Londra’da Mutlaka Görülmesi Gereken 13 Yer
Dünyanın en önemli iş ve para merkezlerinden birisi olan Londra, İngiltere’nin başkentidir. Londra, Avrupa’da beyaz ırk dışında en fazla kişinin yaşadığı ve 300’den fazla farklı dilin konuşulduğu şehir olmakla da tam bir global şehir unvanını taşıyor. Thames Nehri’nin ikiye böldüğü Londra, 143 tane kayıtlı park ve bahçe ile Avrupa’nın en yeşil kentlerinden birisidir. Tüm bunlardan yola çıkarak, eğer bir Avrupa şehrine yolculuk yapmak istersek, neden Londra’yı tercih edelim sorusunun yanıtını da bulmak hiç zor değil. Londra, ılıman bir iklime sahip olmakla birlikte çoğunlukla bulutlu, yağmurlu bir havaya sahiptir. Bu sebeple de yaz tatilinizde küçük bir kaçamak yapmak isterseniz, Londra’nın en güzel iklimiyle karşılaşmanız mümkün olacaktır. İşte şimdi Londra’da nereleri görmek lazım, bir bakalım!
1. Buckingham Sarayı
Londra’nın Westminster bölgesinde bulunan saray, 300 yıllık bir geçmişe sahiptir. Genellikle resmi törenler ve önemli etkinlikler için kullanılan sarayda, kraliyete ait her şeyin koleksiyonunu görmeniz mümkün.
2. London Eye
Dev bir gözlem tekerleği olarak tasarlanan London Eye, devasa büyüklükte bir dönme dolaptır. Tam 135 metre yüksekliğe çıkabilen dev dönme dolap, size eşsiz bir Londra manzarası sunuyor.
3. Westminster Sarayı
Temellerinin 1016 yılında atıldığı bilinen Westminster Sarayı, Londra’nın en ünlü saat kulesi, dünyanın en büyük ikinci 4 taraflı saati olan Big Ben’i de içinde barındırıyor. Tarih boyu iki büyük yangın geçiren saray, tamamen gotik mimarisinin etkisinde tasarlanmıştır.
4. Tower Bridge
Londra Kulesi’ne yakın olduğu için “Kule Köprüsü” şeklinde adlandırılan köprü, Thames Nehri üzerinde bulunan iki katlı açılıp kapanabilen bir köprüdür. Tower Bridge, en büyük devasa gemilerin bile geçişine izin veren bir mimari harikasıdır.
5. Londra Kalesi
Yapısı, mimarisi ve manzarasıyla mistik bir havaya sahip olan Londra Kalesi, 1078 yılından bu yana ayakta kalmayı başarmış. Ortaçağ’ın izlerini günümüze taşıyan kalenin, rehberleri ziyaretçileri derin tarih bilgisiyle aydınlatıyor.
6. Leicester Square
Eğlenceyi, gece hayatını sevenler ya da “Londra’da geceler nasıl oluyormuş” diye merak edenler için şahane bir yer. Sokak eğlenceleri, tiyatrosu, enfes lezzetlerin sunulduğu restoranlar ve cafelerle Leichester Qquare anlatılmaz yaşanır!
7. Thames River
Büyük bir Avrupa şehrinin yeşile ve doğaya olan tutkusu sizi de büyüleyecek. Ulaşım amaçlı da kullanılan nehir, yaz aylarında havai fişek gösterileriyle büyülüyor.
8. ArcelorMittal Orbit
Londra’yı en tepeden görüp, eşsiz manzarayı izleyip bir de dev kaydıraktan kaymanızı tavsiye ediyorum. Bir Avrupa şehrine gidiyorsak hem kültürlenmeli hem de eğlenmeliyiz.
9. Highgate Mezarlığı
Karl Marks’ın da mezarının bulunduğu dev mezarlığın içinde bir park ve dinlenme alanı da bulunuyor. Burada Victoria dönemine ait mezar alışkanlıklarını, muhteşem taş işçiliğini, birbirinden ilginç heykelleri görmeniz mümkün.
10. Churchill War Rooms
Başta sadece Churchill’e ait bir müzeye girmiş gibi hissedebilirsiniz, ancak tarihin ayrıntılarının ilk günkü haliyle korunmuş olmasından çok etkileneceksiniz. Özellikle de Çanakkale Savaşı ve Atatürk’ü tüm gerçekliğiyle anlatış tarzlarına hayran olmamak mümkün değil.
11. Paul’s Cathedral
Londra’nın simgesi haline gelmiş çok görkemli ve etkileyici bir yapı. Tarihi ve mimarisi ile muhteşem Londra manzarası ile görmenizi tavsiye ettiğim bir Londra klasiği!
12. Hyde Park
Londra’ya daha çok yaz mevsiminde gitmenizi önermekle birlikte, Hyde Park’a yaz, kış, bahar bence her mevsimde gidebilirsiniz. Zira her hali ayrı bir güzel! Özellikle Aralık ayında giderseniz yeni yıla özel lunaparkta çılgınlar gibi eğlenmeniz mümkün.
Royal Academy of Arts
Sanat eserlerine, kültür turizmine meraklı olanlar için belki de Londra’nın en dikkat çekici yerlerinden birisi diyebilirim. Londra’nın ortasında bir müze, bir sergi, bir sanat evi her ne söylesek olur, sanatsal bir deneyim sizi bekliyor!