TessChristian, 40 yıldır gülümsemediği iddiasıyla son zamanlarda en çok dikkat çeken isimlerden biri. Bunun nedeni de yüzünde kırışıklık oluşmasını istememesi.

Daily Mail’de yer alan ve garip ama gerçek olan hikayede, Christian çok küçük yaşlardan beri kendini kahkaha atmamak ya da gülümsememek üzerine eğittiğini anlatıyor. Öyle ki iyi görünümünü korumak için kızının doğumunda bile bu kuralını bozmamış. 50 yıllık stratejinin işe yaradığını görebiliyoruz. Fakat buna değdi mi?

Kırışıklıkların oluşması, hem genetik hem çevresel birçok faktöre dayanır. Ama en başta gelen nedenlerden biri de, gülmek ya da kaşlarımızı çatmak gibi yüz kaslarının tekrarladığı hareketler.

Botoks bu konuda işe yarıyor, çünkü etkilediği bölgede sinirlerin kaslara sinyal iletmesini engelliyor. Bu da kırışıklıkların gevşeyip yumuşamasını sağlıyor. Christian, kendi yaklaşımının bu yöntemden çok daha güvenli ve doğal olduğunu söylüyor. Daily Mail’e yaptığı açıklamada “Evet, kendi görünüşümden oldukça memnumum ve genç kalmak istiyorum” diyor ve ekliyor “Benim stratejim botokstan daha doğal ve herhangi bir pahalı krem ya da cilt bakımından çok daha etkili.”

Christian bu gülmeyen surata sahip olmayı çocukken gittiği ve öğrencilerin sürekli olarak “gülmeyin” diye uyarıldığı sıkı bir Katolik okulunda edindiğini de belirtiyor. Büyüdüğünde de, bu karanlık ve karamsar duruşu bir alışkanlığa dönüştürmek zor olmamış.

Ayrıca daha yumuşak bir görünüş için gülmekten tek vazgeçen de o değil. Kim Kardashian da bir röportajında, kırışıklığa neden olduğu için gülmekten kaçındığını söylemişti. Kardashian’la karşılaştırılmak bir çeşit övgü müdür bilemeyiz ama, Christian’ı bu sabırlı ve zor çabası yüzünden yargılamak bu kadar kolayken, hedefine ulaşma konusundaki olağanüstü bağlılığı konusunda hakkını teslim etmek lazım. Ayrıca yaşlılığında daha iyi bir vücuda sahip olmak için saatlerini koşu bandında harcayan kadınlar ya da kel olmamak için şapka takmayan erkeklerden temelde çok da farklı bir şey değil yaptığı.

Hepimizin güzellik konusunda farklı standartları ve bu standartlara erişmek için farklı yolları var. Christian’a göre o canlı, hayattan zevk alan, genç görünümlü mutlu bir kadın. Belki de son gülen gerçekten o olacaktır.