Uykusuzluk sorunuyla mücadele etmek için ilk önce yaşam tarzınızdan başlamalısınız. Egzersiz yapmak, stresi azaltmak, düzenli olmak, aşırı kahve tüketimini azaltmak ve bunları alışkanlık haline getirmek gerekiyor. Ancak tüm bunlara rağmen yine de bazen uykusuzluk sorunu çekebiliyoruz. Böyle durumlarda magnezyum imdadınıza yetişebilir.

İlaçlarla yapılan uykusuzluk tedavisi, beyninizin kimyasını değiştirerek uykunuzu getirir. Magnezyum ise sizi sakinleştirir, rahatlatır. Uykusuzluğun en büyük iki nedeninin stres ve anksiyete olduğunu düşünülürse, sakinleşme ve rahatlamanın kaliteli bir uyku için ne kadar önemli olduğu kendiliğinden ortaya çıkıyor. Magnezyum ayrıca bir başka uykusuzluk nedeni olan depresyonla mücadelede de etkin olarak görev alır.

Peki magnezyum bizleri nasıl sakinleştiriyor?

Magnezyum özellikle kemikler, kaslar ve beyin bölgesi olmak üzere vücutta ortalama 300 enzimin çalışmasından sorumludur. Magnezyum uykusuzluk sorununu giderirken, bir yandan da kas ve beyin çalışmalarında da büyük rol oynar.

Magnezyumun sinir sistemine etkisi nedir?

Sinir hücreleri elektrik sinyalleri aracılığıyla birbirleriyle iletişim kurar. Sinir hücreleri arasında boşluklar olduğu için, sinirleriniz bazı kimyasallar aracılığıyla bu boşlukları aşarak sinyalleri iletir. Sinir hücreleri arasındaki boşlukların içinde yer alan bazı kimyasallar sinyallerin geçişini durdururken, bazıları ise sinyallerin boşluğu aşmasına yardımcı olur. İşte magnezyum da sinyallerin sinir hücreleri arasındaki boşluklardan geçişini durduran kimyasallardan biridir.

Magnezyum, sinir hücrelerinin arasındaki boşluklarda kalsiyum ve glütamat ile birlikte bulunur. Kalsiyum ve glütamat ise uyarıcıdır. Özellikle glütamat, ruh halinizi uyarır. Örneğin sinir hücrelerimiz arasındaki boşlukların içinde sadece kalsiyum ve glütamat olsaydı, sürekli uyarılmış bir halde olurduk ve bu da sinir hücrelerinin hasar görmesine hatta ölmesine neden olurdu. Vücudumuz bu durumla mücadele etmek için magnezyum kullanır. Magnezyum sinir hücrelerinin üzerindeki alıcıları zaptedip, uyarıcı sinyallerin geçmesini engeller. Sinir hücreleri arasındaki boşluklarda bulunan magnezyum, uyarılma seviyesini düzenlemek ve bizi sakinleştirmek için bir anlamda “bekçi” görevi görür.

Magnezyum bizleri sakinleştirmesinin yanı sıra stres hormonlarıyla da karşılıklı bir ilişki içindedir. Magnezyum, hippokampüs’ün stres hormonu yaymasını engeller ve vücudun kortizol ve adrenalin salgılamasına neden olan ACTH hormonunu azaltır. Öyle ki bazı bilimsel araştırmalarda magnezyum “doğal sakinleştirici” olarak bile gösterilir. Ancak tüm bunlara rağmen magnezyumla stres arasında karşılıklı bir ilişki söz konusudur. Bunun sebebi ise vücudun stresle mücadele ederken magnezyum seviyesinin azalması. Birçoğumuz kalıcı stres dönemlerinde, vücudumuzun bu stresi azaltmak için ihtiyacı olan magnezyum depolarını tüketmiş oluyoruz.

Bunların dışında magnezyum; dopamin ve serotonin sentezinin bileşenlerinden biridir. Bu nörotransmiter maddeler de insanın ruh halini düzenleyici maddeler olarak bilinir. Peki depresyon uyku sorunlarına neden olabilir mi? Şöyle düşünün:

Düşük magnezyum=düşük serotonin=depresyon=uykusuzluk

Magnezyum kasları nasıl rahatlatıyor?

Kendinizi her zaman gergin hissediyor ve kas ağrıları yüzünden uyuyamıyor musunuz? Uykusuzluk için ihtiyacınız olan tek tedavi magnezyum almak olabilir. Sinir hücreleri arasındaki boşluklarda yer alan kalsiyum, kaslarınıza kasılmaları yönünde sinyaller gönderir. Magnezyum ise kalsiyumun tersi şeklinde hareket eder ve kaslara gevşemesini söyler. Yeterli magnezyum almadığınızda kaslarınız sürekli gergin durur. Eğer magnezyum almadan kalsiyum desteği alıyorsanız, bunu yeniden düşünün!

Magnezyumun faydalarını uzmanlar da destekliyor. Birçok doktor ritim bozukluğu şikayeti olan hastaların kalp hızını düşürmek için, kolonoskopi işlemi uygulanacak hastalarının bağırsaklarının boşaltılması için, hamile kadınların sancılarının azaltılması için magnezyum kullandıklarını söylüyor.

Magnezyumu uykusuzlukla mücadele için nasıl kullanmalıyız?

  1. Beslenme düzeninizi belirleyin

Her şeyin başı beslenme! Kötü bir beslenme düzeninin tek sorumlusu ilaçlar veya besin takviyeleri değil. Öncelikle tüm işlenmiş gıdaları beslenme düzeninizden çıkarmalı ve yerine işlenmemiş gıdalar tüketmelisiniz. Gazlı içecekler ve aşırı kafein alımından uzak durmalı, alkolün de vücuttaki çinko depolarını tükettiğini unutmamalısınız.

  1. Banyoda magnezyuma yer açın

Beslenme düzeninizi oturttuktan sonra bile hala yeterince magnezyum alamıyor olabilirsiniz. Bunun nedeni, vücudunuzun besinlerden alınan magnezyumdan yeterinde yararlanamaması. Çözüm ise çok basit; magnezyumu deri yoluyla almak. Epsom tuz denilen magnezyum sülfat içeren tuzları banyonuzda kullanabilirsiniz.

  1. Vücudunuzu magnezyumla ovun

Vücudunuzu magnezyum yağlarıyla ovarak da magnezyum ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz. Uykusuzluk için bu yağları özellikle şakaklarınıza sürün. Ayrıca avuç içlerine, ayaklarınıza ve ağrıyan kaslarınıza da sürebilirsiniz. Ya da gerçek bir gevşeme sağlamak için magnezyum yağıyla masaj yaptırın. Ancak şunu unutmayın, magnezyum yağı bazı insanlarda kaşıntıya neden olabiliyor. Böyle bir durumda vücudunuz magnezyum yağını emdikten sonra uyguladığınız bölgeyi yıkayabilir veya kaşıntıyı azaltmak için magnezyum yağını hindistan cevizi yağıyla karıştırabilirsiniz.

  1. Magnezyum takviyesi alın

Yetişkin bir kadının günlük en az tüketmesi gereken magnezyum miktarı 320 miligram, erkeklerde ise bu oran 420 miligramdır. Bunun en düşük oran olduğunu hatırlatmakta fayda var. Birçok insan günlük magnezyum alımını 1.000 miligrama kadar çıkarıyor. Besinlerin yanı sıra magnezyum ihtiyacınızı, kapsül şeklindeki takviyeler sayesinde de karşılayabilirsiniz. Bu tür takviyelerin bir bozu, ortalama 200-400 miligram arasındadır.

Magnezyumun ishal şikayetlerine neden olacağını düşünüyorsanız, günlük 800-1.600 miligram arasındaki magnezyum miktarının ishale neden olabileceğini hatırlatmakta fayda var ancak bu oran kişiden kişiye göre değişebiliyor. Bu yüzden magnezyum alımına ufak dozlarla başlayıp zamanla ihtiyaç duyduğunuz kadar artırmak daha sağlıklı bir tercih olabilir. Ayrıca aldığınız magnezyum dozunu ikiye bölebilir, yarısını sabah kalan yarısını da akşam şeklinde alabilirsiniz.