır. Özellikle mor sebze ve meyveler antioksidanlar bakımından çok zengindirler. Örneğin sumak, patlıcan gibi besinler güçlü fitokimyasallara sahiptir. Ayrıca sumak metabolizmayı hızlandırıcı, ödem atıcı etkisinden dolayı sık tüketilmesi gereken bir besindir. Sabahları çörekotu, sumak, biberiye, kekik, chia tohumu ve öğütülmüş keten tohumu bir kabın içine konur, üzerine çok az pembe himalaya tuzu eklenir, soyulmuş avokadolar dilimlenir ve bu sosun içine batırılarak tüketilir. Özellikle yoğun spor yapan kişiler kahvaltıda yumurtanın yanında rahatlıkla tüketebilirler.

Ağırlık çalışan kişiler nişastalı karbonhidratları (glüten içeren tahıllar, patates, pirinç,  spor saatinden çok önce ya da sonra tüketilmeli, spor saatine yakın dönemlerde bunlardan uzak durmalılar. Spor sonrasında çok yorulan, enerjisi düşen ve kendini bitkin hisseden kişiler de; antioksidanlar ağırlıklı beslenmeliler, her gün düzenli olarak 8-10 saat deliksiz uyumalılar.