Şu anda yaşlanmayı durduracak sihirli haplar veya kısayollar yok ancak aktif yaşam tarzı ve beslenme de dahil olmak üzere yaşamı sağlıklı geçirmeye katkı sağlayacak pek çok şey var. Takviyeler ise eksik kalabileceğiniz besinlerin boşluğunu doldurmaya yardımcı oluyorlar ve onlardan alacağınız faydayı arttırabiliyorlar. Araştırmalar ve uzmanların destekleri, pek çok yaşlanma karşıtı takviye için ilgi çekici sonuçlar ortaya koyuyorlar.

Glukozamin sağlıklı kıkırdak dokularda bulunan doğal bir bileşen ve Mayo Clinic, onun non-steroid anti-inflamatuvar ilaçlar alamayan hastalar için güvenli bir alternatif olduğunu belirtiyor. Çünkü artrit ağrısını azaltıyor, şişkinlik ve sertlikleri alıyor, eklemlerin yağlanmasına yardımcı oluyor.

D vitamini ise kemik yapımında, bağışıklığın güçlendirilmesinde, kalsiyum ve magnezyumun emiliminin arttırılmasında, kronik hastalıklara karşı korunmada, kilo vermeye yardımcı olmada ve kalp hastalıkları ile diyabet riskine karşı korunmada etkili.

Kolajen cilt gibi bağ dokuların yapısında ve esnekliğinde önemli bir rol oynuyor ancak yaşla birlikte kolajen üretimi azalıyor.

Kolajen daha genç bir görünüm sağlıyor ve eklem ile kemik sağlığını desteklediği belirtiliyor.

C vitamini de doğal olarak oluşan bir antioksidan ve daha genç görünüm sağladığı gibi UV ışınları kaynaklı hasarın etkilerini azalttığı, hücresel düzeyde oksidatif stresi önlediği, kolajen sentezini desteklediği biliniyor. Ayrıca kardiyak sağlığa ve görüşe katkılarından tutun da kırışıklar ve bağışıklığa etkilerine kadar çok sayıda pozitif etkisinin olduğu görülüyor. Yağları baskılayan adiponektin hormonu ile de bağlantılı.

Koenzim Q10, mitokondriyal enerji üretimini ve kalp sağlığını destekler. Hipertansiyona sahip olanlarda tansiyonu düşürebildiği görülüyor ve oksidatif hasara karşı da koruyucu etkilere sahip. Yaşla birlikte Koenzim Q10 üretimi azalır ve uzmanlar yorgunluk yahut kalp damar problemleri ile mücadele eden 40 yaş üstü bireylerin Koenzim Q10 takviyesi almalarını öneriyorlar.

Çay dikeni hücresel yenilenmeyi destekleyen antioksidanlar ve omega-7 yağ asitleri ile dolu ve kanser karşıtı özelliklerine dair umut vaadeden araştırmalar var. Binlerce yıl boyunca geleneksel tıp uygulamaları içerisinde yorgunluk, stres karşıtı özellikleri için kullanılmış ve kalp koruyucu yetenekleri var.

B12 vitamini enerjik ve canlı bir yaşam için anahtar durumunda. DNA ve alyuvar yapımına yardımcı oluyor, eksikliği rehavet, kötü sindirim ve eklem ağrıları ile bağlantılı. Dil altına konulan B12 vitaminleri genelde tavsiye ediliyor çünkü dilin altında çözünerek doğrudan kan akışına giriyorlar.

Çinko da genel sağlık için gerekli olan bir mineral. Sindirim sistemi, bağışıklık sistemi fonksiyonları ve tat duyusu için önemli.

Eksikliğinde bağışıklık sisteminin zayıflaması, kanser ve atheroskleroz ortaya çıkabiliyor.

Balık yağı omega-3 yağları bakımından zengin ve görüşü, bağışıklık sistemini, eklemleri, kalp damar sağlığını, metabolik fonksiyonları destekliyor, ruh halini, hafızayı, saçları, cildi ve tırnakalrı iyileştiriyor, ayrıca en önemlisi de, telomerlerin uzunluğunun korunmasına yardımcı oluyor.

Kırmızı reishi mantarı geleneksel tıpta sağlık ve uzun yaşam için uzun süre boyunca kullanıldı. Araştırmalara göre bağışıklığı güçlendiriyor, yorgunluğu azaltıyor, serbest radikallerin yaşlandırıcı etkilerine karşı hücre direncini arttırıyor, hipertansiyon riskini azaltabiliyor.

N-asetilsistein hücre duvarlarını koruduğu bilinen, stresin etkilerini azaltan, DNA hasarını tersine çeviren, asetaminofen aşırı dozunu tedavi eden, karaciğeri destekleyen ve metabolizma üzerinde pozitif etkileri olan glutatyon antioksidanının bir öncüsü.

Magnezyum ise insülin düzeylerinin ve tansiyonun yönetiminde kritik bir mineral. İyi bir uykuyu destekliyor, eksikliğinde diyabet, kalp hastalıkları ve hipertansiyon gibi pek çok yaşa bağlı rahatsızlığın riskinde artış görülüyor.

Zerdeçalın içindeki curcumin maddesi çok güçlü bir antioksidan ve artriti hafifleten inflamasyon karşıtı, saç kaybına engel olan DHT engelleyici, yaşlanma karşıtı proteinleri destekleyici, kolesterol düzeylerini dengeleyici, bilişsel fonksiyonları iyileştirici ve bazı kanser türleri, yağlı karaciğer hastalıkları ve diyabeti önleyici özellikleri var. Alzheimer hastalığına karşı da potansiyel etkileri araştırılıyor.

Resveratrol adlı polifenolün ise inflamasyon ve kanser karşıtı özellikleri var. Hücre sağlığını düzenleyen SIRT1 genini aktifleştirebiliyor, çalışmalarda pek çok organizmanın yaşamını uzattığı görülüyor. İnsanlar üzerindeki çalışmalarda kolesterolü azalttığı, kalp hastalıkları riskini düşürdüğü görülüyor.

Astragalus ise geleneksel tıp içerisinde binlerce yıl boyunca bedeni stresten korumak için adaptojen bir bitki olarak kullanıldı ve telomerlerin uzamasını, hücrelerin yenilenmesini sağlıyor. Virüs karşıtı özellikleri sayesinde bağışıklık sistemini soğuk algınlığından koruyor. Yaşlanmaya karşı potansiyel etkileri de araştırılıyor.