Tüm yıl boyu hemen her yerde bulunabilen rezene bitkisinin; soğanı, yaprakları ve tohumları tüketilebiliyor. Rezene soğanı ve yaprakları dünya mutfağında yemeklere lezzet katmak ve sağlık değerini artırmak için kullanılırken, tohumlar ise çay olarak demlenip tüketiliyor. Dünya genelinde yüz yıllardır tüketilen rezene çayı, ülkemizde son 10-20 yıldır popülerlik kazanmış, özellikle de emzirme dönemindeki kadınların gaz ve şişkinlik şikayetlerini azaltmak, anne sütünü artırmak bakımından mucizevi faydaları görülmüştür. Bununla birlikte emzirme dönemi dışında da gaz ve şişkinlik sorunu yaşayanlar yemeklere birkaç yaprak rezene atabilirler ya da yemeklerden sonra bir fincan rezene çayı tüketebilirler. Tüm bunlardan yola çıkarak rezene bitkisinin ve rezene çayının; A, C vitaminleri, folik asit, demir, potasyum, lif bakımından zengin olmaları dolayısıyla metabolizmayı güçlendirdiği ve özellikle mide, bağırsak, sindirim sorunlarını önlediği söylenebilir. hatta C vitamini açısından değerli olan rezenenin antioksidanlar yönünden zengin olmasının da bağışıklık sistemini güçlendirdiği, kişiyi hastalıklara karşı koruduğunun altını çizmekte fayda var.

Rezene bitkisinin besin değerleri

100 gram rezene tohumu, yaprağı ya da soğanında;

4,19 gram karbonhidrat,

3,86 gram protein,

0,39 gram yağ,

4,58 gram lif,

189 miligram sodyum,

604 miligram potasyum,

243 miligram kalsiyum,

312 miligram A vitamini,

76,9 miligram C vitamini,

11,11 miligram demir içeriyor.

Rezene çayı, metabolizmayı güçlendirir!

Antik çağlarda gücün ve uzun ömürlü oluşun sembolü olarak görülen rezene, düzenli olarak tüketildiğinde bünyeyi güçlendiriyor. Rezene bitkisinin tohumlarından yağılan rezene çayı da, çok kuvvetli bir antioksidan olduğu için bağışıklık sisteminin fonksiyonlarını destekliyor. Serbest radikaller, parazitler ve virüsler metabolizmayı güçsüzleştiriyor, hastalıklara yol açıyor, antioksidan içerikli besinlerin, bitkilerin düzenli olarak tüketilmesi durumunda vücut bu zararlı oluşumlarla savaşacak gücü ediniyor. Bu bağlamda günde 1 fincan rezene çayı metabolizmanızı zararlı oluşumlarla karşı kuvvetlendirir.

Rezene çayı, doğal bir antibiyotiktir!

Antioksidanlar bakımından zengin içeriğiyle rezene çayının metabolizmayı güçlendiriyor olması, hastalıklara karşı da koruyucu bir kalkan oluşturması anlamına geliyor. Vücudun çeşitli yerlerinde ve özellikle de ciltte meydana gelen enfeksiyonlarda, iltihaplı rahatsızlıklarda rezene çayı tüketmek tedavi edici bir etki gösterecektir.

Rezene çayı, sindirim sisteminin fonksiyonlarını destekler!

İçeriğinde bolca diyet lifi barındıran rezene çayı, düzenli olarak tüketildiğinde mide ve bağırsak odaklı pek çok sağlık sorununu önler, var olanları da giderir. Rezene çayı, midedeki besinlerin daha hızlı bir şekilde parçalanması, ayrıştırılması ve sindirilmesini sağlar. Mide ve bağırsaklar da kendi görevlerini layıkıyla yerine getirebildiğinde kabızlık, ishal gibi sindirim sorunları ve uzun vadede mide ve bağırsak kanserleri bile önlenebilecektir.

Rezene çayı, bazı kanser türlerinin gelişimini önler!

Rezene çayı olarak tüketilen rezene tohumlarının, çok güçlü bir antioksidan kaynağı oldukları biliniyor. Aslına bakılırsa vücutta kanserli hücre oluşumuna sebep olan etkenler de, serbest radikallerdir. İşte bu bakımdan rezene çayı ile vücuda alınan antioksidanlar, serbest radikallerle savaşmakta çok başarılı olduklarından kanserli hücre üremesinin önüne geçebileceği düşünülüyor. Zira rezene çayı; sindirim, bağışıklık sistemlerinin fonksiyonlarını gerçekleştirmelerine yardım ediyor ve bünyeyi güçlendiriyor. Dolayısıyla da kanser de dahil, pek çok hastalığa karşı vücudu koruyor.

Rezene çayı, kolesterolü dengeler!

Lif açısından zengin beslenmek, kötü kolesterolün düşmesi, vücuttaki kolesterol seviyesinin dengede tutulmasını sağlıyor. Rezene çayının da lif bakımından zengin olduğunu düşündüğümüzde, kötü kolesterolü düşürmek için düzenli olarak rezene çayı tüketmenin faydalı olduğunu söylemek mümkün. İşte vücutta kolesterol dengede olduğunda ise; kalp ve damar hastalıkları, kalp krizi, felç geçirme riski de buna paralel olarak azalmaktadır.

Rezene çayı, gaz ve şişkinliği önler!

Sağlıksız beslenme ve az çalışan sindirim sisteminden kaynaklanan gaz ve şişkinlik sorunlarına karşı rezene çayı tüketimi önerilir. Zira rezene çayı; antioksidanlar bakımından zengin olmakla birlikte, mirsen, fenkondan, kavikol, cineol gibi uçucu bileşenler de içermektedir. Dolayısıyla özellikle emzirme dönemindeki kadınlar ve aslında şişkinlik sorunu yaşayan her yaştan bireyler yemeklerden sonra rezene çayı tüketebilirler.

Rezene çayı, kilo verme sürecini destekler!

Bağırsakların, midenin çalışmasına yardım eden, sindirim sisteminin işini kolaylaştıran rezene çayı, elbette ki kilo vermeyi de kolaylaştırır. Zira sindirim, boşaltın fonksiyonları tam olarak çalıştığında vücutta yağ birikimi de daha az olacaktır.

Rezene çayı, kırmızı kan hücrelerinin çoğalmasını sağlar!

Toplam kan miktarının yaklaşık % 45’ini oluşturan kırmızı kan hücreleri tüm metabolizmanın, vücudun sağlıklı olabilmesi için çok büyük önem arz eder. İşte bu kırmızı kan hücrelerinin çoğalmalarına yardımcı olan nadir besin maddelerinden birisi olan rezene çayı da sağlığımız için vazgeçilmez değerdedir. Kırmızı kan hücrelerinin yenilenmesi ve üretimi için gerekli olan doğal bileşenler rezene çayında mevcuttur.

Rezene çayı, kan basıncını, kalp atışını dengeler!

Rezene bitkisi antioksidanlar ve potasyum bakımından zengindir. Dolayısıyla da rezene çayı; kişiyi ruhen ve bedenen güçlendiren, rahatlatan bir içecektir. Kişinin rutin hayat içinde gün boyu yaşadığı dengesizlikler, kaotik ortamlar ve depresif kişiler; kalp atışı ve kan basıncı hızını olumsuz etkileyebiliyor. Akşamları bir fincan ılık rezene çayı tüketerek bu karmaşık ve sağlıksız ruhu, bedeni rahatlatmak, kalp atış hızını ve kan basıncı değerini normale döndürmek, dengelemek mümkün.

Rezene çayı, sinir sisteminin fonksiyonlarını destekler!

Gece uykusuzluğu dolayısıyla sabahları gergin olan ya da gün içindeki sorunlardan, karmaşadan dolayı eve gergin gelen kişilerin 1 fincan ılık rezene çayı içmeleri ruh hallerini yumuşatacaktır. Zira rezene çayı sinir sistemini korur, güçlendirir ve uzun süreli rahatlama sağlar.

Rezene çayı, cilt sağlığını korur, cildi besler!

Rezene bitkisinin içinde bulunan; A, C, E vitaminleri, bakır, demir, potasyum, selenyum, magnezyum ve çinko sağlıklı bir cilt için ihtiyacımız olan her şeyi bize sağlar. Düzenli olarak günde bir fincan rezene çayı tüketerek sivilce, akne, cilt lekelenmeleri, kırışıklıklar gibi pek çok cilt sorununu önlemek, bazılarını gidermek mümkündür. Özellikle iltihaplı cilt problemlerinde, cildin tahriş olduğu vakalarda rezene çayının mucizevi etkisinden yararlanmakta fayda var.

Rezene çayı, tansiyonu dengede tutar!

Düzenli olarak tüketildiğinde kişiyi ruhsal ve fiziksel olarak güçlendiren, rahatlatan rezene çayı; tıpkı kan basıncı, kalp atış hızı ve kolesterol gibi tansiyonu da dengede tutar. Bu sayede yüksek tansiyondan kaynaklı başta kalp hastalıkları olmak üzere pek çok hastalık da önlenmiş olur.

Rezene çayı, solunum sisteminin fonksiyonlarını destekler!

Astım, bronşit gibi solunum sorunları yaşayanlar veya solunum sistemi problemlerinden dolayı özellikle mevsim geçişlerinde sık sık hastalanan kişilere günde 1 fincan ılık rezene çayı içmelerini öneriyorum. Zira rezene çayı broşları, solunum yollarını açar.

Rezene çayı tüketecek olanlara öneriler

  • Tıpkı tüm diğer doğal besinlerde olduğu gibi rezene çayında da aşırı tüketimden uzak durmalısınız. Örneğin sakinleştirici etkisi var ya da anne sütünü artırıyor diye, günde 2 fincandan fazla içmeyin.
  • Her hangi bir hastalığın tedavisi için ilaç kullanıyorsanız, rezene çayı tüketmeden önce doktorunuza danışın.
  • Rezene çayını ünlü markaların paketlediği poşet çaylar şeklinde tüketmek yerine, aktardan alıp içeriğinde sadece rezene olduğunu görerek tüketmenizde fayda var.