COVID-19 salgınını ve hastaneye yatışların artmasıyla birlikte zorunlu kapanmalar tekrar gerekli hale geldi. Bir yıla yakın bir zamandır planlarımız bozuldu, eğitimler online olarak gerçekleşir oldu ve aramıza sosyal mesafeler girdi. Bu durum pek çok ailenin kendilerini dağılmanın kıyısında hissetmelerine neden oldu. Çocuklar genel olarak inanılmaz derecede dirençli olsalar da onlara bakan kişileri takip etme eğiliminde olurlar. Bu nedenle pandemi gibi zorlu zamanlarda çocukların direncini arttırmak için yapabileceğiniz bazı şeyler bulunmaktadır.

Onlara zor şeyleri başarabildiklerini hatırlatın

Çocuklara bu salgını atlatmanın çok zor bir şey olduğunu, ancak daha önce de zor şeyleri atlattıklarını hatırlatmak yardımcı olabilir. Çocuklara, kendi kontrolleri dışında gerçekleşen diğer şeyleri ve bunları nasıl ele aldıklarını hatırlatmak için onlarla biraz zaman geçirin. Bu zorluk da sonunda geçecek ve sonrasında o kadar da zor gelmeyecek. Etrafımızda bize yardım eden başka insanlar olduğu zaman zor şeylerin üstesinden gelmenin çok daha kolay olduğunu çocuklarınıza hatırlatın. Bu salgını tek başımıza yenemeyecek olsak da birlikte olduğumuz sürece güçlüyüz. Çocuklarımızın hayatta karşılaştıkları tek zorluk bu olmayacaktır. Ancak bu zorluğun üstesinden gelmek, onlara ileride diğer zorlukların üstesinden gelmeleri için güç verecektir.

Umutla birlikte üzüntüyü de hoş karşılayın

Bazen çocuklarımız için umutlu olmak ve pozitif kalmak istediğimizde bu salgının önemli bir kısmı olan üzüntüyü istemeden de olsa görmezden geliriz. Bunu yapmak yerine çocukların kayıplarını kabul etmelerine ve üzüntülerini ifade etmelerine yardımcı olacak yollar bulmaya çalışın. Kimi insanlar salgın boyunca aile üyelerini ya da arkadaşlarını kaybettiler. Bu büyük kayıplar genelde kolayca belirlenebilen kayıplardır. Bununla birlikte arkadaşları ve büyükleri ziyaret etmek, okula gitmek, spor takımında yer almak ya da tatile gitmek gibi rahatlatıcı alışkanlıkların kaybedilmesi konusunu görmezden gelmek daha kolaydır. Bu nedenle üzüntüyü ve umudu bir arada tuttuğumuzda çocukların bunları, gelişmelerini sağlayacak şekilde işlemelerine yardımcı oluruz.

Hikaye kitabı oluşturun ve yeni alışkanlıklar geliştirin

Çocukların üzüntüyü ve umudu bir arada bulundurmalarına yardımcı olmanın yollarından bir tanesi, deneyimleri hakkında hikaye kitabı oluşturmaktır. Örneğin, salgından önce yılbaşını nasıl kutladıkları ya da okula gitmenin nasıl bir şey olduğu ve bunların şimdi nasıl gerçekleştiği ile ilgili resimler çizebilir ve boyama yapabilirler. Sonrasında salgın bitmiş gibi düşünmelerini sağlayın ve gelecekte hayatlarının nasıl olacağını hayal etmelerini isteyin.

Çocukların üzüntüyü ve umudu bütünleştirmelerine yardımcı olmanın bir diğer yolu da yeni alışkanlıklar geliştirmektir. Bunun için elbette ki yüz yüze etkinlikler gerçekleştiremeseniz de sanal etkinlikler yapabilirsiniz. Örneğin, çocuğunuzun önceleri futbol takımı antrenmanı için ayarlanan zamanı ailecek futbol oynayarak geçirebilirsiniz. Burada önemli olan, eski alışkanlıklarınızı sanal hale getirmek değil, aileniz için yeni alışkanlıklar oluşturmaktır. Bunları yapmanız çocuğunuz için istikrar sağlayabilir ve ona güvende olduğunu hatırlatabilir.

Medyaya ve haberlere maruz kaldığı süreyi kısıtlayın

Çocuklar, farkında olmadıklarını düşündüğümüz zamanlarda bile çevrelerinde olup bitenlerin çoğunu kendilerine alırlar. Telefonda konuşurken ya da haberleri dinlerken çocukların kulak misafiri olabileceği şeylere dikkat edin. Tablete ve akıllı telefona erişimi olan çocukların ise kötü haberlere ya da sosyal medya paylaşımlarına erişimleri olmadığından emin olun. Bunu yapmak hem çocuklar hem de yetişkinler için faydalı olacaktır. Çocuklar, kendilerine bakan kişiyi aynalama eğiliminde oldukları için hayatlarında önemli yer tutan yetişkinlerin taşıdıkları stresi ve endişeyi kolayca kendilerine alabilirler. Medyaya ve haberlere maruz kalmadan birkaç gün ya da bir hafta sonu geçirmeyi düşünebilirsiniz.

COVID-19’un çocuklar ve sizin için travma olduğunu unutmayın

Çok sayıda uzman, COVID-19’un Olumsuz Çocukluk Çağı Deneyimi olarak kabul etmektedir. Bu nedenle travmatik bir olaya karşı gösterilen tepkiler beklemeliyiz. Bazı çocuklar davranış değişiklikleri, öz düzenlemede zorluklar, yoğun duygusal tepkiler ya da basit görevleri veya okul ödevlerini tamamlayamama gibi tepkiler gösterebilir.

Bu salgının benzersiz olan yanı, paylaşılan bir travma olmasıdır; yani çocuklar ve ebeveynler bu travmayı aynı anda yaşıyor. Paylaşılan travma, zorlu deneyimler sırasında bağlanmak için eşsiz fırsatlar yaratsa da bu travma aynı zamanda ebeveynlerin bocalamasıyla birlikte çocukların da bocalaması riskini taşımaktadır. Bu nedenle çocuğun bakımıyla ilgilenen kişilerin, kendi deneyimlerini işlemek için sağlıklı yerler (örneğin, aileden yetişkin biri ya da bir danışman) bulmaları önemlidir. Bu zamanda ebeveynlerin çocuklarına yardım etmelerinin en iyi yollarından biri, kendi üzüntüleri ve travmaları için yardım bulmaları olmaktadır.

Sonuç Olarak

Çocukların, güven veren bir ebeveyn ya da bakıcının yanında olmak ile çok fazla şey elde ettiklerini unutmayın. Güven veren yetişkinler, çocukların en tehlikeli fırtınaları bile atlatmalarına ve sonraki zorluklarla daha güçlü ve daha hazır bir şekilde karşılaşmalarına yardımcı olur. Çocuklarımızın üzüntüyü ve umudu bir arada tutmasına yardımcı olur ve onlara zorlukları aşabileceklerini hatırlatırken büyümeleri için fırsat yaratır ve onlarla hiç hayal etmediğimiz bağlar kurmak için pozitif fırsatlar yaratırız.