Araştırmacılar, bağırsaktaki yağ metabolizmasını belirli bir biçimde ve seçime bağlı olarak uyaran bir beyin hormonu keşfetti.

Öyle görünüyor ki, beynin doğal hormonlarından biri bağırsakta yağ yakımını tetikliyor. Bu sonuca, çalışmalarında hayvan modelleri kullanan “Scripps Research Institute (TSRI)/Scripps Araştırma Enstitüsü” biyologları ulaştı. Bulguları yakın bir zaman önce “Nature Communications”da yayınlandı ve gelecek yıllarda eczacılığın gelişiminin hızlandırmasına katkıda bulunacak.

Çalışmanın Detayları 

TSRI çalışmasına Prof. Dr. Surpriya Srinivasan ve Araştırma Görevlisi Lavinia Palamiuc öncülük etti.  Srinivasan, çalışmayı “temel bilim”e dayandırsa da, kesinlikle ilgi çekici bir gizeme ışık tutmakta. Önceki çalışmalar, “serotonin nörotransmitter”inin yağ yakımını teşvik etme potansiyeline sahip olduğunu göstermişti. Ancak kimse bu fenomenin nasıl gerçekleştiğinden tam olarak emin değildi.

Srinivasan’ın ekibi, “C. elegans” olarak bilinen ve biyolojik amaçlarla model organizmalar olarak sıklıkla kullanılan yuvarlak solucanları kullandı.   Bu tür solucanlar, insanlarla karşılaştırıldığında basit metabolik sistemlere sahiptir, ancak beyinleri benzer sinyal molekülleri üretir. Bu, araştırmacıların, C. elegans solucanlarındaki bulguların insanlar için de anlamlı olduğuna inanmalarını sağlıyor. Bilim adamları, beyindeki serotonin ve yağ yakımı arasındaki metabolik yolun engellenip engellenemeyeceğini belirlemek için C. elegans’taki genler arasında eleme yaptı.

Araştırmacılar, yağ yakmanın gerçekleşmeyeceği noktayı tam olarak belirlemek için çok sayıda geni test etti. Bu deney ekibi, FLP-7 kodlu, yaygın olarak “fip 7” olarak telaffuz edilen bir nöropeptit hormonu olan bir gene yöneltti. Bu nöropeptit hormonunun memelilerdeki türü, domuzların bağırsaklarına konulduğunda kas kasılmalarını tetikleyen bir peptid olarak 80 yıl önce belirlenmişti. Eskilerdeki bilim adamları, bu hormonun beyin ve bağırsakları birbiriyle ilişkilendirdiğine inanıyordu, ancak o zamandan bu yana kimse bu nöropeptiti yağ metabolizmasıyla ilişkilendirmemişti.

Çalışmanın İkinci Kısmı

Çalışmanın ikinci basamağı FLP-7’nin beyindeki serotonin düzeyleriyle doğrudan bağlantılı olup olmadığının belirlenmesine odaklanmıştır. Canlı hayvanlarda bunu görüntülemek için FLP-7’ye kırmızı bir floresan protein eklendi. Sonuçlar, FLP-7’nin beyin nöronlarından, serotoninin artmış seviyelerine bir tepki olarak salındığını gösterdi. FLP-7 dolaşım sistemi boyunca hareket etti ve bağırsakta yağ yakımını başlattı. Bu bulgu, araştırmacıların, besin alımını etkilemeden yağ yakım metabolizmasını seçici bir şekilde tetikleyen bir beyin hormonunu ilk kez tespit etmeleri açısından dikkate değerdir.

Yağ Metabolizması Rotası Nasıl İşler

Yağ metabolizmanın rotası şu şekilde işlemektedir: Beynin nöral devrelerinden biri, gıdaların hazır bulunması gibi duyusal işaretlerin bir sonucu olarak serotonin üretir. Bu, intestinal hücreler içinde bir reseptörü tetikleyen FLP-7 üretimini başlatan başka bir nöronun üretimini başlatır. Daha sonra bağırsaklar yağları enerjiye dönüştürürler.

TSRI ekibi, FLP-7 düzeyinde değişiklik yapmanın sonuçlarını incelemek üzere çalışmayı sürdürdüler. Araştırmacılar, serotonin düzeyini arttırmanın, bir hayvanın yiyecek alımını, üreme davranışını ve hareketliliğini çeşitli şekillerde etkileyebileceğini düşünseler de, FLP-7 düzeyini daha ileri seviyede artırmanın belirgin bir yan etkisi olmadığını belirttiler. Çalışmada kullanılan solucanlar, daha fazla yağ metabolize ederek beklendiği şekilde işlev gösterdiler. Srinivasan, bu kritik öneme sahip bulgunun, serotonin seviyesi değiştirildiğinde ortaya çıkan yan etkilere sebep olmaksızın, FLP-7 seviyelerinin nasıl düzenlenebileceği konusunda yapılacak gelecekteki çalışmaları muhtemelen etkileyeceğini belirtti.