Zaman zaman denge kaybı, dengesiz hissetme, sebepsiz bir sersemlik gibi bir şeyler hissediyorsanız, sanki anlamsız şekilde başınız dönüyorsa vertigodan şüphe edebilirsiniz. Vertigo; baş dönmesi şikayeti ile karakterize olan ve aslında sık görülen iç kulak kaynaklı bir sağlık sorunudur. Genellikle aynıymış gibi düşünülse de vertigo, baş dönmesi ile aynı şey değildir. Ancak hasta, atak anında dünya etrafında dönüyormuş gibi hissettiğinden baş dönmesi şeklinde algılanır. Oysaki vertigo, tipik baş dönmesine göre çok daha şiddetlidir. Vertigonun iç kulağın ya da beynin dengeyle ilgili kısımlarında oluşan sorunlardan kaynaklandığı bilinmektedir. Kişi, kendisi hareket etmiyorken bile kendisinin ve çevresindekilerin hareket ettiğini hisseder, oysaki bu his, bir illüzyondan, yanılsamadan ibarettir. Vertigoda kişinin etrafındaki nesneler sabitken bile onların döndüğünü düşünülür.

Yukarıda bahsi geçtiği üzere vertigo, kişinin aslında öyle olmadığı halde etrafındaki nesnelerin döndüğünü hissetmesi sorundur. Bu dönme olayına genellikle mide bulantısı ve denge kaybı da eşlik ettiğinden vertigo, hastanın hayatını çok olumsuz etkilemektedir. Vertigonun tipik belirtisi baş dönmesi iken her baş dönmesi sorunu da vertigo değildir. Vertigo sorununda kişi; kendini sallanıyor, boşlukta dönüyor ya da düşecekmiş gibi hisseder. Bunlara bir de mide bulantısı, kusma, baş ağrısı gibi semptomlar eklenebilir, hastanın yaşam kalitesi ciddi anlamda olumsuz etkilenir.

Vertigo hangi organdan kaynaklanır?

Vücudun denge organı, yani vestibüler labirent iç kulağın içindedir. Bu organ başın hareketini algılayan kıl benzeri sensörlerden ve sıvılı ilmek şeklinde yapılardan oluşmaktadır. Buradaki kanallar, iç kulak boşluğuna bağlı iken, yer çekimi, ileri, geri hareketlerin tespiti kıl benzeri alıcılar tarafından yapılır. İşte vertigo da tüm bunların gerçekleştiği iç kulakta kaynaklanan sorunlar nedeniyle ortaya çıkmaktadır.

Vertigo neden olur?

Vertigonun ortaya çıkma sebebi genellikle iç kulak problemleridir. Bunlar; Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo, Meniere hastalığı ve Vestibuler Norinit veya Labirentit olarak bilinir.

  1. Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo

Kısaca BPPV olarak bilinen bu rahatsızlıkta, iç kulaktaki kanallar küçük kalsiyum parçacıkları nedeniyle tıkanır. İç kulak beyne baş ve vücut hareketlerinin yer çekimine olan pozisyonu ile ilgili bilgi verir ve böylece dengenin korunmasını sağlar. BPPV sebepsiz yere ortaya çıkabileceği gibi, ilerleyen yaşla da ilgili olabilir.

  1. Meniere hastalığı

Meniere hastalığı, kulakta sıvı birikimi ve basınç değişiminden kaynaklanmaktadır. Vertigo ile birlikte kulakta çınlama ve duyma kaybını da beraberinde getirebilir.

  1. Vestibuler Norinit veya Labirentit

Bir tür iç kulak problemi olan Vestibuler Norinit veya Labirentit, genellikle virüs kaynaklı olan enfeksiyonlarla ilişkilidir. Enfeksiyon vücudun dengeyi hissetmesini sağlayan sinirlerin çevresinde inflamasyona sebep olur ve sorun yaşanır.

Vertigonun daha az yaygın olan sebepleri ise; baş ve boyun yaralanmaları, felç ve tümör gibi beyin problemleri, kulak hasarına sebep olan bazı ilaçların kullanımı ve migren ağrıları olabilir.

Vertigo belirtileri nelerdir?

Vertigo genelde baş pozisyonundaki değişimler ile ön plana çıkar ve tetiklenir.

Vertigo durumunda hasta genellikle; dönme, devrilme, sallanma, dengesizlik ve bir yöne doğru çekilme hisseder. Bunların yanında; mide bulantısı, kusma, anormal göz hareketleri, baş ağrısı, terleme ve kulaklarda çınlama veya duyma kaybı yaşanabilir.

Vertigo türleri nelerdir?

Vertigonun iki türü bulunmaktadır. Bunlar periferik vertigo ve merkezi vertigodur. Periferik vertigo; iç kulak ve vestübiler sinirdeki problemlerden kaynaklınırken, merkezi vertigo, beyincik ile ilgilidir. Beynin hemen arkasında bulunan ve kişinin hareketlerini kontrol eden beyincikteki sorunlar, vertigoya neden olmaktadır.

Vertigoda neden denge bozulur?

Kişinin dengede kalabilme yeteneği, vücuttaki birkaç farklı sistem tarafından sağlanmaktadır. Bu sistemler; vestibüler sistem, sensorimotor kontrol sistemi ve propriosepsiyon sistem olmak üzere 3 tanedir. Vestibüler sistem, dengede kalmaya yardımcı olurken, iç kulak da, vestibüler sistemin bir parçasıdır. İşte bu iç kulaktaki alıcılar kişinin pozisyonuyla ilgili bilgileri doğru bir şekilde beyne gönderemediği zaman vertigo oluyor.

Vertigoyla ve baş dönmesi aynı mıdır?

Baş dönmesi; sersemlik, baygınlık, denge kaybı, güçsüz hissetme gibi bazı hisleri tanımlamak için kullanılmaktadır. Baş dönmesi; kişinin yaşadığı bir iç kulak rahatsızlığı, bazı ilaçların düzenli kullanımının yan etkileri, hareket hastalığı gibi farklı nedenlerden kaynaklanabilir. Bu bakımdan pek çok kişi, pek çok farklı sebepten kaynaklanan baş dönmesi şikayetiyle doktora başvurabilir.

Baş dönmesi sorununun tedavisinde de genellikle baş dönmesinin asıl nedeni belirleyici olmaktadır. Eğer baş dönmesi bir iç kulak rahatsızlığından kaynaklanıyorsa vertigodan bahsedilir. Bu bakımdan baş dönmesi genel bir ifadedir ve vertigo da baş dönmesinin bir türüdür.

Vertigo nasıl anlaşılır?

Kişi vertigo olup olmadığını anlamak için basit bir test yapabilir. Öncelikle ayakta durarak kendi etrafında 2 -3 dakika döner ya da öne doğru eğilerek kafasıyla yuvarlak çizmeye çalışır. Eğer kısa bir süre sonra etrafındaki her şey dönmeye başlıyorsa, kendini kötü hissediyorsa vertigo şüphesi ile doktora başvurulmalıdır.

Vertigo teşhisi nasıl konur?

Vertigo şikayetlerinden biri ya da birkaçı ile doktora başvurulduğunda doktor; vertigonun çeşidini belirlemek amacıyla hastaya birtakım sorular sorar. Hissedilen baş dönmesine göre bir kanıya varılır. Örneğin hastanın dünya dönüyormuş gibi hissetmesi vertigoya işarettir. Vertigo türünü anlayabilmek için de doktor fiziksel muayene yapar. Bu fiziksel muayenede hastanın göz hareketlerinde anormallik olup olmadığı bazı göz ve kafa hareket testleri ile tespit edilir. Fiziksel muayeneden başka hastanın baş bölgesinin bilgisayarlı tomografisi, MRI ile de vertigo teşhis edilir.

Vertigo nasıl tedavi edilir?

Diğer pek çok rahatsızlıkta olduğu gibi vertigonun da tedavisi ona sebep olan etkene göre değişiklik göstermektedir. Zaten pek çok vertigo hastasının sorunu herhangi bir tedavi olmadan kendi kendine geçebilir. Zira beyin, iç kulaktaki değişikliklere kısmen de olsa adapte olabilir ve dengeyi korumak için de başka mekanizmalar kullanabilir.

Vertigo tedavisi hastalığın türüne göre değişmekle birlikte, tedavi çoğunlukla semptomları kontrol altında tutmaya yönelik olur. Bu bakımdan doktor, vertigo türünü belirledikten sonra uygun tedavi yöntemini seçmektedir. Vertigo tedavisi aşağıdaki 4 aşamada gerçekleştirilmektedir.

  1. Sorunu tetikleyen faktörlerin ortadan kaldırılması, yani stres, alkol, sigara, kafein, tuz gibi olumsuzlukların hayattan çıkarılması,
  2. Vertigoyu tetikleyen sorunlardan kaçınma,
  3. Doktor kontrolünde ilaç tedavisi ve denge egzersizleri,
  4. Orta kulakta ya da beyinde tespit edilen lezyona yönelik cerrahi tedavi uygulanması

Eğer vertigo beyin ve boyun hasarı, tümör gibi daha ciddi problemlerden kaynaklanıyorsa, bu problemlerin tedavisi ile vertigo iyileştirilebilir.

Bazı vertigo hastalarında aşağıdaki tedavi seçenekleri gerekli olabiliyor:

Vestibular rehabilitasyon

Vestibular rehabilitasyon, vestibular sistemi güçlendirmeyi hedefleyen bir fizik terapidir. Kişinin vestibular sistemi, baş ve vücut hareketlerinin yer çekimine olan durumuna göre beyne sinyal göndermektedir. Bu rehabilitasyon da özellikle tekrar eden vertigo vakalarında vertigoyu baskılayabilmek için diğer duyuları eğitiyor.

Kristal yeniden konumlandırma manevraları

BPPV için bazı özel baş ve vücut hareketleri bulunmaktadır. Bu hareketler sayesinde iç kulak kanalındaki kalsiyum birikimleri, iç kulağa aktarılır ve vücut tarafından emilir. Bu kristaller hareket ederken vertigo belirtileri olması da muhtemeldir. Burada doktor veya fizik terapi uzmanı hastaya bu hareketler konusunda yardımcı olacaktır. Hareketler genellikle güvenli ve etkilidir.

İlaç tedavisi

Bazı vertigo vakalarında belirtilerin azaltılması, bulantıların giderilmesi için ilaç tedavisine başvurulabilir. Vertigo enfeksiyon veya inflamasyonlardan kaynaklanıyorsa, antibiyotikler ve steroidler ile enfeksiyon tedavi edilirken, meniere hastalığı için genelde diüretikler kullanılarak sıvı birikimi engellenmektedir.