Doğada zaman geçirmek genel sağlığımızı iyileştirebilir ancak ona ne kadar maruz kalmamız gerekli? Yeni bir çalışmada faydaları elde edebilmek için her hafta 2 saatin yeterli olduğu sonucuna varılmış ancak geride bazı önemli sorular hala mevcut.

Batı toplumlarında doğayla etkileşim yavaşça azalıyor ve bilimadamları parklar, ormanlık alanlar ve sahiller ile tekrar bağlantı kurmanın genel sağlığımız ve sağlıklı olma hissimize fayda sağlayıp sağlamayacağını merak ediyorlar.

Bunun için pek çok değişen kalitede çalışma yapılmış ve insanların doğayla etkileşimlerinin genel sağlıkta oynadığı roller incelenmiş.

Örneğin bir çalışmada, daha fazla ağaç bulunan bir bölgede yaşamanın kişinin hem fiziksel hem de zihinsel algılarını arttırdığı, kardiyometabolik rahatsızlıkların riskini azalttığı görülmüş.

2016 yılındaki bir değerlendirmede ise, daha fazla yeşil alanları olan bir bölgede yaşamanın özellikle kardiyovasküler hastalıklardan kaynaklı ölümleri azalttığı sonucuna varılmış.

Yeşil alanları ziyaret etmenin faydalarına dair kanıtların yavaşça birikmelerine karşın, hiç kimse bu faydaları elde etmek için bireylerin doğada tam olarak ne kadar vakit geçirmeleri gerektiğini hesaplamamış.

İsveç’teki Uppsala Üniversitesi ve İngiltere’deki Exeter Üniversitesi Tıp Okulu tarafından yapılan yeni bir çalışmanın yazarları, her hafta doğada geçirilen zaman ile subjektif sağlık hissi ve kendi sağlığına dair düşünceler arasındaki ilişkiyi incelemeyi hedeflemişler.

Bulgular Scientific Reports’ta yayınlanmış.

Doğayla Etkileşimi Zamanlamak

Araştırma için ekip, İngiliz toplumunun temsili bir örneğini içeren Doğal Çevre ile Etkileşim Gözlemi anketinin verilerini kulanmış. Araştırmacılar bu anket için katılımcıların evlerinde yüzyüze görüşmeler yapmışlar.

20.264 insanlık bir örneklem kullanılmış ve onlara çeşitli sorular sorulmuş. Bu sorular arasında “Genel sağlığınız nasıl?” ve “Bugünlerde yaşamınıza dair tatmininiz ne kadar?” gibi sorular da mevcutmuş.

Ayrıca katılımcılara son 7 gün içerisinde doğayla ne kadar bağlantıda oldukları sorulmuş ve doğa tanımı içerisinde parklar, kanallar, doğa bölgeleri, sahil ve plajlar ile tarlada, ormanlarda, dağlarda ve nehirler bulunuyormuş. Ancak rutin alışveriş yolculukları ve kendi bahçenizde geçirilen zaman buna dahil edilmemiş.

Araştırmacılar bireylerin doğaya ne kadar sık gittiklerini ve her ziyaretlerinin süresini de sormuşlar ve bu bilgilerden bireylerin her hafta doğaya ortalama ne kadar maruz kaldıklarını öğrenmişler.

Analizden önce uzun bir değişken listesi de kontrol edilmiş ve bunun içerisinde cinsiyet, yaş, her hafta yapılan ortalama egzersiz miktarı, lokal çevrenin yoksunluk düzeyi, köpek sahipliği ve ilişki durumu gibi pek çok değişken bulunuyormuş.

Her Hafta 2 Saat

Katılımcılar her hafta 2 saatlik düzeyde doğaya maruz kalana kadar sağlıklı hissetme durumunda dikkat çekici bir fayda ortaya çıkmamış. Daha azı ciddi bir değişim yaratmamış ve daha fazlası ise pozitif etkiyi arttırmamış.

Bu 2 saat tek seferde uzun bir süre de olabilir, kısa ziyaretler ile de birden çok defa yapılabilir.

Çalışmanın baş yazarı Dr. Mathew P. White şöyle diyor: “Haftada iki saat pek çok insan için gerçekçi bir hedef, özellikle de faydalarını elde etmek için haftaya yayılması mümkünse.”

Çalışmanın yazarları pozitif etkinin boyutunu tartışıyorlar ve doğa ile her hafta 2 saat bağlantıda kalmanın sağlıklı olma hissi konusunda aşağıdaki konulara benzer farklar yarattığını belirtiyorlar:

  • yüksek ve düşük mahrumiyet bölgelerinde yaşayan insanlar
  • yüksek ve düşük sosyal düzeyde mesleklerde çalışmak
  • geçen hafta önerilen fiziksel aktivite düzeyinde bulunan ve bulunmayan insanlar

Etkinin etkileyici boyutundan dolayı ekip, toplum sağlığı yetkililerinin yakın zamanda yeni politikalar için daha fazla kanıta sahip olacaklarını düşünüyorlar ve ekliyorlar: “Doğada zaman geçirmenin sağlığınız ve sağlıklı olma hissiniz için iyi olmasının pek çok sebebi var. Bunlar arasında yaşamdaki durumlara dair perspektif kazanmak, stresi azaltmak ve aile ile arkadaşlarla kaliteli zamandan keyif almak bulunuyor. Mevcut bulgular, sağlık uzmanlarına da sağlığın iyileştirilmesi için haftalık fiziksel aktivite önerileri gibi doğada zaman geçirme önerileri konusunda fikir vereceklerdir.”

Sınırlamalar

Çalışma sebep sonuç problemi ile karşılaşıyor. Örneğin depresif belirtiler yaşayan insanlar belki de ormanları ziyaret etme isteğine sahip olmuyorlar.

Yazarlar da bu konuda şöyle diyorlar: “En azından kısmen, sağlıklı, mutlu insanların doğada daha fazla vakit geçirmeleri gibi bir bağlantının varlığını reddedemeyiz.”

Ayrıca haftalık doğaya maruz kalma düzeyi konusundaki ölçüm yöntemlerinin mükemmel olmadığını da belirtiyorlar ve sadece geçen haftaya dair rastgele seçilmiş bir ziyarete dair sorular sorulduğunu belirtiyorlar. Fakat ekip, 20.000’den fazla kişide bu etkinin çok önemli olmayacağını belirtiyor.

Bunun yanında insan hafızası mükemmel olmadığı için görüşmelerden elde edilen verilere dikkatle yaklaşılmalı.

2 saatlik sınır en önemli istatistik olsa da, yazarlar bu noktada da dikkat öneriyorlar. Çünkü verilerde bulunan ziyaret saatleri kesin olmaktan uzaktalar. İnsanların doğa ziyaretlerini 1 saat 23 dakika veya 2 saat 49 dakika yerine 1 veya 2 saat diye anlatma ihtimalleri yüksek.

Bu sınırlamalar bir yana, doğada vakit geçirmenin psikolojik faydalarına dair kanıtlar da giderek artıyor.