Yaşlılık, yaşamın ilerleyen dönemleridir.Vücudumuzda sürekli metabolik olarak yapım ve yıkım gerçekleşir. Yaşamın ilk evrelerinde daha çok yapım mekanizması çalışırken ilerleyen dönemlerde yıkım mekanizması daha fazla çalışır. Yaşlılık zamana bağlı olarak ,hastalık olmadan vücutta oluşan değişiklikler olarak tanımlanabilir. İlerleyen yaşlarda duyusal ve motor hareketlerin azalmasının yanında mental olarak da değişiklikler oluşur.Ülkemizde 65 yaş üstü bireyler yaşlı kategorisinde kabul edilmektedir fakat sağlıklı ,yeterli ve dengeli bir beslenme düzeniyle yaşlılığın getirdiği sağlık problemlerinden  uzak yaşanabilir.

Yaşlılık dönemini kaliteli yaşamak elimizde . Kendimize iyi bakarak bu süreci gayet keyifle yaşamak mümkün. Yaşamımızda beslenmemizi nasıl düzenlersek daha kaliteli bir yaşam süreriz gelin bakalım:

Yaşlılık döneminde hastalıkların önlenmesinde, tedavisinde ,iyileşmenin desteklenmesinde beslenme önemli bir alanı oluşturmaktadır. Yaşlılık döneminde öncelikle dikkat edilmesi gereken etkenlerden birisi su tüketimi. İlerleyen yaşla birlikte  tat ve koku duyusunun azalmasıyla birlikte susama hissi de azalır.sindirim sisteminde bazı aksaklıklar ,sindirim sıvılarının azalması görülebilir.

Sağlıklı beslenen kişiler çeşitli hastalıklardan korunabildikleri  ve yaşlanmanın getirdiği problemlerden uzak sağlıklı ,yüksek yaşam kalitesiyle hayatların bu dönemini de keyifle yaşayabilirler. Yaşlılıkta zinde olmak, sağlıklı olmak için bir kaç ipucu bırakıyorum.

Öncelik yine su içmekte.

Yaşlılık döneminde susama hissi azalır.Doğal olarak da daha az su içilir .Ama yaşamın her evresinde vücudumuzun suya ihtiyacı vardır. Vücudumuzun sürekli metabolik olarak yapım ve yıkım dögüsünde olduğunu söylemiştik tüm bu metabolik süreçte suya ihtiyacımız vardır.günde en az 2 litre su içmek gereklidir. Yeterli su tüketimi ile böbrekler fonksiyonlarıtam olarak yerine getirebilir böylece böbrek yetmizliği ve idrar yolu enfeksiyonlarının önüne geçilmiş olur. Yaşlılıkta dikkat edilmesi gerekenler ararsında su içmek tartışmasız bir numaradır.

Lif tüketimi çok önemlidir.

Yaşlılık dönemindeki beslenmemizde bolca lif tüketmek beslenme anlamında hemen ikinci önemli ipucudur. Çünkü çiğneme fonksiyonlarının artık eskisi gibi olmaması gibi sebeplerle lif alımı azalmaktadır. Lifli /posalı yiyecekler :kurubaklagiller,tahıllar, sebzeler ve meyveler lif bakımından zengin besinlerdir. Bu besinler hem posa sebebiyle sindirimde yardımcı hem de içerdikler mikro besinlerle sağlığı desteklerler.Posa alımını arttırmak için mutlaka beslenmede sebze yemeklerine , kurubaklagillere,salatalara , meyvelere hatta mümkünse meyvelerin kabuklarıyla tüketilmesine özen gösterilmelidir.

Bir beslenme düzeninin olması önemlidir.

Ne zaman kahvaltı yapılır ne zaman akşam yemeği yenir? belli bir düzene bağlı olarak beslenmenin planlanması gerekir. Kalorisi bol ama besin içeriği boş besinler yerine kaliteli proteinler, vitamin –mineral bakımından zengin besinler tercih edilmelir. Yiyecekler iyice çiğnenmeli ,yemek sırasında yeme eylemine özen gösterilmelidir.

Bir başka dikkat etmemiz gereken konu ise çeşitlilik.

Dünyanın en sağlıklı besinini dahi tüketiyor olsanız da eğer tük düze besleniyorsanız doğru bir şey yaptığımız söylenemez. Beslenmede dikkat edilmesi gereken önemli bir husus çeşitlilik.Böylelikle farklı besinlerden farklı besin öğelerini almış oluruz.Her öğünde farklı besin gruplarını tüketmek gerekir bir öğün sebzeyse diğer öğün kurubaklagil tüketmek gibi .Besin gruplarının içerisinde de eşitlik oluşturmak gerekir.Mesela  bu hafta sebze olarak ıspanak tükettiyseniz gelecek hafta beslenmenizde farklı bir sebzeye yer vermek gibi.

Kaliteli yağlar tüketin.

Avokado Yağının Saç için Faydaları

Yaşlılık döneminde kalp damar sağlığımızı korumak adına doymuş yağ tüketimini sınırlandırmak gerekir. Kan kolesterolünü çok yükseltmemek damarların sağlığını korumak için Batı tarzı beslenmeden,kızartmalardan ,yoğun yağlı besinlerden uzak durmak gerekir. Bunun yanında da omega 3 yağ asitelerine beslenmede yer açmak önemlidir.omega3 ya asitlerinin enflamasyonu azaltıcı etkisi vardır.Eklem problemlerinde, kalp hastalıklarında ve bilişsel fonksiyonlarının aksamasında iyileştirici etkisi vardır.  Balık ,somon balığı ,keten tohumu ,ceviz  ,istridye ,uskumru, chia gibi omega 3 içeren besinlere beslenmede yer verilmelidir. Tüketilen yağların trans yağlar yerine omega 3 yağ asitleri, zeytinyağı, Hindistan ceviz yağı , avakado olmasına özen gösterilmelidir.

Şeker ve endüstiriyel gıdalardan uzak durmak en iyisi.

Bazı besinlerin insanı yaşlandırdığı gerçeğini de es geçmemek gerekir. Şeker ve endüstriyel gıdaların yaşlılık dönemi beslenmesinde yer almaması gerekir.çünkü bu gıdalar bu süreçte tüketilmemesi gereken besinler olduğu kadar aslında yaşlanmaya sebep olan besinlerdir. Fazlaca şeker tüketiminin başta obezite, insülin direnci ve diyabetle süregelen bir sürecin başlamasına sebep olur. Bu sebeple çay kahveye konulan şekerden kahvaltıdaki reçele ,yapılan tatlılara şeker tüketiminin azaltılması gerekmektedir.

Yaşlılık dönemi kişinin artık yaşamla ilgili bilge olduğu dönemdir . Bu dönemi kaliteli geçirmek için beslenmemize yaşam tarzımıza özen göstererek yaşlılığın getirdiği bazı kısıtlayıcı durumları bertaraf edebiliriz . şimdiye kadar beslenmenize dikkat etmediniz bu saatten sonra ne gerek var demeyin sakın hiçbir şey için geç değil.