Herkese merhaba! Yine, çok önemli bir konu ile karşınızdayım. Bugün; tip-2 diyabetin ne olduğundan, nasıl beslenmeniz gerektiğinden ve nasıl kilo verebileceğinizden bahsedeceğiz. Hadi başlayalım!

Diyabet Nedir?

Vücudumuzda, pankreas dediğimiz salgı bezinin yeterli miktarda insülin üretmemesi ya da üretilen insülinin vücut tarafından kullanılamaması sonucu ortaya çıkan hastalığa “diyabet” nedir. İki tipi vardır; birine tip-1 diyabet ve diğerine tip-2 diyabet denilir. Biz, bugün Tip-2 diyabetten ve Tip-2 diyabette nasıl beslenmeniz gerektiğinden bahsedeceğiz.

Kan Şekeri Değeri Ne Olmalı? Ne Zaman Diyabetten Söz Edilebilir?

Normal bireylerde açlık kan şekeri 120 değerinin altındadır. Tokluk, yani yemek yedikten 2 saat sonra baktığımız kan şekeri değeri de 140’ın altındadır. Eğer; bu değerler yüksekse diyabet hastalığının varlığı olabilir. Bu nedenle, mutlaka bir doktora başvurmanızı öneririm.

Diyabet Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

  • Sık sık idrara çıkma isteğiniz varsa,
  • Çok sık acıkıyorsanız,
  • Çok fazla susama hissi varsa,
  • Sürekli ağzınız kuruyor ve su içmek istiyorsanız,
  • Gözlerinizde kızarıklık, kanlanma varsa,
  • Halsizlik hissediyorsanız,
  • Sabah uyanmakta zorluk çekiyorsanız,
  • Gece uyandığınızda sürekli dolaba gidiyorsanız ve vücudunuz bir şey yemek istiyorsa Tip-2 diyabetiniz olabilir.

Bunun için, mutlaka doktora başvurmalısınız. Tip-2 diyabet, ülkemizde çok yaygın olarak gözükmekte. Genellikle; aşırı kilo alımı, yaş ilerledikçe ya da kötü beslenme ile birlikte ortaya çıkar. Tip-2 diyabet tanısını aldıysanız; doktorunuz ilaç gerekip gerekmediği ya da sadece diyetle halledebileceğiniz bir durumda olup olmadığı hakkında size bilgi verecektir. Eğer, diyet yaparak halledebileceğiniz bir yerdeyseniz; hemen diyetisyene giderek, beslenmenizi düzenlemesini istemelisiniz. Bunun için de, sizlere şimdi Tip-2 diyabet beslenmesinde önemli olan konulardan bahsedeceğim…

Tip 2 Diyabette Beslenme Önerileri

1.3 Ana Öğün, 3 Ara Öğün Yapın

Kan şekerimiz sürekli dalgalanır. Yani, bir artar, bir düşer, bir artar, bir düşer. Kendimizi uzun süreler aç bırakırsak, çok fazla yeme isteğimiz gelir. Çok fazla yediğimiz zaman, şekerimiz istediğimizden yukarıya çıkar. Dolayısıyla, şekerin aşırı düşmesi ve yükselmesi, şekerin daha da derinleşmesine neden olur. 3 ana, 3 ara öğün yaparak, şekerin dengede kalmasını sağlıyoruz.

2. Glisemik İndeksi Düşük Besinler Tercih Edin

Şeker hastalığı neden ortaya çıkar? Kötü beslenme ile, yanlış besinler yeme ile ortaya çıkar. Bu nedenle, glisemik indeksi düşük besinler tercih etmeliyiz. Bu ne demek? Glisemik İndeksi Düşük besin; kan şekerini yavaş bir şekilde yükseltir ve yavaş bir şekilde düşürür. Bu, kan şekerinin dalgalanmasını engellediği için; daha uzun süre tok hissetmenizi ve şekerinizin daha sakin kalmasını sağlar.

Glisemik indeksi düşük ve yüksek besinlere örnek vermek gerekirse… Yoğurt yediğiniz zaman; Glisemik İndeksi düşük olduğu için kan şekerinizi dengeler. Süt içtiğiniz zaman, onun biraz daha yüksek olduğu için biraz daha arttırabilir. Ancak, yanlış anlamayın, süt de çok tehlikeli değildir. Bulgur pilavı yiyebilirsiniz ama pirinç pilavından biraz daha uzak durmalısınız. Glisemik İndeksi daha düşük olduğu için kepekli makarna yiyebilirsiniz ama beyaz makarna yediğiniz zaman, kan şekerinizi arttırabilir.

Meyvelerden örnek verecek olursak; elma kan şekerini dengeler ama üzüm, kavun, karpuz, dut yediğiniz zaman kan şekeri fırlar ve ani düşer. Bu tür besinlere dikkat etmelisiniz. Glisemik İndeksi düşük besinler genelde şunlar oluyor; sebzeler, proteinler, bulgur, esmer ekmek, yoğurt, süt, ayran. Çok yüksek olanlar ise; pirinç, pasta, tatlı, kek, börek, üzüm, kavun, karpuz gibi aşırı şekerli yiyecekler. Süt, biraz daha arada kalıyor. Bu tür besinler arasında; daha çok Glisemik İndeksi düşük olanları tercih etmeliyiz.

3. Ara Öğünlerde 2 Çeşit Besin Tüketin

Ara öğünlerde sadece meyve ya da sadece galeta gibi tek çeşit beslenmeyin. Örneğin; sabah kahvaltı yaptıktan sonra 10:30 gibi bir ara öğün yapmanız gerekiyor. Buradaki ara öğün; 1 bardak ayran + 1 adet elma gibi, yani hem protein hem karbonhidrat alabileceğiniz, kan şekerinizi dengeleyecek bir şeyler olmalı. Elmanın Glisemik İndeksi düşük olsa da, yanına ayran eklediğinizde daha da düşük olacak ve sizi daha uzun süreler tok tutacaktır.

İkindi ara öğününe geldiğinizde; saat 15:30-16:00 gibi bir dilim beyaz peynir + bir dilim galeta ya da bir dilim kepek ekmeği gibi, yine protein ve karbonhidratı bir arada aldığınız zaman kan şekeriniz daha dengeli olacaktır. Şu da iyi bir örnek; 1 kase yoğurt ve 1 adet meyve. Ara öğünleri bu besinlerden düzenlemelisiniz.

4. Ana Öğünlerde 1 Kase Yoğurt Tüketin

Öğle yemeğinde 1 kase ev yoğurdu yediniz, akşam yemeğinde yine 1 kase ev yoğurdu yediniz. Bu şekilde, kan şekeriniz öğünlerde daha dengeli kalır. Yani, çok uzun süre tok kalmak ve kan şekerinizin ani dalgalanmasını engellemek istiyorsanız; ana öğünlerinize mutlaka yoğurt, ayran ve cacık türevlerinden birini eklemelisiniz.

5. Öğünlerde 1-2 Dilim Esmer Ekmek Tüketilebilir

“Ekmeği kesin” diyorlar ama böyle yaptığınız zaman, kendinizi daha da aç hissedersiniz. Aç hissettikçe; evet, belki belli bir süre psikolojiniz aç hissetmemenizi sağlar ve sizi sağlam tutar. Ama kilo verdikten sonra, vücudunuz o besinlere tekrardan ihtiyaç duyacaktır ve tekrar başlayacaksınızdır. Bu nedenle, öğünlerde 1-2 dilim ekmek yerseniz iyi olur. Neden, birer ikişer diyorum? Örneğin; 110 kilo bir erkek, kahvaltıda 2 dilim ekmek ve öğlen 2 dilim ekmek yiyebilir.

Bunun, kan şekerini dengeleme özelliği vardır ama tabi ki esmer ekmek olmak koşuluyla. 70 kilo bir kadınsanız da; kahvaltı ve öğle yemeğinde birer dilim ekmek tüketebilirsiniz. Bunları aniden keserseniz, kan şekeriniz aniden düşebilir. Sokaktayken, eliniz ayağınız bir anda titremeye başlayabilir. Bu tür bir şey olmasını istemiyorsanız, mutlaka dengeli beslenmelisiniz. Ekmek yemiyorsanız da, 4-5 kaşık bulgur tercih edebilirsiniz.

6. Her Gün Yarım Saat Yürüyüş Yapın

Kan şekerini dengeleyen en önemli şeylerden biri de her gün yarım saat yürüyüş yapmaktır. Yürüyüş yaptığınız zaman, insülin salınımı daha dengeli olur, hücreler insülini daha rahat kullanır ve dolayısıyla da kan şekeri dengelenmiş olur. Bu nedenle, her gün mutlaka 30 dakika tempolu bir şekilde yürümelisiniz. Bu şekilde göreceksiniz ki, kan şekeriniz daha da sakinleşecek ve düşecektir.

7. Gün İçinde 8-10 Bardak Su İçin

Beynimizdeki açlık ve susuzluk merkezleri birbirine çok yakın. Dolayısıyla, su içmediğimiz zaman vücudumuz bunu karıştırıp bize “Acıktın” diyebiliyor. Bu nedenle, tok hissetmek ve gün içerisinde kan şekerinin normal kalması için, mutlaka gün içerisinde 8-10 bardak su içmelisiniz.

8. İdeal Kilonuza Yaklaşın

Bunu, aslında en başta söylemeliydim ama sıralamada sonda kaldı. Ancak, en önemlilerden bir tanesi; eğer, kilo problemi yaşıyorsanız mutlaka ideal kilonuza inmeniz. Ne kadar ilaç kullansa ve dikkat etse de; kilo verdikleri zaman kişilerin kan şekerinin normale döndüğünü görüyoruz. Bu nedenle, mutlaka ideal kilonuza yaklaşmanızı öneriyorum.

Önerilerden bahsettik. Eğer, Tip-2 diyabet hastasıysanız, bunları gün içerisinde beslenmenize uygulayabilirsiniz. Ancak, bir uzmandan yardım almak istiyorsanız da benden yardım alabilirsiniz. İstanbul’daysanız, ofisim Levent metro çıkışındadır. Dilerseniz, Cepte Diyetisyen internet adresinden ve mobil uygulamasından benimle iletişime geçerek de benden yardım alabilirsiniz. Bugünlük benden bu kadar. Hoşça kalın!