Vvejetaryen veya vegan beslenme düzenini takip edenlerin dünyadaki oranları %1 ila %5 arasında değişiyor ancak bu oran günümüzde artış gösterme eğiliminde. vejetaryen ve vejetaryen olmayan beslenme düzenleri arasında yapılan karşılaştırmalarda, bitki temelli beslenen bireylerin kalp damar hastalıkları başta olmak üzere kanser, tip 2 diyabet, obezite ve ölüm riski anlamında daha iyi bir korumaya sahip oldukları ortaya konulmaktadır.vejetaryen

Peki bu herkesin beslenme düzeninden hayvan temelli gıdaları tamamen çıkartması gerektiği anlamına mı geliyor? İlla ki değil.

Vejetaryen Beslenme Nedir?

Vejetaryen beslenme düzeninde neler yiyebilirsiniz? Her ne kadar bu konuda pek çok farklı görüş olsa da, bitkisel temelli bir beslenme düzeninin üzerine yumurta ve süt ürünlerinin tüketimi temel vejetaryen diyet olarak tanımlanabilir. Elbette et yemek kesinlikle yasak. Dengeli bir vejetaryen diyet içerisinde taze veya pişmiş sebzeler, meyveler, kuruyemişler, tohumlar ve tahıllar bulunmalıdır.

Peki bu diyet türü kalp sağlığı, kilo verme ve sağlık faydaları anlamında nasıl etkili oluyor? Hayvanları diyetimizden çıkartmanın herhangi bir riski var mı?

Bitkilerin düşük kalorili olmaları ancak temel vitaminler, mineraller ve antioksidanlar açısından zengin olmaları, onları besince zengin bir hale getiriyor. Bir araştırmada vejetaryen beslenme düzeninin karbonhidratlar, omega-6 yağ asitleri, lifler, karotenoidler, folik asit, C ve E vitaminleri, magnezyum açısından çok zengin olduğu, ancak protein, doymuş yağ, uzun zincirli omega-3 yağ asitleri, retinol, B12 vitamini ve çinko açısındansa zayıf olduğu belirtiliyor.

Dolayısıyla vejetaryen bir beslenmenin illa ki sağlıklı olacağını iddia etmek zor. Zira bunda en büyük faktör bireyin yemeyi tercih ettiği gıdaların çeşitleri ve ne kadar hayvansal besini reddettiği.

Vejetaryen Beslenmenin 6 Faydası

Antioksidan ve Vitaminler Açısından Zengindir

Neredeyse tüm bitki temelli besinlerde yüksek oranda antioksidan bulunur ve ayrıca anti-inflamatuvar etkilere de sahiptirler. Yani oksidatif stres ile başa ç ıkarak hastalıkların ilerlemesine engel olurlar. Sebzeler, meyveler ve diğer bitkisel besinler bakımından zengin bir beslenme düzeninde, besleyicilik, antioksidan düzeyi, temel vitaminler, temel mineraller açısından büyük faydalar mevcuttur.

Bu besin bakımından zengin beslenme düzeninin bağırsak sağlığı için de iyi olduğu, bağışıklığı kuvvetlendirdiği, yaşlanmanın etkilerini azalttığı, kanser ve kalp hastalıklarından da ciddi anlamda koruduğu bilinmektedir.

Kalp Sağlığını Destekler

Bitkisel ürünler inflamasyonu azaltırlar ve bu da kalp hastalıklarının temel faktörünün ortadan kalkmasını sağlar. Araştırma sonuçları bol lifli beslenme ile yüksek kolesterolden, kalp hastalıklarından ve şeker hastalığından korunma arasında büyük bir ilişki bulunduğunu gösteriyor.

Kilo Vermeye Yardımcı Olabilir

Yüksek oranda sebze ve meyve tüketenlerin yaşlandıkça kilo almaya karşı daha dirençli oldukları bilinmektedir. Zira sebze ve meyveler kalori bakımından zayıftırlar ancak hacimsel olarak yer kapladıkları için midenizi doldurur ve aşırı yemenize engel olurlar. Dolayısıyla bitki temelli diyetler obezite riski bakımından daha düşük etkiye sahiptirler.

Daha Fazla Sindirim Enzimi Sağlarlar

Eğer beslenmenize yeteri kadar ve doğru çiğ besinleri dahil ederseniz, pek çok amaca hizmet eden faydalı enzimleri daha fazla alabilirsiniz. Zira yemek belli bir derecenin üzerinde pişirildiği zaman, içerisindeki enzimler bozulurlar. Bu enzimlerin temel görevi ise besinlerin bedenin işleyebileceği kadar küçük öğelere ayrılmalarıdır.

Bazı besinler, örneğin vitaminler, mineraller ve amino asitler, uzun sürelerle ısıya maruz kaldıklarında bozulurlar. Dolayısıyla çok pişmiş yemekleri devamlı olarak tüketmek, bedenin herhangi bir işte kullanamayacağı atıklar ile dolmasına sebep olur ve bu da tıkanıklık yaratır. Pankreas ve diğer hücreler kendi enzimlerini üretseler de, çiğ gıdalar daha fazla enzimi kullanıma sunuyorlar. Sadece pişmiş besinlerden oluşan bir beslenme düzeninde dışarıdan enzim almak imkansız olduğundan pankreas aşırı çalışmak zorunda kalacaktır.

Pişmiş Etteki Yan Ürünler ve Katkıları Ortadan Kaldırır

Et yüksek sıcaklıkta pişirildiğinde, içerisinde kanserojen etkileri bulunan pek çok madde ortaya çıkar. Hatta yapılan son araştırmalarda, işlenmiş et ürünlerinin yüksek kanser riskine sebep olduğu ortaya koyulmuş durumdadır. Etin pişme sıcaklığı arttıkça, bunların ortaya çıkma ihtimali de yükseliyor.

Ek olarak, vejetaryen beslenme düzeninde işlenmiş etlerin bulunmaması, onların kanser sebeplerini ortadan kaldırmalarının yanında kanseri önleyen pek çok antioksidanı vücudumuzun kullanımına sunmasına sebep oluyor.

Sürdürülebilirdir ve Çevre İçin İyidir

Pek çok insan et, balık ve diğer hayvansal gıdaları karbon izlerini azaltabilmek için bırakıyor. Bitkiler besin zincirinde en altlardadırlar ve bu da onların üretilmeleri için daha az doğal kaynak kullanılmasını sağlar. Hayvansal gıdaların üretiminde ise su, toprak, fosil yakıtlar ve enerji tüketimi bitkilerden çok daha fazladır.

Vejetaryen Beslenme Öncesi Öneriler

Amino asitlerde eksiklik: Eğer vejetaryen düzeninizde protein eksikliği varsa, proteinleri oluşturan amino asitler bakımından yoksunluk yaşayabilirsiniz.

Düşük B12 vitamini: B12 vitamini sadece hayvansal ürünlerden alınabilir ve bu nedenle vejetaryenlar B12 eksikliğine bağlı yorgunluk, zayıflık ve hafıza problemleri yaşarlar. Bu nedenle B12 vitamin destekleri almayı eksik etmemelisiniz.
Yüksek fitik asit: Bazı tahıllarda, baklalarda ve bitkisel ürünlerde fitik asit oranı yüksektir ve bu da sindirimi zorlaştırır. Örneğin tahıllardaki fitik asit, kalsiyum, magnezyum, demir ve çinko emilimine engel olur.
Aşırı karbonhidrat tüketimi: vejetaryen ve veganların şeker ile karbonhidratları yüksek oranda tükettikleri görülmektedir. Bu ise candida ve maya oluşumlarının aşırı gelişmesine sebep olur ve kilo aldırır. Buna engel olmak için iyi bir planlama yapmak gerekir.
Yorgunluk ve düşük enerji: Et ve et ürünlerinden alınan vitamin ile minerallerin kesilmesi, vücudun yorgun ve zayıf hissetmesine sebep olabilir. Bu durum kasların çalışma fonksiyonlarının da değişmesine sebep olabilir.