Depresyonla mücadelede en çok kullanılan yöntemlerden biri, Bilişsel Terapi (BT)’dir ve insanların olumsuz önyargılarını daha olumlu düşüncelere çevirerek, depresyonu hafifletmeyi amaçlar. Fakat garip bir şekilde, Bilişsel Terapi’nin etkinliğini doğrular gibi görünen kapsamlı araştırmalar ve klinik deneyimlere rağmen, sadece olumsuz düşünceleri hedef alıp, onları daha mantıklı inançlarla değiştirmenin depresyona çare olduğu nadiren görülür. Dr. Clifford N. Lazarus’un bu durumun nedenlerini ve sunduğu çözüm yollarını sizler için derledik.

Korkularınızla yüzleşin

İnsanlarla konuşarak onları korkularından uzaklaştırmanın mümkün olmadığını düşündüğünüzde, bu sonuç aslında şaşırtıcı değil. İnsanların fobilerini gerçekten yenebilmeleri için, korkularına yaklaşıp onlarla yüzleşmeleri gerekir. Yani sadece korkuları hakkında düşüncelerini değiştirmeleri ya da korkunun mantıksız olduğunu kabul etmeleri değil; aynı zamanda davranışsal adımlar atarak, korkularıyla ilgili belli başlı eylemlere de girişmeleri gerekir.

Benzer bir biçimde, daha olumlu düşüncelere odaklanıp olumsuz önyargılara meydan okuyarak depresyonu yenmeye çabalayan bilişsel şemalar, insanların depresif ruh hallerinden çıkmalarını sağlamak konusunda zayıf kalır. Asıl fark yaratacak şey, davranışların değiştirilmesidir.

Depresyondan çıkmayı, düşünerek başaramazsınız

Davranışlarımız, çoğu zaman düşüncelerimiz ve duygularımızı etkilerler. Yani depresyondan çıkmayı, düşünerek başaramazsınız. Hatta en iyi bilişsel terapi uzmanı bile, sizi konuşarak tedavi edemez. Fakat siz, harekete geçerek bunu başarabilirsiniz. Yani davranışlarınız sizi ya daha derin bir depresyona ve/veya kaygıya sürükler ya da sizi kurtarır. Bu da, depresif (beyinde nörokimyasal olarak tüketici etkileri olan) ve antidepresif eylemleri (reçeteli ilaçlar gibi aynı şekilde beyinde nörokimyasal olarak canlandırıcı etkileri olan) açıklıyor.

 

Tipik depresif eylemler, içine kapanma, izole olma, dış dünyayla bağlantıyı koparma, genel olarak aktif olmama ve başkalarıyla ilişkiyi kesmeyi kapsıyor. Bununla birlikte, antidepresif davranışlar da, tahmin edebileceğiniz gibi, katılımı, ilişki kurmayı, sosyal ve fiziksel olarak aktif olmayı ve eskiden sevilen şeylerle tekrar bağ kurmayı içeriyor.

 

Depresyonu yenmek zaman alır, çünkü düşünceleriniz ve hislerinizin, eylemlerinizle aynı çizgide yer alması çabucak olabilecek bir değişim değildir. Yükselen ruh haliniz ve daha olumlu olan düşünceleriniz, antidepresif davranışlarınızın gerisinde kalabilir, çünkü beynin daha yavaş bir şekilde işleyen, öğrenmeye yönelik kısımlarının, hızla tepki veren motor bölgeleri yakalamak için biraz daha fazla zamana ihtiyacı olur.

 

O yüzden, bilişsel terapi uzmanınız mantıksız düşüncelerinizi değiştirmek için sizi ikna etmeye çalışırken, uyum sağlamaya yönelik düşüncelerinizi beslerken ve depresif şemalarınızla mücadele ederken, siz de aynı zamanda, davranışsal alışkanlıklarınızı başka bir düzene sokmak için olumlu adımlar atmaya bakın. Bu sayede, depresyondan kurtulma şansınız çok daha yüksek olur.