Hepimiz günlük hayatın koşturmacası içinde işimiz, ilişkilerimiz, ailemiz gibi uzayan bir listeyle baş etmeye çalışıyoruz. Fakat hayatımızda gerçekten kontrol edebileceğimiz çok az şey var. Eğer bu değişkenlerin ne olduğunu saptayıp, onlar üzerindeki hakimiyetimizi güçlendirirsek, hayatımızı değiştirme gücüne de sahip oluruz. Catherine Goldberg tarafından paylaşılan hayatınızda kontrolünü elinizde tutabileceğiniz konulardaki ipuçlarını, sizler için derledik.

 

Mutluluk ve başarı arasında sıkı bir ilişki vardır. Daha büyük bir mutluluk, insanı daha büyük başarılara götürür. Hayatımızdaki bu iki önemli unsura da, alışkanlıklarımızı kırarak ya da rutinimizde küçük sapmalar yaratarak ulaşabiliriz. Gerçekleştirdiğimiz bu küçük değişimler, üst üste eklenerek, hayatımızda olmasını istediğimiz büyük değişimlere dönüşürler.

 

Gün içinde verdiğimiz milyonlarca karar ya tamamen olumlu ya tamamen olumsuz ya da nötr olan karalardır. Bizim için sağlıklı olan seçimleri yapmak zor gözükse de, alacağımız karşılıklar da büyük olur. Üstelik bir kere çaba sarf etmeye başladığınızda, bu seçimlerin ne kadar kolaylaştığını şaşırarak görürsünüz. Kendi kontrolümüz altındaki şeyler konusunda ipleri nasıl elimizde tutacağımızı öğrenerek daha fazla olumlu seçimler yapabilir, olumsuz olanları azaltabilir ve bizi güçlendiren pozitif davranışları da refleks haline getirebiliriz. O yüzden kontrol edemediğiniz şeyleri bırakın ve zamanınızı, kontrol edebileceklerinizle harcayın.

nefes

  1. Nefes alın, nefes verin, tekrarlayın

Çoğu zaman nefes alış verişimize hiç dikkat etmeyiz. Bu konunun ne kadar önemli olduğunu söylemeye gerek yok, fakat bir o kadar önemli olan başka bir nokta da nefes alış verişimize odaklanabilme becerisidir. Nefes aldığınızda göğüs kafesinizin genişlediğini, nefes verdiğinizde ise yumuşadığını hissedebiliyor musunuz? En çok inip kalkan kısmın neresi olduğunu biliyor musunuz? Gevşemenin ve düşüncelerimizin hızını yavaşlatmanın tek yolu, nefes alış verişimizin farkında olmaktır. Tatsız bir şeyler yaşadığınızda, sadece birkaç derin nefes alın ve kötü giden şeylere değil, nefesinize odaklanın. Nefes aldığınızda 1, nefes verdiğinizde de 2 kez sayarak 10’a kadar gelin ve tekrar baştan başlayın. Kendinizi anında daha iyi ve sakin hissedeceksiniz.

  1. Kendinizle konuşun

Hepimizin kafasının içinde bir ses vardır ve bu ses çoğu zaman o kadar eleştireldir ki, mutluluk ve başarı ile aramıza girer. Her gün, kendinizle yaptığınız negatif konuşmaları sayın. Kendinizi ne kadar sıklıkla eleştirdiğinizi görünce şaşıracaksınız. Sizi mutsuz eden bu sesi fark edip, yerine cesaretlendirici cümleler koyarsanız, davranışlarınız da değişmeye başlayacak. Kendinizle konuşurken şefkatli olun. Yeterince iyi olmadığınızı söylemektense, kendinize sevgi ve ilgiyi hak ettiğinizi hatırlatın ya da hata yapmanın yanlış bir şey olmadığını ve herkesin yaptığını söyleyin.

  1. Teşekkür edin

 

Eğer minnettar olma duygusunu her gün yaşarsanız, mutluluk ve verimliliğiniz de artacaktır. Şükretme hissiyatını beslemek, umuda odaklanmamız ve canlı ve iyimser olmamız konusunda bizi eğitir. Ruh halimizi yükseltip, yürüdüğümüz yolda devam etmemizi sağlamasının dışında, aksaklıklar ve terslikler karşısında yılmamamız için bize cesaret ve direnç kazandırır.

nefes-almak

  1. Vücut dilini çok iyi konuşun

Nörolog Amy Cuddy’ye göre, sadece bedeninizi kullanma şeklinizi değiştirerek, güçlü ve kendinden emin bir hava yaratabilirsiniz. Örneğin, güçlü bir şekilde yere basan genişçe açılmış ayaklarınız ve belinizde koyduğunuz elinizle güçlü bir duruş yarattığınızda, kapladığınız alanın artması testosteronu yükseltip, stres hormonu kortizolu azaltır. Sonuç olarak da bu güçlü poz, kendinizi daha güvende hissetmenizi sağlar. Önemli bir iş görüşmesine gitmeden önce hatta her evden çıktığınızda, bunu kendinize hatırlatın.

spor-sonrasi

  1. Fitness yapın (hem fiziksel ve hem de zihinsel olarak)

 

Egzersiz (fitness) yapmak, size, hiçbir şey düşünmeden en sevdiğiniz müziği dinleme fırsatı sunar. Spor salonuna gitmeseniz bile, en azından gün içinde 20 dakika hareket etmelisiniz. Hareket etmek zihninizi boşaltır ve bedeninizin, yaratıcı potansiyelinizden daha fazla yararlanmasını sağlar. Yürümenin, yaratıcılığı artırdığı da kanıtlanmış bir durum.

 

Bununla birlikte, beyninizi hareketlendirmek de bir o kadar önemli. İster sudoku yapın ister bulmaca çözün ya da zihin açıcı başka aktiviteler yapın, beyniniz bu farkı hissedecektir. Meditasyon da aynı etkiyi gösterir. Günde sadece 20-30 dakikalık bir meditasyonla odaklanmanızı artırabilir, stres ve gerginliğinizi azaltabilir, hatta fiziksel acıyı bile hafifletebilirsiniz.

karnabahar-yemegi

  1. Yemek konusunda akıllıca tercihler yapın

Tadı harika bile olsa abur cuburlar, hayatta yaptığımız ‘tamamen olumsuz’ seçimler sınıfına girer. Vücudunuzu ve zihninizi yavaşlatır, ikisine de zarar verir. Çok fazla şeker tüketmek, metabolik sendrom ve kalp damar hastalıkları da dahil olmak üzere sağlıkla ilgili birçok olumsuz durumla ilişkilendiriliyor. Aniden bastıran açlıklar ve ruh durumundaki değişikliklerin yaratıcılığı öldürdüğünü de söylemeye gerek yok. Ayrıca işlenmiş gıdaların, diyabet, obezite hatta meme kanseri gibi hastalıkları artırdığı da kanıtlanmış durumda. Bir paket havuç ya da bir avuç meyve gibi küçük şeyler hazırlayıp el altında tutarak, açlık anında daha sağlıklı atıştırmalıklara uzanmayı garantilemiş oluruz. Yanınızda taşıyabileceğiniz ve hazırlaması kolay atıştırmalıklar, lezzetli oldukları kadar besleyicidir de.

uyku

  1. Uykunuzu alın

 

Konsantrasyon, odaklanma, iş ve akademik performans, iştahın kontrol altında tutulması ve sağlıkla ilgili diğer olumlu durumlar açısından, uyku hayati bir önem taşır. İyi bir uyku alışkanlığı elde edebilmek için, birkaç rutin belirlemeniz gerekir. Aynı saatte yatıp aynı saatte uyanmak bunlardan biri. Eğer zihniniz gevşeyemiyorsa, kendinize, bugün yaptıklarınızla ne kadar gurur duyduğunuzu hatırlatıp, şimdi de bedeninizi ve zihninizi dinlendirmek istediğinizi söyleyin. İsterseniz, denenmiş ve sonuç alınmış uyku metotlarını da araştırabilirsiniz (Alkolü bırakmak da bunlardan biridir).