Küçükken annemin mutfağında oturup kayısı yedikten sonra çekirdekleri kırmamız hatırlıyorum. İçinden çıkan hafif acımsı badem benzeri tohumu yemek için yarışırdık. O zamanlar sadece yeme amaçlı olan işlem günümüze sağlıklı bir detay olarak taşınıyor. Kayısı çekirdeği, bademe benzer demiştim. Sağlıklı yağlar açısından zengindir, ayrıca lif ve demir kaynağıdır. Keşfedilmesi de tabii ki çok doğal değil mi?
Tatlı kayısı çekirdekleri bazen aperitif olarak veya fırında pişirilerek satılır. İnsanlar kayısı çekirdeğini, besleyici badem gibi bir atıştırmalık olarak tüketirler. Daha acımtrak olan kayısı çekirdekleri, amigdalin içerir ve tüketilen siyanür düzeylerini yükseltebilir.

Dikkat etmeniz gereken konu kayısı çekirdeklerinin güvenli yerlerden satın alması gerektiğidir. Ayrıca tüketirken de miktara dikkat edilmelidir. Dediğimiz gibi azı karar çoğu zarar! Daha acı olan kayısı çekirdekleri daha fazla amigladin içerdiği için dikkat edilmelidir. Bir yandan da amigladinin kanser üzerinde etkili olduğu yönünde tartışmalar olması.

Kayısı çekirdeklerinin faydalarına birlikte göz atalım:

1. Bağışıklığı destekler.

Laetrile, zararlı hücreleri öldürerek hastalığın yayılmasını yavaşlatan özellikler içerir, ancak bunun tam olarak nasıl yapıldığı tam olarak anlaşılamamıştır. Yapılan bir çalışma kayısı çekirdeğinde bulunan amigdalinin, hastanın beyaz kan hücrelerinin zararlı hücrelere saldırma kabiliyetinde istatistiksel olarak önemli bir artış yaratarak bağışıklık sistemini uyardığını bulmuştur.

Bir diğer teori, vücuttaki zararlı özellikleri yok eden pankreatik enzimlerin üretimini arttırmasına yardımcı olmasıdır. Her insanın sağlığı ve esenliği, vücuttan nasıl toksinleri attığı ve temizlediğine bağlıdır.

Çevre kirliliği, zehir içeren vücut bakım ürünleri ve bugün kaçınılmaz olan işlenmiş gıdalar ile birlikte çoğu insan karaciğer açısından sorun yaşayabiliyor. Karaciğer fonksiyonunu destekleyerek, kayısı çekirdeklerinin vücudun detoks etkilerini arttırdığı da biliniyor. Bir detoks, hastalık veya enfeksiyona neden olabilecek zararlı maddelerini vücuttan atar ve bağışıklık sistemini güçlendiren bir karaciğer temizliği sağlar.

2. Acıyı hafifletir.

Kayısı çekirdeği bileşenlerini kanser önleyici bileşikler olarak test eden bazı araştırmalar kanser hücrelerinde herhangi bir değişiklik göstermese de, bazıları hastaların ağrılarında azalma olduğunu bildirdiler.

Çin tıbbında kayısı çekirdekleri artritik ağrı tedavisinde kullanılır. Kayısı çekirdeğinde bulunan lif, sindirim sisteminde asitler ve diğer toksinleri vücudun dışına atar. Çekirdekler, vücuttaki iltihabı azaltmak ve doğal bir artrit tedavisi olarak hizmet vermektedir. Artrit eklemlerde şişme ve ağrıya neden olan ortak bir hastalıktır. Artrit türü olan osteoartrit, eklemler arasındaki kıkırdak ayağı aşındığında ortaya çıkar; iltihaplanma ve ağrıya neden olur.

3. Yüksek tansiyonu engeller.

Kayısı tohumları, güçlü bir tansiyon düşürücü ajan olan tiyosiyanat oluşumundan dolayı tansiyonu düşürür. 20. yüzyılın başlarında, tiyosiyanat hipertansiyon tedavisinde kullanılmaya başlandı, ancak toksisite raporları nedeniyle artık kullanılmıyor. Bununla birlikte, tiosiyanatın bir metaboliti olan sodyum nitroprusside hala bir hipertansif tedavisinde kullanılmaktadır. Atardamardaki yüksek kan basıncı kalp hastalığı, koroner kalp hastalığı, felç, aortik anevrizma, periferik arter hastalığı ve kronik böbrek hastalığı gibi sağlık sorunlarına yol açabilir.

Araştırmalar, amigdalin metabolize olduğunda, bağırsak bakterileri ile etkileşen enzim beta-glukozidaz üretimine neden olduğunu ve vücudun detoksunu ve doğal olarak kan basıncını düşürdüğünü ileri sürüyor.

Kayısı Çekirdeğinde Bulunan Anti-kanser Bileşikleri

Kayısı çekirdekleri, aynı zamanda laetril olarak da bilinen, amigdalin diye adlandırılan toksik bir kimyasal madde içerir. Bazı şirketler bu ürünü, ürünü esaslı bir madde olarak etiketlemek ve pazarlamak için B17 vitamini olarak lanse ederler. Vücutta bu kimyasal zehirli siyanüre dönüştürülür ve ciddi zarara neden olabilir.

Siyanür haline dönüştürülmeden ve vücuda yayılmadan önce kanser hücreleriyle savaşan bu zehirli kimyasal madde nedeniyle kanserle savaşmak için çekirdeklerin içinde bulunan kayısı tohumlarının kullanılmasına ilgi duyuldu. Bazı araştırmacılar, siyanürün yalnızca kanserli tümöre zarar vereceğini düşünüyor ancak bilimsel araştırmalar bunun her zaman doğru olmadığını ileri sürüyor.