Yapmak istediğiniz şeylere neler engel oluyor?
Bir müzik aleti çalmak, sevgilinizi veya işinizi terketmek, okula tekrar dönmek veya biraz daha girişken olmak istiyor olabilirsiniz. Herkesin kendine ait istekleri ve arzuları vardır ancak bu noktadaki temel problem, bunları yapmanıza neyin engel olduğu sorusu? En sık karşılaşılan nedenlerden bazıları;
1) Başarmakla Yapmayı Karıştırmak
Bu ikisini karıştırmak çok mümkün. Başarmak, hedeflere, bir son noktaya, bir sonuca ulaşmaktır. Bir grupta müzik yapmak, işinizi bırakmak, mutlu edecek başka bir iş bulmak, saygı görebilmek için daha girişken olmak gibi şeyler hedeflerdir. Yapmak ise yapmaktır. Yani müzik aleti öğrenmek, işinizden veya partnerinizden ayrılmak veya girişken olmaya çabalamak.
Yapma kısmını genelde kontrol edebiliriz ancak sonuçları kontrol etmek zordur. Müzik aleti çalmayı öğrenebilir ancak hiç bir zaman bir grupta çalamayabilirsiniz. İşinizden istifa edebilir veya partnerinizden ayrılabilir ancak daha iyisini bulamayabilirsiniz.Girişken olabilirsiniz ama beklediğiniz saygıyı alamayabilirsiniz. Başarmak biraz şans ve fırsat gerektirir ki bunları kontrol etmek imkansızdır, yapmak ise kontrol edilebilir.
Bu nedenle yapmaya odaklanmalı ve hedeflere ulaşmanızı sağlayacak adımlara uygun davranmaktan ve karar almaktan çekinmemelisiniz.
2) İstek ve Yapılması Gerekenleri Karıştırmak
Aileniz istediği için, bir yerde okuduğunuz için veya başka bir sebepten bir şeyin yapılması gerektiği söyleniyorsa, bunu yapmalısınız anlamına gelmiyor. Çünkü bu noktada neyi istediğiniz de önem kazanıyor. Yapılması gerektiği söylenen şeyler çarpıcı şeylerdir, istekler ise içinizden gelen kalıcı etkisi olan duygulardır. İsteklerinizin peşinden gidin.
Bir şeyi yapmadan önce kendinize bunun istediğiniz bir şey mi olduğunu yoksa yapmanız gerektiği için yapılması gerekenler listesine koyduğunuzu sorun. Başkalarının beklentilerini karşılamaya çalışmak sizi isteklerinizden uzaklaştırır.
3) Yetenek ve Duyguları Karıştırmak
Müzik aleti çalma yeteneğiniz eksik olabilir ve bu nedenle öğrenmek için bir yerden yardım almanız gerekebilir. Fakat ilişkide iletişim kurabilmek bir yetenektir, (girişken olmak, iş takibi yapabilmek, flört edebilmek) Önemli olan şey, başta duygu veya kişilik gereksinimi olarak görünen şeylerin aslında yetenek olması ihtimalleridir ve yetenekler öğrenilebilirler de.
İstekleriniz konusunda kendinizi sıkışmış veya yorgun düşmüş hissetmeyin aklınıza gelebilecek birçok kaynaktan; internetteki videolardan, arkadaşlarınızdan, psikoterapistlerden birçok şey öğrenebilirsiniz. İlk başlarda bu size biraz garip gelebilir ancak devamlı çalışma ile hem zihin hem de beden eğitilebilir.
4) Kaynak Yetersizliği
Müzik aleti çalmak için derslere paranız yetmeyebilir veya işinizden, partnerinizden ayrıldığınızda gidecek bir yeriniz olmayabilir. Ayrıca bunlar için zamanınız veya duygusal enerjiniz de olmayabilir. Bu noktada farklı bir bakış açısından düşünmeye başlamalı, para biriktirme yöntemlerini değerlendirmeli, zaman yaratma veya enerjinizi nasıl geri getireceğinizi planlamalısınız. Bir ilişki söz konusuysa değişim yaratmak ve bunun için çaba göstermek gerekiyor. Bir iş söz konusuysa daha az iş yükü almak gerekli. Önceliklerinizi yeniden düzenlemek ve sıkışmış hissettiğinizde yapmak istemediklerinizden vazgeçmek en temel kaynak kazanım yoludur. Ortada bir kaynak yetersizliği varsa sizi mutlu eden kaynakları yerleştirmek ve bunu bir düzene sokmak gereklidir. Sizi nelerin mutlu ettiği ve hangi kaynaklarınızın olduğunu fark edin.
5) Kaygılar
Anksiyete duygusal tarafta yer alır ve endişenin çeşitli formlarından birisidir. Bazen gerçekten tükenmiş hissedebilirsiniz. Bir müzik aleti veya öğretmen bulamayabilir, yeni bir iş veya partner bulamayabileceğinizi düşünebilirsiniz.
Başka insanların verecekleri tepkiler de kaygı kaynağı olabilir. Arkadaşlarınızın müzik aletinize karşı tutkunuzla dalga geçtiklerini düşünebilir, sevgilinizden ayrıldığınızda onun asla iyi olamayacağını, işinizi bırakırsanız bir daha iş bulamayacağınızı düşünebilirsiniz.
Buradaki sorun, sorun olduğunu düşündüğünüz şeyin aslında sorun olmaması. Bunun aksine, kaygılarınız konuşuyorlar ve rasyonel zihninizi bastırıyorlar. Kendinizi sakinleştirmeli ve mantıklı beyninizi tekrar devreye sokmalısınız. En kötü senaryoya bakın ve bununla başa çıkmak için ne yapabileceğinize göz atın. Kaygılarınızın sizi durdurmasına izin vermeyin, sakinleştikten sonra kararlarınızı uygulayın.
6) Kararsızlık
Kararsızlık ne yapmak istemediğinizi bilmek ancak ne yapacağınızı bilmemek olarak da adlandırılabilir. Yapmanız gerekenleri ve istekleri değerlendirdikten, kaygıları kenara koyduktan sonra hala karar verememiş hissediyorsanız, kararsızlık içerisindesiniz demektir.
Burada önemli olan bazı şeyler var. Öncelikle daha fazla bilgi gereklidir çünkü böylece istekleri düzenlemek mümkün olur.
7) Mükemmeliyetçilik ve Özeleştiri
Bir şeyi doğru yapmanız gerektiği için, yani hatasız yapmanız gerektiği için yapmıyor olmanız, yapmakla başarmayı ve istek ile zorunlulukları karıştırmaktır. Kendinize karşı çok fazla beklentiniz olması, kendinize zorbalık uygulamanıza neden olur ve bu yaşamınızı devam ettirmenin kötü bir yoludur. Böylece ya bir şeyi en iyi yapmalıyım inancı olur ya da o şeyi tamamen yapmak istemezsiniz.
İlk önce yapmakla başarmayı birbirinden ayırın ve mükemmeliyetçi sesinizi bastırın. Müzik aleti için dersler almaya başladıktan sonra bu aleti sevmediğinize karar verirseniz, eleştiri yapan iç sesiniz bunu daha önceden tahmin etmeniz gerektiğini, vaktinizi boşa harcadığınızı söyler ama bu sese teslim olmamalısınız. Kendinize müzik aleti çalmayı merak ettiğinizi, bu nedenle denediğinizi ve yaptığınız için memnun olduğunuzu söylemelisiniz.
Özeleştirinin kendisi hayatınız için bir problem oluşturur. Hataları kabullenmek, fikrinizi değiştirmek bir sorun değildir, bu insan olmanın bir gerekliliğidir.
8) Karamsarlık
Karamsarlık genelde kişisel eleştirinin bir türüdür ve en baştan vazgeçmenize neden olur. Örneğin asla müzik aleti çalamayacağınızı ve bir gruba giremeyeceğinizi düşünmek daha iyi bir iş veya partner bulamayacağınızı düşünmek , girişkenliğin istediğiniz saygıyı getirmeyeceğine inanmak sizin her zaman kaybeden olmanıza neden olur, ve böylece hep bardağın boş tarafını görmeye başlarsınız. İstemezsiniz çünkü istemek sizi hiçbir yere getirmez.
Bu tip bir düşünce tarzı klinik depresyona işaret edebilir ve eğer öyleyse bir yardıma ihtiyacınız var demektir. Eyleme geçmiyor olmanız altta yatan bir problemin işareti olabilir. Düşünce tarzıyla çalışmak gerekir. Büyük resme bakın, düşünce ve yeteneklerinize bakmak sizin ilerlemenize yardımcı olur.
Hayatın içerisinde mutluluğu yakalamak çok basittir. Siz de mutluluğu yakalamaya ne dersiniz?
Koronavirüs ( Covid-19), sizde travma oluşturduysa ve sürekli olarak bu konu ile ilgili yoğun ve süreğen kaygı hissediyorsanız ve neler yapacağınızı, nasıl baş edeceğinizi bilmiyorsanız bunu birlikte çalışabiliriz. Online terapi almak isterseniz bana bu numaralardan ulaşabilirsiniz.
Uzman Klinik Psikolog Diana Güler
Telefon: 0216 266 24 48 & 0533 086 30 22
Mail: info@dianaguler.com
İnstagram: dianagulerr