Bağışıklık sisteminizi güçlü ve dirençli tutmak, hangi mevsim olursa olsun oldukça önemlidir. Tüketilen gıdalar, bağışıklık sistemini etkileyen en önemli faktörler arasında bulunmaktadır. Bazı gıdalar, olası hastalıklara karşı koruma kalkanı oluştururken, bazı gıdalar hastalanmanızı hızlandırabilmektedir. Bu sebeple de tercih edilen gıdalar bağışıklık sistemi için oldukça önemlidir.

1. Demirden zengin besinler

Demir, bağışıklık işlevinde önemli bir rol oynayan bir mineraldir. Çok az demir içeren bir diyet, anemiye yol açabilir ve bağışıklık sisteminin zayıflamasına sebep olabilir. Bu nedenle et, kümes hayvanları, balık, kabuklu deniz hayvanları, baklagiller, fındık, tohumlar, turpgiller sebzeler ve kurutulmuş meyveler gibi demir açısından zengin gıdaların alımını optimize etmek önemlidir. Bunun dışında yemeklerin pişirilme sürecinde dökme demir tencereler kullanmak da besinlerdeki demiri maksimum oranda koruyacaktır. Demir açısından zengin yiyecekleri C vitamini kaynağı ile birleştirmek, emiliminizi daha da artırmanıza yardımcı olabilir. Bununla birlikte, aşırı yüksek demir seviyelerinin zararlı olabileceğini ve aslında bağışıklık sistemini bastırabileceğini hatırlamak önemlidir  Bu nedenle demir takviyelerini yalnızca bir demir eksikliğiniz varsa veya bir doktor tavsiyesi üzerine kullanmanız en iyisidir.

Sonuç: Optimal kan demir seviyeleri, bağışıklık işlevinizin iyileştirilmesine yardımcı olur. Bu nedenle, diyetinize demir açısından zengin besinler eklemek avantajlıdır.

2. Probiotik açıdan zengin besinler

Probiyotikler bakımından zengin besinlerin bağışıklık işlevini artırmaya yardımcı olduğu düşünülmektedir. Probiyotikler bağırsakta yaşayan faydalı bağışık bakterilerdir ve bağışıklık sisteminizi uyarırlar. Ayrıca, bağırsak astarının sağlığının korunmasına yardımcı olurlar; bu, istenmeyen maddelerin vücuda “sızıntı yapmasını” önlemeye ve bir bağışıklık tepkisine neden olabilir.

Bunun dışında probiyotiklerin üst solunum yolu enfeksiyonları gelişme riskini% 42’ye kadar azaltmaktadır. Çalışmalar, insanlar hastalandıklarında düzenli olarak probiyotik kullananlara antibiyotik gereksinimi% 33 daha düşük olduğunu gösteriyor. Bazı durumlarda, düzenli olarak tüketilen probiyotikler, hastalıktan daha hızlı iyileşme sağlayabilmektedir.

Probiyotiklerin zengin kaynakları arasında ise; lahana turşusu,  yoğurt, kefir, bulunduğu unutulmamalıdır.

Sonuç: Probiyotikler, bağışıklık sisteminizi güçlendirmenize yardımcı olabilir. Demirden zengin besinler demir eksikliği belirtilerinizin ciddiyetini azaltabilir ve hasta olduğunuzda daha hızlı iyileşmenizi sağlayabilir.

3. Narenciye

Portakal, greyfurt ve mandalina gibi meyveler, iyi bilinen bir bağışıklık güçlendiricisi olan C vitamini açısından zengindir. C vitamini, antibakteriyel ve antienflamatuar özellikleri ile tanınır. Ayrıca enfeksiyona karşı koruyucu bir bariyer görevi gören derinizin bütünlüğünü korumaya yardımcı olur.

Buna ek olarak, C vitamini viral veya bakteriyel enfeksiyonlara yanıt olarak oluşan zararlı bileşiklere karşı bağışıklık hücrelerini korumaya yardımcı antioksidan olarak görev yapabilir. Bu nedenle, yeterli miktarda C vitamini almak bağışıklık sisteminizi güçlendirmenin mükemmel bir yoludur ve enfeksiyon riskini azaltmaktadır. Bazı çalışmalar ayrıca, soğuk algınlığı sırasında C vitamini alımınızı artırmanın daha hızlı iyileşmeye yardımcı olacağını göstermektedir.

C vitamini açısından zengin diğer gıdalar ise; biber, guavas, koyu yapraklı yeşillikler, brokoli, çilek, domates, papaya ve bezelye olarak sayılabilir.

Sonuç: Narenciye ve diğer C vitamini bakımından zengin gıdalar bağışıklık sisteminizi artırmanıza yardımcı olabilir. Bu, muhtemelen enfeksiyon riskinizi düşürür ve iyileşmenizi hızlandırabilir.

4. Zencefil

Zencefil, zehirlenme riskini azaltmaya yardımcı olduğu düşünülen bir biyoaktif madde açısından zengindir. Aslında, zencefil, E. coli, Candida ve Salmonella da dahil olmak üzere çeşitli bakteri türlerinin büyümesini engelleyebilecek antimikrobiyal özelliklere sahip bir besin olarak karşımıza çıkmaktadır.vİnsan hücreleri üzerine yapılan araştırmalar, taze zencefilin birçok solunum yolu enfeksiyonundan sorumlu bir virüs olan insan sinsityal virüsü (HRSV) ile mücadelede yardımcı olabileceğini göstermektedir.   Son olarak zencefil, bulantı önleyici etkilere sahiptir ve grip bulaşması belirtilerinizi azaltmanıza yardımcı olabilir. Etkili dozaj yönergelerini belirlemek için daha fazla araştırma gerekmektedir.

Sonuç: zencefil düzenli olarak tüketilmelidir. Bu sayede, enfeksiyon riskinizi azaltmanıza yardımcı olur ve hasta olduğunuzda bulantı gibi rahatsız edici belirtileri ortadan kaldırabilir..

5. Sarımsak

Sarımsak, enfeksiyon riskinizi azaltmaya yardımcı olabilecek aktif bileşikler içerir. Örneğin, sarımsaktaki ana aktif bileşik olan allisin, bağışıklık hücrelerinin soğuk algınlığı ve grip ile mücadele yeteneklerini geliştirdiği düşünülmektedir. Sarımsak; bakteriyel ve viral enfeksiyonlarla mücadelede yardımcı olabilecek antimikrobiyal ve antiviral özelliklere sahiptir.  Sarımsağın bağışıklık kazandıran etkilerini en üst düzeye çıkarmak için günde iki ila üç kez sarımsak içerikleri yemekler ya da besinler tüketilmelidir. Sarımsağın parçalanması ve pişirmeden önce 10 dakika beklenmesi de etkilerini arttırmaya yardımcı olabilir.

Sonuç: Günde iki ila üç farklı sarımsak tüketmek bağışıklık sisteminizi güçlendirmenize yardımcı olabilir. Sarımsak, yaygın soğuk algınlığı ve grip belirtilerini ve süresini azaltmada özellikle etkilidir.

6. Kırmızı meyveler

Uzun yıllar boyunca Yerli Amerikalılar, soğuk algınlığı gibi enfeksiyonları tedavi etmek için çilek gibi kırmızı meyveleri kullandılar. Kırmızı meyveler, antimikrobiyal özelliklere sahip faydalı bitki bileşiklerinin bir grubu olan polifenollerin zengin bir kaynağıdır, bu sebeple de bağışıklık sistemini kuvvetlendirici özellikleri bulunmaktadır. Örneğin, bir meyve polifenolü olan quercetin, yoğun bir egzersizden sonra hastalanma riskinizi azaltmada özellikle etkili olduğu düşünülmektedir.

Çalışmalar aynı zamanda çileklerin ve bunların polifenollerinin gribten sorumlu influenza virüsüne karşı koruma yeteneğine sahip olduğunu göstermektedir. Hatta Staphylococcus, E. coli ve Salmonella enfeksiyonlarına karşı savunma sağlayabildiğini ortaya koymuştur. Kırmızı meyveler genellikle yüksek miktarda C vitamini içermektedir.

Sonuç: Kırmızı meyveler, viral veya bakteriyel enfeksiyon riskinizi azaltmaya yardımcı olabilecek yararlı bitki bileşiklerini içerir.

7. Hindistan Cevizi Yağı

Hindistan cevizi yağı antimikrobiyal özelliklere sahip bir yağ kategorisi olan orta zincirli trigliseridleri (MCT’ler) içerir. Hindistan cevizi yağında bulunan en yaygın MCT türü laurik asittir ve sindirim sırasında monolaurin diye bilinen bir maddeye dönüştürülür. Hem laurik asit hem de monolaurin zararlı virüsleri, bakteri ve mantarları öldürme kabiliyetine sahiptir. Örneğin, araştırmacılar, hindistancevizi yağlarının mide ülseri, sinüzit, diş boşlukları, gıda zehirlenmesi ve üriner sistem enfeksiyonlarına neden olan bakteri türlerine karşı savaşabileceğini bildirmektedir.

Araştırmacılar ayrıca hindistancevizi yağının influenza ve hepatit C’den sorumlu virüslere karşı etkili olabileceğine inanıyorlar. Ayrıca, insanlarda maya enfeksiyonlarının ortak bir nedeni olan Candida albicans ile mücadeleye yardımcı olabileceğine dair araştırmalar mevcuttur.

8. Meyan kökü

Meyan, Glycyrrhiza glabra bitkisinin kurutulmuş kökünden yapılan bir baharattır. Binlerce yıldır Asya ve Avrupa’daki geleneksel bitki tıbbında kullanılmıştır. Araştırmalar, meyan kökünün E. coli, Candida albicans ve Staphylococcus aureus gibi bazı mantar ve bakterilerle savaşabilme yeteneğine sahip olduğunu göstermektedir. Meyan ayrıca grip, gastroenterit ve çocuk felcinden sorumlu virüslerle mücadele edebilir. Bununla birlikte, meyankökü içeren birçok ürünün şeker açısından çok yüksek olduğu unutulmamalıdır. Şeker alımını azaltmaya çalışan kişiler, meyan çayı gibi daha düşük şeker seçeneklerini tercih etmelidir.

Ek olarak, fazla meyan kökü tüketmek, yüksek tansiyon, anormal kalp ritmini ve erken doğum riskini artırmak gibi birtakım yan etkilere neden olabilir.

Sonuç: Meyan kökü, vücudunuzun çeşitli virüslerle, bakterilerle ve mantarlarla savaşmasına yardımcı olabilir. Bununla birlikte, aşırı alım, yüksek tansiyon da dahil olmak üzere bazı yan etki risklerini artırabilir.

9. Kuruyemişler

Selenyum, bakır, E vitamini ve çinko açısından zengin olan kuruyemişler, sağlıklı gıdalar arasındadır. Bunların hepsi sağlıklı bir bağışıklık sisteminin korunmasında rol oynamaktadır. Susam tohumu ve badem özellikle iyi bakır ve E vitamini kaynaklarıdır, kabak çekirdeği ve kaju fıstığı çinko bakımından zengindir.

Sonuç: Kabuklu yemişler ve tohumlar, bağışıklık sağlığında önemli bir rol oynayan iyi bir selenyum, bakır, E vitamini ve çinko kaynağıdır.

10. Tatlı Patates

Tatlı patatesler sadece lezzetli değil aynı zamanda A vitamini bakımından zengindirler. A vitamini açısından yeteri kadar gıdayı tüketmemek, zayıf bir bağışıklık sistemine ve enfeksiyonlara karşı daha yüksek hassasiyete bağlanan bir eksikliğe neden olabilir. Örneğin, bir çalışmada A vitamini eksikliği olan çocukların solunum semptomlarına yakalanma olasılığı normal vitamin A seviyesine göre% 35 daha yüksek olduğu bulunmuştur. Bir başka çalışmada, bebeklerin A vitamini takviyelerinin verilmesinin bazı aşılara yanıtlarını iyileştirmeye yardımcı olabileceği ortaya konmuştur.

Bununla birlikte, aşırı A vitamini alımının bulantı, baş ağrısı, zayıf kemikler, koma ve hatta erken ölüm gibi olumsuz etkilere yol açabileceği de unutulmamalıdır. Bu sebeple de A vitamini takviyesi, yalnızca doktor kontrolü ve önerisi dahilinde alınmalıdır. Gebelik sırasında alınan A vitamini takviyelerinin yüksek miktarda alınması da doğum kusurları riskini artırabilir.  Tatlı patateslerin yanı sıra, A vitamini açısından yüksek olan diğer gıdalar; havuç, koyu yeşil yapraklı sebzeler, kabak, kuru kayısı, kırmızı biber, balık tüketilebilir.

Sonuç: Tatlı patatesler ve diğer A vitamini bakımından zengin gıdalar bağışıklık sistemini artırmaya ve enfeksiyon olasılığını azaltmaya yardımcı olabilir.